Kılıçdaroğlu gavura ‘gavur’ diyemez

  • GİRİŞ10.08.2017 07:05
  • GÜNCELLEME11.08.2017 07:16

Türk tarihinin en büyük kırılma noktalarından biri hiç şüphesiz Tanzimat Fermanı’dır. Bu ferman Türk’ün boynuna geçirilmiş bir zincirdir.

Gavura ‘Gavur’ denmenin yasaklandığı, gavurun, Türk’e üstünlük kurduğunun resmi belgesidir.

Sonrasında Islahat Fermanı ile gelen felaket bir toplumun tüm kodlarını bozmuştur.

Türk, kendi vatan toprağında ikinci sınıf insan muamelesi görmüş ve yakın zamana kadar da bu utanılacak durum devam etmiştir.

Cumhuriyet sonrası yeni bir toplum inşa etmek için yapılan tüm Batı taklidi girişimler, kurtuluş mücadelesini kazanan milletin evlatlarını ‘Bunlar çarıklı’ diyerek  bir kenara itmiştir.

AK Parti iktidarıyla beraber değişen ve dönüşen bir toplumdan bahsediliyor ki, bu cümle yanlıştır. Sadece Tanzimat ve Cumhuriyet’in enkazı tamir edilmeye gayret edilmiş Türk’e biçilen üvey evlat muamelesi yerini asli unsura bırakmıştır.

100 yıllık sinmişliği üzerinden ise 15 Temmuz ihanet gecesinde üzerinden atan Türkler, gavura gavur demenin özgürlüğüne kavuşmuştur.

Yıllarca dinler arası diyalog, bir tokat atana diğer yanağını çevirmelisin kabilinden zehirli cümlelerle şuur kaybına uğratılmaya çalışılan Anadolu, bir asır sonra kim olduğunu hatırlamıştır.

İşte bugün CHP ve Kılıçdaroğlu’nun sürekli 15 Temmuz darbe görünümlü işgal planını sulandırmak istemesi de tamamen Tanzimat ruhunu içinde taşıyan Batı ezikliğinden başka bir şey değildir.

Tabii ki bunda Türk’e ve Türkiye’ye ait hiçbir vasfın da bulunmaması önemli etkendir. Çünkü CHP bu milletin değerlerinin ve inanışının tam tersi istikametinde yaşayan bir partidir.

Kılıçdaroğlu’nun Alman dergisine verdiği röportajda Türkiye’nin güvenli olmadığını söylemesi ve ‘Sakın Alman turist Türkiye’ye gelmesin’ demesi hangi devletin ana muhalefet partisi olduğunu göstermesi bakımından önemli bir delildir.

‘Adalet’ adı altında yaptığı yürüyüşü kimlerle ve ne için yaptığı ortadadır. Sonunda vardıkları nokta şudur: ‘Bu yürüyüş çok iyi oldu. Artık CHP’de parti içi muhalefet bitmiştir.’

Bunu diyen bir belediye başkanıymış. Yani Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü sonuçta ne işe yarayacak derken meğerse o yine kendini düşünmüş. Ebedi Şef’e hayran olduğunu her fırsatta dile getiren Kılıçdaroğlu’nun anladık ki, en büyük hayali İnönü’nün rekorunu kırarak Genel Başkan olarak tarihe geçmek!

Ne diyelim: Kendisinin İnönü’yü geçeceğine inanıyor, parti içi iktidarda da bol kavgalı günler diliyorum.  

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat