Bu nasıl başlık? Falan deyip hücum marşıyla atağa kalkmayın.  Ben de biliyorum tuhaf ve anlamsız. Evet bilimsel gerçeklikten de uzak.

Bu sözlerin sahipleri ülkeyi üzerine tapuladıklarını zannettikleri gibi bir dönem birisi ‘Duayen yazar!’ olarak ortalıkta dolaşırken bir diğeri de rahmetli babasının soyadını yemekle meşguldü.

Öncelikle en az 30 yıldır medyada yer işgal eden sonrasında dönemin İşçi Partisi’nden siyasete girip Şişli’den Belediye Başkan adayı olduktan sonra 333 gibi bir oyla siyaseti bırakan Can Ataklı’ya gelelim:

Kendisi dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tuzla’da Kınalıada Korveti (4. Milgem) Denize indirme ve 5. Milgem İnşaa başlangıcı törenindeki konuşmasının ardından öylesine bir analiz yaptı ki, sadece Türkiye’de değil Münih Teknik Üniversitesi, ABD’deki Stanford ve Colombia üniversitelerindeki mühendislerin tüm beyin devrelerini yaktı.

Sahi ne demişti Can Ataklı?

“Yerli uçak gemisi yapılacakmış. 3 tarafı deniz olan Türkiye zaten uçak gemisi değil mi? O gemiyi nerede kullanacağız?”

Bu cümleyi derinliği belki de biz anlayamadık diyerek Türkoloji enstitüsündeki bir hocamı aradım. Birkaç tekrardan sonra ‘Arkadaş kimse okuma yazma kursuna gitsin’ dedi.

İşte Türkiye’de bir kesimin çapını anlamak için yeterli bir özet aslında. Uçak gemisini ne zannettiğini hala anlamış değilim. Türkiye’yi de nasıl tahayyül ettiğini anlamam imkansız. Bu cümleyi çözmek zaten başlı başına sorun. Türkiye’nin milli sanayi hamlesine karşıtlığının karşısına ise yazacak çok kelime var ama ben kendinize en uygun olanınızı seçmenizi istiyorum.

Gelelim bu vakanın biraz daha genç olanına. Kendisini aslında hep magazin dünyasından takip ettik. Başka türlü de haber olması imkansızdı. Şarkıcı ve oyuncu sevgililerinin yanında yardımcı oyuncu olarak karşımıza çıktı. Bir türlü özne olmaması kendisini sıkmış olacak ki o da sosyal medya aracılığıyla yaptığı büyük sosyolojik tespitle Michel Foucault ve Jean Baudrillard’i mezarında bile kıskandırdı! ( Hepsi ters döndüler)

  Evet bu büyük sosyolog uğur Mumcu’nun çocuğu Özgür Mumcu. Rahmetli babası gerçekten Türk basın tarihi açısından önemli biri isimdi. Milli ve yerli bir kişilikti. PKK ve FETÖ gibi örgütlerin bağlantısını ve yapısını ilk çözen kişiydi. Büyük gazeteciydi. Oğlunun da ilk yaptığı iş kapanan Radikal gazetesinde AVM’lerle ilgili bir dosya hazırlamak olmuştu. Evet, Özgür Mumcu denen zat ne diyor:

“Bir lider bin odasında bin klima olan sarayda. Diğer lider 40 derece asfaltta yürüyor. AKP elitlerin partisidir.”

Neresini düzelteceğiz diye bakıyorum. Bin oda ve bin klima. CHP Genel Merkezi biliyorsunuz gece kondu ve serinlemek için emme basma tulumbadan su çekip yerlere döküyorlar.

‘ELİTİST AKP !

Türkiye’de CHP’nin en yüksek oy aldığı il ve ilçeler: Ankara – Çankaya, İstanbul’da Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy, Şişli. İzmir’de Karşıyaka, Çeşme, Urla.  Muğla’da Bodrum.

Türkiye’de en elit kesimlerin yaşadığı yerlerde CHP’nin oy oranı en az yüzde 55.

AK Parti’nin en yüksek oy oranı aldığı yerleri söylemeye gerek yok zannedersem.  Sosyoloji doktorası yapan Ankara’da Çankayalı İstanbul’da Cihangirli olan bu şahsı görünce aklıma son çağın bilgelerinden Alev Alatlı’nın şu sözleri geliyor: “Türkiye doktora çöplüğüdür”

OKUSANA

Geçen hafta buradan zaman zaman kitap paylaşımı yapacağımı söyledim. Yeni çıkan kitaplar listesinde sevgili Adem Özköse’nin ‘Kaçak Yolcu’su idealist bir gazetecinin yaşadıklarını anlatıyor. Amerika’da falan olsa filmi yapılır cinsten sahnelerin geçtiği kitap bir tarafıyla da Afganistan’da yaşanan işgale ışık tutuyor. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner