Türk kimliğini inşa etmeliyiz

  • GİRİŞ17.10.2017 07:18
  • GÜNCELLEME18.10.2017 07:23

Kimlik bir milleti oluşturan en önemli husustur. Milli kimliğini inşa edememiş milletlerin terakki göstermesi mümkün olmamakla birlikte bir bütünlükten de bahsedemeyiz.

Kimlik, bir ferdin veya ulusun tanınmasını sağlayan özelliklerini ifade eder. Bu özellikler, onu diğerlerinden ayırır; diğerleri arasında fark edilmesini, bilinmesini sağlar. Millî kimlik dediğimiz zaman da, bir milletin tanınmasını sağlayan kültürel özellikler anlaşılır.

Dolayısıyla içinde yaşadığımız kültür, bize bir kimlik bilinci kazandırır. Milletçe sahip olduğumuz maddî ve manevî değerlerin hepsi kültürümüzü belirler. Her kültür bir kimliktir. O kültürün kişilere eğitim, gelenek-göreneklerle kazandırdıkları da kişinin milli kimliğini oluşturur. Kimlik bunalımı denilen şey, aslında kültür buhranıdır.

Bir topluma veya millete ‘’Ait olma’’(Aidiyet, mensubiyet) hissi insanın kendi eğitimine, içgüdüsüne ve psikolojisine bağlıdır. Birey olarak bu kimlik, kısaca aidiyettir. Yani bir millete ait olma. Biz Türkler kendimizi Türk kimliğini oluşturan ana etkenler:

Din, dil, coğrafya, tarih, kültür ve soy olarak belirleyebiliriz.

Şimdi içinde bulunduğumuz kimlik bunalımından, kültür buhranından çıkmalıyız ki, Türk kimliğini inşa edebilelim. Milli füzeden, de yerli uçak gemisinden de bu mesele çok daha önemlidir.

Zaten Türk kimliği üzerinden yükselecek nesiller tüm kodlarını buna göre dizayn edeceği için memleketin yeniden kendi müesses nizamını kurması uzun sürmeyecektir.

Bu yazının konusu şair Furkan Çalışkan ile cumartesi günü yaptığımız hasbihalden sonra oluştu. Kendisi de çıkardığı dergilerde, yaptığı programlarda bu mühim meseleyi canla başla diri tutuyor. Evet, önce milli kimliği oluşturmak için topyekun bir seferberlik şart. Devlet kademesinden, diğer tüm unsurlara kadar herkes taşın altına elini koymazsa iş işten geçer ve birileri size kendi kimliklerini dayatırlar ve o da bir millet için yıkımın kendisidir.

Rahmetli hocamız İbrahim Kafesoğlu’nun kaynak eseri olan Türk Milli Kültürü kitabından bir bölümle yazımıza son verelim:

Türklerin dikkat çekici ahlâkî bir özelliği de "utangaç" bir millet oluşudur. Yerli (kitabeler) ve Çin (Shi-ki, Ts'ien Han-Shu,Sui-Shu) ve Bizans (Priskos, Menandros, Tactica'lar), Lâtin (Marcellinus) vb. yabancı kaynaklara göre "Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hattâ ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi. Şatafat içinde yaşamaktan, böbürlenmekten, başarıları dolayısıyla öğünmekten ve öğülmekten; verdikleri sözü yerine getirememekten, yalan söylemekten utanırlardı."

İşte esir olmamak için, yeniden Türk’ün nizamını sağlamak için milli kimliğimizi inşa etmeliyiz.

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner

Yorumlar3

  • Hasan 6 yıl önce Şikayet Et
    Herkes bir tespit yapiyor. Ama bu tespitleri fiili duruma sokacak plan proje yok. Hadislerde kadinlarla tokalasmanin hukmu belliyken bir ak parti kadin milletvekilin yaptugu aciklamayla bu zihniyetle milli kimlik insa edilmez
    Cevapla
  • Milliyetçi 6 yıl önce Şikayet Et
    O zaman değerli.hocam.CHP zihniyetini silelim ve bak gorun hersey aninda nasil duzeliyor
    Cevapla
  • huseyin 6 yıl önce Şikayet Et
    bu nasil olucak?.yozlastirilmis,islam dusmani, gecmisine tahammul edemeyen hakaretler eden nesiller ne olucak .
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat