Gerçek bir Türk aydını: Kemal Tahir

  • GİRİŞ20.02.2018 06:51
  • GÜNCELLEME21.02.2018 07:19

Kemal Tahir için haddimiz kadarını söyleyeceğiz ama öncesinde bir parantez açmak istiyorum. Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nün geçen hafta düzenlediği ‘Kemal Tahir Sempozyumu’ gerçek manada son yıllarda yapılmış en iyi işlere örnekti. Geçen yıl da yaptıkları ‘Cemil Meriç Sempozyumu’ harikulade bir çalışmaydı.  Belediyelerin sürekli birbirlerini tekrar eden ve maalesef çok da karşılığı olmayan faaliyetlerine bakınca bu tür işlerin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Misal kendi gazetesinde ve ekranında mütemadiyen aynı şeyleri tekrar eden bir yazarın konferans vermesi ne işe yarar? Malum yazar dışında kimseye bir fayda sağlamaz. İnşallah bu tür güzel işler diğer belediyelere de örnek olur diyerek parantezi kapatalım. Bu arada bu organizasyonda emeği geçen Belediye Başkanı Murat Aydın’a, Ömer Faruk Bey’e, Asım Öz’e ve Aykut Ertuğrul’a ve diğer tüm çalışanlara şahsım adına teşekkürü borç bilirim.

Kemal Tahir, Türk romancılığının en önemli isimlerinden biri. Her Anadolu evladı gibi çileli bir hayatı olmuştur Tahir’in. Sosyalizmle tanışması, ardından cezaevi yılları, mapushanede Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet’le tanışması, ardından cezaevini kendine yol yapması, mahpuslukta yazılan romanlar…

 

 

Kemal Tahir’in bir devlet görüşü olduğunu biliyoruz. Yani bir devlet felsefesini içinde barındıran, bunu eyleme döken ve hiç kimseden de çekinmeden bunu neşreden bir yazar. Tahir, köy romanını en iyi anlatan, karakterlerinin hepsinin gerçekçi olması bakımından çağdaşlarından ayrılan bir dev.

İlk olarak Kemal Tahir’in kendi çevresine karşı çıkışını Rahmet Yolları Kesti romanıyla görüyoruz. Yaşar Kemal’in eşkıyaya övgü düzdüğü kitabı İnce Memed’e karşılık Uzun İskender’i anlatan Tahir, bu eseriyle Yaşar Kemal’in İnce Memedi’ne reddiye yazmıştır.

Kemal Tahir bu toprağın çocuğu olmakla övünen biridir. Asla ve asla dönemin yarı aydın tipinin yaşadığı hastalıkları yaşamamış ve onların Batı’ya olan öykünmelerini yüzlerine vurmuştur.

Kemal Tahir’in her bir eseri başlı başına sayfalar sürecek bir yazı dizisidir. Ama Kemal Tahir’i zirveye taşıyan ve edebiyat dünyasında sözde aydınları çıldırtan eseri Devlet Ana’dır. Osmanoğulları’nın aşiretten devlet haline gelişini anlatan bu dev eser, Türk romancılığının başyapıtlarından biridir.

Kemal Tahir’in Devlet Ana için söyledikleri çok önemlidir. “Devlet Ana’da, Batının bize alıştırdığı roman kişilerine hiç benzemeyen kendi insanlarımızı anlatmaya çok çalıştım. Demek ki başarmışım. Batıyı, hele kapılarını, geçilmez değil, hatta ulaşılmaz sanmak, Batıya, yılgın köle dirençsizliğiyle teslim olmaktır, bütün varlığıyla şartlanmışlıktır.”

Cemil Meriç,  Kemal Tahir için şöyle söylemektedir “ Her kitabı ayrı bir bombaydı. Hıyanet kalesinde kapanmaz gedikler açan bir bomba. Her sözü bir tokattı; hamakatın çehresinde şaklayan bir tokat. “

Son sözü büyük romancıya bırakıp kenara çekilelim:

Bir cümledir ki hayat

Ne bir virgül ne bir hat

Birden okuyacağız…

Bazen geç, bazen erken,

Sonuna mezar denen,

bir nokta koyacağız.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat