Yumurtanın bu kadar hayatımızı işgal etmesinin nedeni hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde gösterilen demokratik tepkiden!

Aslında bu sözler Kılıçdaroğlu’na ait. Bir şahsın diğer bir şahsa yumurta atması demokratik bir tepki olamaz. Ama önce CHP genel başkanına kulak verelim.

Bakalım yumurta eylemi hakkında neler diyor:

"Yumurta atılmasını doğrusunu isterseniz şık görmedim. Ama öğrenciler demokratik yollardan protesto edebilir. Onu da saygıyla karşılamak gerekiyor. Herhangi bir şiddet yok değil mi? Yoksa sorun da yok"

Bu sözleri Burhan Kuzu'nun üniversitede yumurta yağmuruna tutulması sonrası buyurmuştu

Melih Gökçek de İzmir’de yumurtadan dolayı mağduriyet yasadığında yine bu eylemi savunmuştu.

Hendek kazan teröristler için hiç çekinmeden ‘Arkadaş’ tabirini kullanan biri, şehit yakınları için çok rahat 'Terörist' diyebiliyor.

Kılıçdaroğlu gerçekten çelişkiler yumağından ibaret bir kişilik.

Bir gün önce kutsiyet addedip savunduğu bir vaka, bir gün sonra tam tersi bir durum arz edebiliyor.

CHP genel başkanı gerçekten bu millette ya dalga geçiyor ya da hafızasında bazı problemler var.

CHP’nin terör ve terörist şahıslarla olan ikili ilişkilerine şöyle kısa bir gezinti yapalım:

Sezgin Tanrıkulu'nun savcı Mehmet Kiraz’ın şehit edilmesindeki tutumu hala belleklerimizde tazeliğini korurken, ‘Rezidanslar Kraliçesi’ olarak ünlenen CHP’li vekilin, yine Sezgin Tanrıkulu ile beraber terörist cenazesinde gözyaşı dökmesi dün gibi bu milletin hatırındayken, bölücü örgütün siyasi uzantısıyla her türlü flörtü yaparken, 19 Mayıs’ta terör örgütünün marşını söyleyen vekillerinizle Anıtkabir’e çıkarken milletten ne yapmasını bekliyordunuz çok merak ediyorum?

Herhalde sizi ve parti yetkililerinizi kırmızı halıda karşılama komitesiyle beraber bando mızıka eşliğinde yolunuza gül dökerek karşılama hayali kuruyorsanız, Mazhar Osman’ın telefonu bir tuş uzağınızda.

Bu milletin en büyük özelliklerinden biri adil olmasıdır. Kim ne hak ediyorsa onunla muamele eder.

Yumurta atmak demokratik bir eylem biçimi midir? Kesinlikle hayır! Ama Kılıçdaroğlu’na göre evet!

Siyasi tarihimize kaybedenler Kulübü’nün daimi başkanı olarak geçen ve bu yolda azimle çalışmaya devam eden Kılıçdaroğlu, görünen o ki, Atatürk’ün  koltuğu diyerek ömür boyu koltuğu da bırakmayacak gibi.

Bu kadar yumurta bahsinden sonra son sözü Can Yücel’e bırakıp kapatalım.

"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır; 

Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin 

Kendi imalatımız küfeler.”

 serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner