Afrika’da ramazan

.

  • GİRİŞ13.06.2017 07:03
  • GÜNCELLEME13.06.2017 09:21

Burkina Faso: Onurlu insanlar ülkesi olarak sözlükteki yerini almış. 6 saatlik bir uçuşsun ardından başkent Ouagadougou’ya varıyoruz. Okunuşu: Vagadugu. Uçaktan iner inmez sizi sıcak bir çöl rüzgarı karşılıyor.

Pasaport girişindeki rastalı polis memuresi neden Fransızca bilmediğimi soruyor? Fransızca’nın işe yaramaz bir dil olduğunu söylediğimde bana gıcık gıcık baktığını fark etmem uzun sürmüyor. Fransızca’nın tüm dünyada konuşulduğuna inandırılmış olduğunu anlıyorum.

Sanayi devriminden sonra kaynak arayan aç gözlü, vahşi Avrupa tüm kıtaları paylaşırken Napolyon’un çocukları da Afrika’nın 3’te 1’lik kesimini talan etmişler. Burkina Faso’da Fransa’nın sömürgesi olarak tarihteki yerini almış.

Altın, elmas madenleri Fransa’nın, yokluk ise kara kıtanın çocuklarına kalmış.

Her şeye rağmen üç tane cami açılışı bir de Malcom X lisesinin yükselen duvarları beni heyecanlandırıyor. Özellikle cami açılışlarında halkla bire bir tanışma fırsatını yakalamak beni ve ekibi son derece mutlu kıldı.

Afrika’da hayata dair çoğu şey yok ama orada gördüğüm kadarıyla üzülmek yok. Sürekli bir kanaat ve şükür halindeler. Göz tokluğu bu insanların fıtratına işlemiş. Nasıl mı?

Vendu köyündeki cami açılışında bizim bildiğimiz lolipop şekerlerinden çocuklara dağıtırken elimden bir tanesi yere düştü. Tam eğilip almak için hamle yaparken küçük bir kız çocuğunun gölgesi gölgeme yaslandı. O kavruk tenli, gözleri gülen çocuk bir hamleyle şekeri bana geri verdi. Diğer elinde bir tane var ama ikincisine ihtiyaç duymuyor. Başka bir arkadaşı yesin diye şekeri uzatıyor ve kenara çekiliyor. İşte bu göz yaşartıcı sahne destansı bir şiirin dizelerinden farksızdır.

Vardığımız üç köyde de Türkiye’nin ve Türklerin onların için bir umut olduğunu gördüm. Zaten başka da ne gelen ne giden kimse yok.

Orada İHH’nın partner kuruluşu OSEH önemli işler yapıyor. Şimdiye kadar imam – hatip modeli 6 okul açmışlar. Tabii en büyük destek Türkiye’den gelen yardımlar. Burkina Faso bereketli topraklar üzerinde yer alan bir ova. Ama teknoloji ve eğitim olmadığı için ekilecek araziler verimliliğini kaybetmiş.

Kalıcı çözümler için tıpkı Somali’de yapılan tarım enstitüsü gibi kuruluşlar buraya da şart. OSEH’in dernek başkanı ve Burkina Faso’nun önde gelen alimlerinden Nuh Sawadogo ile konuşuyoruz. Söze; ‘Allah Türkiye’den ve Türklerden razı olsun’ diye başlıyor. Türkiye’nin bu kadar cephede savaştığını ve tüm oyunlara rağmen hep güçlenerek çıkmasını buradaki yetimlerin duası olduğunu söylüyor. Eyvallah deyip hak veriyoruz.

Bir yetimin yüzündeki tebessümün dünyanın bütün servetlerine ağır bastığını gördüm.

Bu deneyimde yol arkadaşlığı, yarenlik yaptığım kafile başkanımız Hasan Öğütlü’ye, Eyüp Murat’a, prodüksiyondan Celal Topçu’ya, orada bir cami yaptıran Yahya Lafçı abimize, Genç İHH’dan Abdullah Muhammed’e, Tekirdağ ve Kırıkkale Genç İHH başkanları Şükrü abi ve Murat Turan’a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Allah yolunda ter akıtan ve Allah rızası için yola çıkanlardan binlerce kez razı olsun.

Bir parantez de HÜDAYİ Vakfı'na. Çok büyük işlere imza atıyorlar. 2 yılda 10 bin kişinin Müslüman olmasına vesile olmuşlar. Açtıkları 5 okulla orada büyük fayda gösteriyorlar. Buluşma fırsatımız olmadı. Derviş yürekli Said Yavuz'un bereketli muhabbetine oturamadık. Oradaki ziyarette hayıflandığımız bir tek bu oldu. 

Bu seferde de çok güzel arkadaşlıklar edinip, öğütler aldık. Bizim payımıza düşenlere hamd olsun.

Ne diyordu koca Yunus:

Bu yol uzaktır menzili çoktur,

Geçidi yoktur derin sular var.

Girdik bu yola aşk ile bile,

Gurbetlik ile, bizi salan var. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

Yorumlar2

  • ahmet 6 yıl önce Şikayet Et
    allah razı olsun bu güzel yazı için
    Cevapla
  • samsa 6 yıl önce Şikayet Et
    Sağolasın Serkan abi. Yine güzel bir yazı olmuş.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat