Avcı fıkhı ve liyakat

.

  • GİRİŞ11.05.2017 08:16
  • GÜNCELLEME13.05.2017 08:45

Türkiye’nin yeni dönem kodları yazılırken bu devletin bundan sonra en büyük ihtiyacı hiç şüphesiz devletin her alanında yer alacak liyakat ehillerdir. 17- 25 Aralık yargı darbesi ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördük ki, devletin sinir uçları başı boş bırakıldığı takdirde millet resmen yok edilme tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Bu yüzden yeni sistemin getireceği avantajlar derhal harekete geçirilmeli.

Bir hareketin vitrini olan medyada artık içi boş hamasi sözler yerine etkileme gücü yüksek altı doldurulmuş cümlelerle her kesimden insana ulaşılmalı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da itiraf ettiği gibi kültür alanında 15 yılda yapılamayan her şey, işi ehline verilerek masaya yatırılmalı. Türk kültürünü bina eden ana kaynaklar genç nesillerle tanıştırılmalı ve tüm Türkiye’de milli kültür seferberliği başlatılmalıdır. Çünkü gelecek nesillere aktarılacak ve terakki yolunda bu devleti ileri taşıyacak bireyler milli ve yerli olan bir düşünceyle işlerini yapacak olanlardır.

2023’e hazırlanan Türk devletini ayakta tutmanın ve yaşatmanın yegane yolu budur.

Şimdi sözü rahmetli Erbakan Hoca’ya bırakıp kenara çekilelim:  

'' Arkadaşlar vaktiyle biz Hanefi Mezhebi’nin en önemli fıkıh kitaplarından biri olan Mülteka’yı okurken, av ve avcılık bahsinde şunları öğrendik. Avcı avını gördüğü zaman, besmeleyi çeker ve tetiğe basar. Avı vurduğunu hissederse, köpeğine tiyo verir, köpek gider avı yakalayıp getirir. Avcının köpeğin avı nasıl getirdiğine bakması farzdır. Dudakları ile mi götürdü yoksa dişleri ile mi götürdü? Eğer dudakları ile götürdü ise, onu sahibi için getirmiştir. Eğer dişledi ise, ona salyasını akıttı, kendi nefsi için tutuvermiştir. Eğer ısırdığı için hala ölmemişse, hemen orada besmele ile yeniden kesilir ve o zaman helaldir, sadece o ısırdığı yer kesilir köpeğe verilir. Ama eğer ısırdığı için öldü ise, o zaman o murdardır yenmez” dedikten sonra sözü eğitime getirdi:

'Şimdi ben size ne anlatıyorum?

Bulunduğumuz ve imtihan olunduğumuz makamlar ve imkânlar emanettir, bunları ısırarak salyamızı bunlara akıtıp murdar etmeyelim. Makamlar emanettir, bunlar gelip geçicidir.  Bunları ısırarak, bunlara salyamızı karıştırarak, hem kendimizi helak ederiz, hem de peşimizden gelenleri, arkamızdakileri helak ederiz'

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner

Yorumlar3

  • Turk 6 yıl önce Şikayet Et
    Devletimizden beklentimiz budur.
    Cevapla
  • hilal 6 yıl önce Şikayet Et
    serkan abi ders gibi okudum yazini.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet Ali TOPRAK 6 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun sevgili kardeşim. Hassas bir konu hakkında bilgi sahibi oldum.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat