Raziye Begüm Sultan, Kontemporari İbrahim Efendi'nin Rüyaları ve Berhayat

  • GİRİŞ09.11.2017 07:11
  • GÜNCELLEME10.11.2017 07:27

Türkiye’de şu kadar kitap okunuyor, şu kadar kitap basılıyor, ‘Aman kardeşim bu toplumda kitap okumuyor’ kabilinden 1940 model gazeteci kibriyle bir şeyler yazmayacağım. Biz her daim şükürden yana olduğumuz için dolu tarafından bakmalıyız hayata.

Malum TÜYAP kitap fuarı da olduğuna göre yeni çıkan güzelliklerden bahsedelim biraz.

Ekim ve Kasım aylarında birbirinden önemli eserler neşredildi. Bende kendimce öne çıkanları buraya almak istedim. Yayınlayamadığım eserler ve müellifleri kusurumuza kalmasınlar.

Raziye Begüm Sultan

İlk olarak değerli Türkolog yazar Meryem Aybike Sinan’ın yeni kitabı Raziye Begüm Sultan’dan bahsetmeliyim.

Raziye Begüm Sultan, Yeni Delhi Türk Sultanlığı’nda babası İltutmuş tarafından melikleri geride bırakarak Sultan’ın varisi olmuş çok önemli bir tarihi şahsiyet.

Meryem Aybike Sinan bu romanında kadın figürünü ön plana çıkartarak, Türk tarihinde kadının önemine vurgu yaparken çok güçlü bir karakter çiziyor. Yazarımız tarihi romanın zorluklarını ustalıkla çizmiş. Kadın hükümdarı salt bir yönetici olarak resmetmeyerek ortaya aşk gibi bir gerçekliği de koymuş.Kadına dair hasletleri ilmek ilmek ana karakteri üzerinde işlemiş. Türk’ün töresini, adaletini, millet üzerindeki etkisini de romanında işleyerek Türk devlet felsefesinin ruhunu da kitaba yansıtmış.

Raziye Begüm Sultan kendi alanında daha önce yayınlanmış tek eser. Meryem Aybike Sinan’ın sekizinci kitabı olan eser film senaryosu için de biçilmiş kaftan. Tarihimize dair filmlerin çekildiği bu dönemde yapımcılar için ideal bir hikaye.

Kontemporari İbrahim Efendi'nin Rüyaları

Sabah okur temsilcisi İbrahim Altay’ın dördüncü kitabı olan Kontemporari İbrahim Efendi'nin Rüyaları öne çıkan diğer kitabımız.

Altay  bu eserinde çok  güçlü bir dille bize tarihi kronoloji sunuyor. Bunu yaparken hikayeyi öyle bir anlatıyor ki, sizde o mekana ve zamana doğru yolculuk ediyorsunuz. Kitap üç kısımdan oluşuyor: Dünya tarihi, Türk tarihi ve Portreler.

 Kontemporari İbrahim Efendi için tarihin her anına tanıklık etmiş bir seyyah diyebiliriz. Bir bakıyorsunuz Vatikan’da, bir bakmışsınız ki Kurtuba’da. Yaratılış, Türeyiş, Ergenekon, Nibelungen gibi bütün destanlar onun zamanında yaşanmıştır. Homeros'a yol göstermiştir. Kore'nin kuruluşunda, Roma'nın yıkılışında bizzat aktif rol oynamıştır. Hindistan'daki yedi nehir efsanesini o yaymıştır. Çin sarayı Kürşat ve kırk yiğidi tarafından basıldığında Çin Sarayı’ndadır.

Tarih anlatırken hikaye resmediyor Altay.

Kendine özgü üslubu kitabın öne çıkan özeliklerinden. Adı üstünde Kontemporari İbrahim Efendi ya bazı sanat dallarının doğuşunu da kitaba nakşetmiş Altay.

Türk tarihinden dem vurduğu bölümlerde Türk tarihinin en büyük kahramanlarından ‘Zenci Musa’yı anlatması benim açımdan çok önemli bir detay.  Kosova’da Adem Yeşari ile bağımsızlık mücadelesi vermesi de kitabın dikkat çeken bölümü. Bir de Yıldırım Beyazıt ve Timur mücadelesinde neden Tirmur’u tuttuğunu yazdığı kısım çok güzel.

Kitabın son kısmında  ise Kostarika’yı ele geçirmek isteyen ülkücüleri anlattığı kısım Türk’ün ufkuna dair önemli bir mesel.

Kontemporari İbrahim Efendi'nin Rüyaları son dönemde yazılmış farklı ve başarılı eserler sıralamasında ön plana çıkıyor.

Berhayat

Sevgili Mustafa Akar’ın son şiir kitabı Berhayat. Berhayat: Hayatta yaşayan, sağ.

Akar, Büyük Türk şiirinin önemli isimlerinden. Son kitabında bize öğrettiği çok şey var. Teslimiyeti, mümin olmanın özelliklerini, aşkı, vatan sevmenin ne demek olduğunu, şehitlerimize vefanın önemini.

Hodgkin Lenfoma şiirine şöyle başlıyor:

Allah’ım beni dertlendir

Değerini bileyim böylelikle

Şair, eşine sesleniyor:

Senin ve oğullarımın Türkiye’si / Bakmadan çizebildiğim tek resim.

Şehidimiz Halil Kantarcı’yı da Halil şiirinde böyle anıyor:

Gülümsüyorlar sana babacım gülümsüyorlar

Ve kollarını açmış bekliyor Peygamber (şiirin son dizesi)

Kitaba ismini veren şiirde oğulları için dua ediyor:

Oğullarım bir rüzgarda açan nergis benzeri

Dayanıklı ve gümrah olsunlar hayata karşı

Kitabın son dizesi ise yaşadığımıza dair:

Uzun bir hayatı öldürdüğümüz belli olsun yaşamımızdan

Mustafa Akar şair, 38 yaşında. Bize hayatı dizelerle öğretiyor bu çağın dervişi. O ağır hastalığın zor tedavisinde bile “Dert, insana inince derman olur.” cümlesini yazarak aslında bizim kirli gönlümüze merhem oluyor kendisi. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat