Hz. Peygamber’e (s.a.v) hakaret edilseydi ne olurdu?

  • GİRİŞ21.02.2017 07:35
  • GÜNCELLEME23.02.2017 07:44

Alenen küfür içeren bu karikatürün sosyal medyada yayınlanıp internet sitelerinde haber olduktan sonra Sözcü cenahında büyük bir panik havası başladı.

Yanlış anlaşılmasın Müslümanların verdiği tepkiden elleri, ayakları birbirine girmedi. Yahudi Cemaati ve önde gelen Yahudi gazeteciler ve tanınmış işadamları ‘Bunun hesabı sorulacak’ kabilinden sözler sarf edince anında bir özür metni yayınladılar.

İçinde yalandan uydurma bir bahaneyi de eklemeyi unutmadılar. Tabii buna ne Yahudi cemaati ne de iş çevresi inandı.

Ertesi gün Gırgır’ın kapatıldığını açıklayan bir metin hazırladılar. Hem de milletle dalga geçercesine. Sanki bu utanç vesikasını kendileri basmıyorlarmış gibi yayıncı kuruluşa dava açtıklarını ve gerekenin yapıldığını beyan ettiler.

Her seferinde din ve dini bütün insanlarla dalga geçmeyi bir matah sayan bu güruh bu kez sert kayaya tosladı. Reklam korkusu ve işin ucunun İsrail’e kadar uzanmasından korktular.

Peki ya böyle bir karikatür Hz. Muhammed (s.a.v) ile ilgili yayınlansaydı ne olurdu? Hiçbir şey olmazdı.

 ‘Basın özgürlüğü, yanlış yapılmış özür dilenmiş daha ne olacak? Bak çocuk uykusuzmuş. Bunlar da çok oldu? Güç ellerinde diye her şeye karışır oldular.’ Cümleleri peşi sıra gelecek ve o zeka yoksunu dergi yayın hayatına devam edecekti.

 Aslında böyle bir faraziye de gerek yok. Charlie Hebdo olayı daha dün gibi ortada.

Cumhuriyet gazetesi ‘Basın özgürlüğü!’ adı altında Hz. Peygamber’i (s.a.v) tasvir eden o karikatürleri yayınladı.

Peki ne oldu? Hiç evet koca bir hiç. Bunu yayınlayan Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan hakkında açılan dava paraya çevrildi ve konu kapandı.

Bugün ana akım medya diye ortalıkta gezen Hürriyet’in her şeyi bilen muhabirleri yazarları o gün Charlie Hebdo’ya özgürlük diye pankart açarken Hz. Musa ile ilgili aşağılık karikatürü yerden yere vurdular.

Yine Maocu internet sitesi de iki olayda farklı bir bakış açısı getirerek kendi kalitesini ortaya koydu.

Peki bizler ne yaptık? Evet kendi öz yurdumuzda, İslam’ın son kalesinde canımızdan çok sevdiğimizi söylediğimiz Peygamber Efendimiz için böyle bir baskı neden oluşturamadık?

Bu ibretlik bir vakadır. Dünyada hala Türk lobisi diye bir şey ortaya koyamadık. Ama kendi ülkemizde artık bu tür şeyleri ima edecek dahi olsa hiçbir şeye geçit vermemeliyiz.

Değil Hz. Muhammed’e (s.a.v) en küçük bir hassasiyetimize dahi saldırı olduğunda topyekun sesimizi çıkarmalı, fitneyi duruşumuzla bertaraf etmeliyiz.

Bu şerden hayır çıkmalı ve ibret almalıyız. Yoksa ‘Dinle ilgili mizah adı altında’ sahiplerinin sesi olmaya devam edecekler.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

Yorumlar7

  • pkksavar 7 yıl önce Şikayet Et
    böyledir bunlar. çok bildiklerini zannettikleri anda perişan olurlar bir taşa baltayı vurmakla.. heh heh.
    Cevapla
  • fatih 7 yıl önce Şikayet Et
    Allah kalemine zeval vermesin reis.
    Cevapla
  • devdalga 7 yıl önce Şikayet Et
    özünde doğru bir tespit fakat şu gerçeğide göz ardı etmemek gerekir güneşin islam üzeri olduğu kanuni sultan süleyman zamanında bırakın efendimize dil uzatmayı kendi ülkesinde dansöz oynatan avrupalıya bile yedirmedikmi osmanlının o güzel tokadını çabuk o dansözü kaldır orayı gelir başına yıkarım ülkeni diyebilecek bir durumdaydık ama şimdi gelinen bu noktada kendi ülkmizde bunları sineye çekmek zorunda kaldık günümüz jöntürkleri sayesinde ama az kaldı neticede güneş doğudan doğar batıdan batar
    Cevapla
  • şükrü 7 yıl önce Şikayet Et
    Çok doğru tesbitler
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • seddev 7 yıl önce Şikayet Et
    önceden Osmanlı titretirdi dünyayı şimdi ise bir avuç lanet israilli yahudi ...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat