2002 yılında Amerika’nın Nevada çölünde yaptığı bir tatbikatı zannedersem unuttuk. O zamanlar yazılıp çizilmiş ve epeyce tartışılmıştı.

 Amerikan ordusunun 24 Temmuz 2002’de yaptığı “Bin Yılın Meydan Okuması 2002” (Millenium Challenge) tatbikatının hedefi doğrudan Türkiye’ydi. Tatbikata davetli ülkeler arasında Türkiye yoktu. Tatbikatın senaryosu, hedef ülkede büyük bir deprem meydana gelmesi ve aynı günlerde Uluslararası Mahkeme’nin o ülkenin sınırlarıyla ilgili olumsuz bir kararının ardından, askeri darbe yapılması üzerine kuruluydu. Amerikan ordusu darbe üzerine, ülkenin güneyindeki adayı kuşatıyor ve hedef ülkeyi işgal ediyordu. Senaryoda, Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek, hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta ilan ediliyordu. ABD’nin yarı resmi ajansı durumundaki Associated Press de, tatbikatın Türkiye’yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazmıştı.

Tarih 20 Aralık 2009'u gösteriyordu. Türk devletinin kalbine CIA’nın tasmalısı olan FETÖ, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda art arda operasyonlar düzenledi.

Buradaki amaç devletin 100 yıldır biriktirdiği en mahrem bilgilere ulaşmaktı. O dönem bir kısmı kurtarılsa da  en büyük kayıp maalesef yurtdışında bulunan görevlilerin listesinin CIA teslim edilmesiydi.

Peki Kozmik oda ihanetinde asıl ulaşılmak istenen hedef neydi? Amerika, Irak’a girmeden önce ülkeyi 3’e bölmüş ve gerekli haritaları çizmişti. Irak’ın kuzeyinde kurulacak bir kukla Kürt devleti ABD’nin uydusu olarak yerini alacak ve gerektiğinde kullanılmak üzere dizayn edilecekti.

Ama bunun için zaman ve şartların olgunlaşması gerekti. Yani bugün Barzani’nin ‘Bağımsızlık referandumu’ söylemleri kendi aklının bir ürünü değil. Bugün Suriye’de terör örgütü PYD’nin beslenmesiyle ortaya çıkan koridor ABD’nin çizdiği haritanın  olmazsa olmazlarından biriydi.

Şimdi gelelim hala ABD’nin peşinde olduğu Türkiye’nin Irak planına:

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda üst üste yapılan “kozmik” aramaların en büyük hedefi: Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine yönelik planlarının ele geçirilmesi ve engellenmesiydi.

 Özel Kuvvetler’deki bilgiler, ABD’nin Irak’ta kalabilmesi için hayati önem taşıyordu. Bu yüzden de CIA’nın tosuncukları olan FETÖ’nün elemanlarına kamikaze emri verdiler ve ‘Arınç’a suikast’ yalanıyla devletin kalbine girdiler.

Irak’ın kuzeyinde kukla bir devlet kurulduğunda iç savaş kaçınılmazdır. İşte bu noktada ABD, Türkiye’nin ne yapmak istediğini bilmek istiyor.

Amerika orada olup biteni tam bilemez. Yani tüm alana hakim olma gibi bir durumu yok.

 Irak’ın kuzeyinde Barzani ve Talabani dışında 25’in üzerinde aşiret var, ABD bunların Türkiye ile ilişkilerini, Türk gizli güçlerini, Türk’ün imkân ve kabiliyetini bilmek istiyor. Oradaki dost taraftaki ilişkileri, isimleri, aşiretleri, şahısları bilmek istiyor.

ABD kendisine karşı çıkacakları, karşı eylem planlarını, yerlerini bilmek istiyor. Yoksa bir Ortadoğu ülkesi olan Amerika’nın buradaki planını işletmesi imkansız. Sadece Barzani’yle Irak’ın kuzeyinde ancak peşmergebaşının yok oluşunu izler.

Şimdi Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki planlarının FETÖ’cü hainler eliyle ABD’ye verilip verilmediğini bilmiyoruz. Ama kozmik oda ihaneti işte bu denli büyük bir vatana ihanet suçuydu. Türk devleti bu tehlikeyi gördüğünden orayla ilgili planlarını çok önceden hazır etmişti. Bakalım dünya sistemini elinde tutanlar mı galip gelecek? Yoksa Türk devleti mi?

Bağımsızlık referandumu olası iç savaş senaryosu sonrası Türkiye 2.5 milyon Türkmen kardeşi için Musul ve Kerkük’e girme salahiyetine sahip olacak.

O yüzden dört gözle şu referandumu bekliyoruz. Bakalım bağımsızlık hayali kuranların ellerinde ne kalacak. Gerçekten merak ediyoruz!

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner