Türkiye yeni bir sisteme gireceği seçimlerin arifesinde. Partiler geçen hafta açıkladıkları seçim beyannameleriyle vatandaşa iktidar olurlarsa neler yapacaklarını açıkladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti 2023 vizyonunu ortaya koyarken yeni sistemle birlikte birçok müjdeyi de beraberinde getireceğini söyledi.

Hepsini saymak mümkün değil ama öne çıkanlar, milli sanayi hamlesi, tekonoloji üslerinin kurulması, mega endüstri bölgelerinin oluşturulması v.s liste uzayıp gidiyor. Yani özetle Türkiye’ye bir vizyon çizerken ana amaç: Türkiye Cumhuriyet’i devletini dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine dahil etmek.

Cumhur ittifakının diğer partisi MHP de vizyonunda güçlü Türkiye vurgusuyla beraber üreten Türkiye imajını ortaya koydu.

Peki ya diğerleri?

Kandil’in partisinin ortaya koyacağı bölücü maddeleri geçiyorum. Meral hanımın ne dediğini anlamış değilim. Çünkü ortada elle tutulur herhangi bir şey yok. Binde birlik Saadet Partisi’nin adayı Temel Bey büyük projeleri durdurma sözü verirken, hızlı tren projesini de askıya alacağından falan bahsetti. İyi ki de bahsetti kendisi sayesinden epey güldük, eğlendik.

Gelelim CHP’ye: Türkiye’nin ana muhalefet partisinin vaatleri neler onlara göz atalım:

Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce: “Saray’ı kapatacağım, durun sadece elektriklerini de kapatabilirim. 3. Köprü ve 3. Havalimanı projelerini durduracağım. Devam eden tüm büyük projeleri durdurmak asli görevim”

Geçiyoruz Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı müjdelere!

“Merkezi yönetimin yerel meclislerin kararlarına müdahalesini önleyeceğiz”

Yerel Meclis belediyenin iş makinesiyle çukur kazıp, asker ve polisimizi öldürebilir bunu AB normları içinde mazur göreceğiz ve merkezin otoritesini boşa çıkartıp özerkliğe giden yolda büyük bir engeli kaldıracağız” diyor. Türkçesi bu.

Doğu ve Güneydoğu’daki yer altı kaynaklarını eli kanlı terör örgütüne peşkeş çekilmesi bu maddeyle onaylanıyor.

Her konuşmasında “Biz Kuvayı Milliyeciyiz” falan geyiği yapan Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin hali pür melali ayan beyan ortadadır. Türkiye’yi getirmek istedikleri ‘Demokrasi’ bölünme üzerine kurgulanmış, AB yasalarına teslim edilmiş, üniter devlet yapısını yerle bir eden neoliberal politikalardır. 

Evet, Türkiye 24 Haziran’da seçime gidiyor: Bir tarafta yıkan, bölen bir ittifak, diğer tarafta milli ve manevi değerleriyle tarihinden ilham alarak geleceğe yürüyen ve büyük Türkiye ideali olan ittifak.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner