Şehit Enver Paşa

  • GİRİŞ07.08.2018 09:07
  • GÜNCELLEME08.08.2018 07:45

4 Ağustos Enver Paşa’nın şahadete yürüyüşünün 96. Sene-i devriyesiydi. Bazı aklı evveller ve tarih cahili Prof’lar yine arz-ı endam ederek tüm kinlerini kussalar da İsmail Enver Paşa Türk tarihinin en önemli komutanları arasında yerini her daim muhafaza edecektir. Ama artık devlet nezdinde de Enver Paşa’ya gereken önem verilmeli ve bu büyük kahraman hak ettiği şekilde anılmalıdır.

Enver Paşa Makedon dağlarında çetecilere karşı siperden sipere koşarken aklında tek bir şey var: Yere düşen İslam Sancağı’nı bir kez daha eski şanlı günlerine kavuşturmak.

 

 

1912 Trablusgarp’ta İtalyanlara adeta kan kusturuyor. Hayatımızda önemli yer teşkil eden biri olan Ömer Muhtar’ın da en büyük kahramanı kim? Evet, Enver Paşa. Bugün bir kesimin Enver Paşa’ya yalan yanlış bilgilerle, cehaletle saldırmasına Ömer Muhtar’ın geçen haftalarda rahmetli olan oğlu Muhammed Ömer Muhtar’la cevap vermek onları susturacaktır. Misal, Tobruk yolundaki caddeye Enver Paşa’nın adı verilmiştir.

Şimdi Enver Paşa’nın Trablusgarp’ta 6 Haziran 1912’de top mermileri altında  kampı gezişini anlattığı mektubuna bakalım:

“Bu ilk defa olduğundan, askerlerime bu mermilerin tesirinin diğerlerinden daha büyük olmadığını göstermem lazım geldi. İlk atışlar üzerine çadırımdan çıkıp, mermilerin düştüğü noktaya gittim. Bir tanesi tam yanımda patladı ve küçük bir parça kalçama isabet etti. Ama, saatime asılı bir madalyon beni korudu ve yara yerine etimde madalyonun izi çıktı. Bir başka top mermisinin siyah tozuna tamamen bulanmış olarak bütün bir hattı ikinci kere baştan başa geçtim.” (1)

İşte Enver Paşa, Osmanlı’nın son döneminde askeri bu cesaretiyle ayağa kaldırmıştı. Yıkık dökük bir orduyu üç sene gibi kısa bir zamanda işler hale getirerek 2. Balkan Savaşı’nda Edirne’yi kurtardı. . Çanakkale ve Kut’ul Amare zaferlerinin de başkumandanı olmasına rağmen resmi tarih kendisinden asla ve asla bahsetmedi. Hatta düşman lazım olduğu için Sarıkamış yalanları üzerinden kara bir propagandaya maruz bırakıldı.

Bugün şimdi yeni yeni o dönemin kahramanları tanınırken hepsini Enver Paşa’nın örgütleyip görevlendirdiği gözden kaçıyor.

Medine Müdafii Fahrettin Paşa’dan Kuşçubaşı Eşref’e, Süleyman Askeri’den Mehmet Akif’e kadar hepsi Enver Paşa’nın bizzat görevlendirdiği isimlerdir ve hepsi Türk tarihine altın harflerle geçmiş abide şahsiyetlerdir.

Kurtuluş Savaşı’nı kazanan kadro Enver Paşa’nın Balkan bozgunundan sonra yeniden ayağa kaldırdığı ordudur. Yani bugün bir yurt olarak yaşayabildiğimiz bu toprakların bağımsızlığında elbette onun payı da büyüktür.

Son yüzyılın gördüğü en idealist insanların başında gelen Enver Paşa, Kafkas İslam Ordularını kurmuş ve başına da kardeşi Nuri Paşa’yı getirmiştir. Azerbaycan’ı bağımsızlığa kavuşması da yine onun gayret ve teşvikleriyle olmuştur. Eğer bugün Bakû hâlâ bir Türk ve İslam şehri ise bu, Kafkas İslam Ordusu sayesinde olmuştur.

Enver Paşa elbette bir yazıya sığmayacaktır ama amacımız bu büyük kumandanı yeni nesillere doğru anlatmaktır. Hayatının baharında Tacikistan’da şahadet şerbetini  böyle içecektir:

4 Ağustos 1922’de, Kurban Bayramı’nın ikinci günü, adamlarıyla bayramlaştıktan sonra, atını Çegan tepesine sürdü. Rusların makineli tüfek ateşine karşı yalın kılıç yürüyordu. Her zamanki gibi pervasızdı. Rus askerleri şaşkına uğramışlardı. Silahlarını atıp teslim olanlar bile vardı. Tekrar makineli sesleri duyuldu. Biri kalbine olmak üzere Enver Paşa’ya beş kurşun isabet etmişti. Ziya Şakir, trajik öykünün bundan sonrasını şöyle anlatır:

“Enver Paşa’nın sadakor gömleği, haki renkteki avcı biçimi ceketi kıpkızıl olmuştu. Beş kurşun deliğinden sürekli kanlar sızıyordu. Onun bu kanlı cesedi yerden kaldırılırken, savaş alanı acı feryatlarla sarsılıyor, herkes hıçkırıktan boğuluyordu. Kanlı ceset, Çegan köyünün küçük mescidine getirildi. Kanları yıkanmayarak ve üzerindeki elbiseleri çıkarılmayarak, sadece değerli örtüler serilmiş bir tabuta yerleştirildi. Üzerine Türk bayrağı serilerek, mescidin önündeki musalla taşına kondu.

Enver Paşa’nın naaşı, 30.000 kişinin katıldığı törenle, Çegan tepesindeki bir çınarın altında toprağa verildi.”

Dipnotlar (1): Şehit Enver Paşa, syf: 129

Tavsiye edilen kitaplar:

Şehit Enver Paşa – Nevzat Kösoğlu

Murat Bardakçı – Enver

Şükrü Hanioğlu – Kendi Mektuplarında Ever Paşa

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner

 

Yorumlar3

  • Talat 5 yıl önce Şikayet Et
    Şehit Enver Paşa'nın izindeyiz
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • dursun ali mercan 5 yıl önce Şikayet Et
    selamun aleyküm çalışmalarınızda hayırlı başarılar yüce Allah dan dilerim enver paşa hakkında bizleri bilgilerdiğin için sizler çok teşekkür ederim bizlerde enver paşa hakkında yanlış bilgilendirilmişiz fi emanillah Allaha emanet olun.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Esin 5 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim şehadetini kabul etsin
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat