Sevr’i şehit kanlarıyla parçaladık

.

  • GİRİŞ27.12.2016 07:32
  • GÜNCELLEME29.12.2016 07:24

 ‘Şu kritik dönemde eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer Sevr şartlarıdır. Açık konuşmak lazım Türkiye İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor.’

Cumhurbaşkan’ı Erdoğan’ın bu sözleri hiç şüphe yok ki, Türk tarihinin en kritik eşiklerinden birini özetlemesi açısından çok mühim.

Son üç yıldır planlı bir saldırının yapıldığı ayan beyan ortada ama devlet başkanı ilk kez bu yıl seferberlik ve Sevr kelimelerini en üst perdeden dillendiriyor.

Evet özellikle son iki yıldır ABD ve İngiltere Türkiye’yi Suriye’de boğmak istedi. İstedikleri bir türlü gerçekleşmeyince 15 Temmuz darbe görünümlü işgal planını devreye soktular.

Türk devletinin ihanet gecesinden tam altı hafta sonra ortaya koyduğu irade Suriye merkezli Ortadoğu planlarını da bir anda değiştirdi.

Devletin gördüğü tehlikenin boyutu sınırımızın öte tarafında yaşanan katliamın çok ötesindeydi. Eğer terörü yuvasında kurutmadığı takdirde Kilis de, Gaziantep de, Hatay da tehlike altında olacaktı.

Eğer bugün 1900 km2 terörden temizlenmeseydi terör grupları sınırımızda ve çevre illerde Türkiye’yi ‘Güvensiz ülke’ olarak damgalamak için var güçleriyle çalışacaklardı!

Planın amacı: Ortaya bir kaos ve anarşi ortamı çıkmasıydı. Bugün de FETÖ, PKK, DAEŞ ve diğer küçük çaplı sol terör gruplarının nasıl ve ne şekilde ortak hareket ettikleri ortadadır. Çünkü şu anda tek bir yerden aldıkları emirle hareket ediyorlar.

Kayseri’de askerlerimizi şehit eden teröristlerle, Rus Büyükelçi Karlov’u öldüren mermi aynı kişiye aittir.

Bugün Türkiye’nin Suriye’de dünyanın en sapık ve vahşi örgütü olan DAEŞ’e karşı yalnız bırakılması da planlarının bir parçası.

Misal: ABD'nin terör örgütü PKK/PYD ile birlikte yapacağını ilan ettiği Rakka operasyonunu sürekli ertelemesi, buradaki DEAŞ'lı teröristlerin Bab'a gelip Mehmetçiğe karşı direnişi artırmasıyla sonuçlandı.

İran destekli şii teröristler, terör örgütü PKK ve Irak ordusuyla giriştiği Musul harekâtını da durdurdu. Bundan yararlanan DEAŞ, çok sayıda militanını, yolları açık durumda olan Musul batısından Suriye'ye taşıdı.

DEAŞ'la mücadele koalisyonunda ABD, İngiltere, Fransa, Avustralya, Kanada, Belçika, Danimarka ve Hollanda'nın da aralarında bulunduğu 13 ülkenin hiçbiri Türkiye’nin El Bab operasyonuna katılmadı.

El Bab’ta Türkiye yalnız bırakıldı ve zannettiler ki DAEŞ’e verdikleri ağır silahlarla Mehmetçik darbe yiyecek. Halbuki tam tersi oldu ve terör örgütü ortaya çıkarıldığı günden bu yana en ağır kaybını verdi.

İşte tam da Cumhurbaşkanı’nın dediği ‘Sevr’ dayatması bu 13 ülkenin masasında konuşuldu. Haritayı yeniden hazırlayan ise bu işlerde mahir! Olan İngiltere. 100 yıl önce suni haritaları çizen Kraliçe’nin çocukları bugün de Irak ve Suriye’den sonra Türkiye’ye harita çizmenin derdindeler.

100 yıl sonra önümüze konan Sevr’i önce 15 Temmuz sonrasında Fırat Kalkanı’ndaki şehitlerimizin kanlarıyla parçalayıp, yırtıp attık. Bu ülke şehit kanlarıyla kuruldu ve yeniden dirilişimiz de yine o mübarek şehit kanlarıyla oldu. 

Yorumlar1

  • fatih 7 yıl önce Şikayet Et
    Bizi çanakkalede kimyasal silahlarla yok etmek isteyen yamyam ingilizler boş durmuyorlar değişik planlarla karşımıza çıkıyorlar ama ALLAHA çok şükür derslerini milletçe veriyoruz
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat