Avrupa Parlamentosu’nda önemli bir gün.

Türkçe resmi dil olarak kabul edildiği için Başbakan Ahmet Davutoğlu kurula Türkçe hitap edecek.

Hoca anlatıyor, Avrupa’nın iki yüzlülüğünü, Suriye meselesi hakkındaki insanlık dışı tutumlarını...

Derken bu billur konuşmaya bir parazit giriyor.

Terör örgütünün siyasi uzantısı partinin vekili Ertuğrul Kürkçü, Başbakan Davutoğlu’na soru mahiyetinde ihanete varacak sözler söylüyor. Hangi birisini sayayım?

Bölücü terör örgütünü savaşçı diye tanıtmasını mı, aşağılık kompleksinden kaynaklı İngilizce konuşmasını mı?

Geçen Temmuz ayından beri süregelen terörizmi değil de silahların ne zaman susacağını soruyor? Sözüm ona Avrupa önünde Türkiye’yi sıkıştıracak o kıt aklıyla.

Devletin ne zaman silah falan bırakacağını soruyor? Ağzında bir şeyler daha geveleyip Kandil’in basın sözcülüğünü soyunuyor.

Bütün kariyeri Kızıldere’de terörist arkadaşlarını satıp, samanlığa saklandıktan sonra, devlete sığınıp pişman olduğunu söyleyen bir zat. Hepi topu hikayesi bu.

Yakın zamanda da Türk Sol’undan, Kürt faşizmine transfer olmuş, ardından Kandil tarafından vekilliği onaylanmış bir tip.

O soruları sorduğu andan itibaren Hoca’nın Muhammed Ali ve Malik Abdülaziz karışımı stiline maruz kaldı.

Başbakan önce gelişine öyle bir vurdu ki, herhalde o cümlenin ağırlığı 2 ton falan çekerdi.

Ne diyordu Başbakan

“ Avrupa Birliği'nin resmi çalışma dillerinden biri olan Türkçeyi kullanarak bana soru sormasını dilerdim.. Sayın Kürkçü'nün HDP milletvekilidir. Kendi milletine saygı gereği Türk Başbakanına Türkçe hitap etmesini beklerdim. Emin Türk halkı bundan daha da memnun olurlardı. Sayın Kürkçü'nün mayın çukurlarından geçerek okula gitme zorunluluğu olan bir çocuğu olsaydı, ya da Cizre'de tedavi oluyor olsaydı, Kızılay'da otobüs beklerken ölen kişilerden birinin akrabası olsaydı herhalde PKK'lılara gerilla değil alçak katil derdi”.

O anda kameralar Kürkçü’yü gösterdiğinde kızarıp bozaran ve koltuğa gömülen bir şahsı izledik hep beraber.

Dün iflas etmiş politikaların, şiddeti yüceltenlerin, iktidarı namlunun ucunda gören ucube fikirlerin nasıl tarihin çöplüğüne gittiğini gördük.

Ahmet Hoca’nın sözleri sonrası tüm Avrupa önünde rezil olan Kürkçü’nün beyninde patlayan Osmanlı tokadı ona bir ömür boyu yeter.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner