İdlib’te gördüklerim

  • GİRİŞ20.09.2018 07:43
  • GÜNCELLEME21.09.2018 07:51

Türk medyasında bir ilki gerçekleştirerek Soçi zirvesi sonrası zorlu şartlar altında Haber7.com’dan İbrahim Günay ile önce Afrin ardından İdlib’e gittik. Önce Afrin’de neler olduğunu, nelerin değiştiğini ifade edeyim: Zeytin Dalı Harekatı’nın ardından herkesin malumu terör örgütünden temizlenen bölgede şimdi bambaşka bir şehir olduğunu söylemeliyim. Şunu bir kez daha idrak ettim ki, Türk’ün olduğu yerde düzen, dirlik, asayiş ve huzur var. Savaşın izlerini bir anda silmek zor ama Türk güvenlik güçleri askeri ve polisiyle şehre sükunet getirmişler.

İdlib’e zorlu bir yolculuğun ardından vardığımızda ise halkın Soçi zirvesi sonrası büyük bir mutluluk yaşadığını kendi gözlerimizle gördük. Kent merkezinde kiminle konuşsak herkesin dilinde Başkan Erdoğan’a dua ve Türkiye’ye teşekkür vardı.

 

 

Afrika’da ve diğer Ortadoğu ülkelerinde her nereye gitsem Türkiye’den geldiğimi öğrendiklerinde sanki yıllardır kaybetmiş oldukları bir kardeşlerini görür gibi boynuma sarılıyorlar. Bana ilk söyledikleri söz de şu oluyor: “Erdoğan, Reis Erdoğan. Allah ondan razı olsun” Böyle bir sevgiyi şu ana kadar Müslüman coğrafyada kazanan başka bir lider yok. Ne öncesi ne sonrasında Başkan Erdoğan’ın yaptıklarını yapan ve böyle bir sevgiye mazhar olan hiçbir devlet reisi olmadı.

İdlib halkının dilinde Erdoğan ve Türkiye gönüllerinde imar edilecek bir ülke var. İdlib’te halka Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorduğumuzda hepsinin gözlerinin içi gülüyor ve söze duayla başlıyorlar.

Suriyelilerin tek isteği bu savaşın artık sona ermesi. 7 yılın sonunda Suriyeliler artık tükenmiş durumdalar. Bize mihmandarlık eden bir kardeşimiz bana şunu dedi: Sürekli şükür edin. Ben açlıktan ölmemek için 6 ay boyunca kırık buğday ama çoğu zaman saman yedim. Eğer Türkiye olmasaydı benim gibi yüzlerce insan açlıktan can verecektik. Ülkenizin ve Erdoğan’ın kıymetini bilin ve ona hep dua edin.”

Evet, Türkiye tüm dünya Müslümanları için bir umudun adı. Eğer Türkiye güçlü bir şekilde ayaktaysa bu Müslümanlar için bir motivasyon kaynağı. Bu yüzden Akif’in deyişiyle “Kimi Hindu, kimi bilmem ne bela” olanlar saldırıyor. Bir şekilde tökezletmek istiyorlar, düşürmek ve milyonlarca insanın umudunu kırmak istiyorlar.

Herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekli: İçeride ve dışarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan özelinde Türkiye’ye kurulmak istenen planların hedefinde tüm ‘İslam dünyası’ var.  Biliyorlar ki, Türkiye düşerse, mazlum Müslümanların hamisi de kalmayacak ve istedikleri atı oynatacaklar. Ama Türkiye artık oyun kurucu ve güçlü. Bunun da arkasındaki en büyük itici güç: Cumhurbaşkanı Erdoğan.

İHH İÇİN AYRI BİR TEŞEKKÜR

İHH'nın çalışmalarını dünyanın çeşitli yerlerinde görüp, tetkik etmiştim. Her seferinde bu organizasyona hayranlığım arttı. Suriye'de de bizlere çok yardımcı oldular. Başta İstanbul ofisinden Mustafa Özbek, Kilis ofisten Yakup Alaca, Reyhanlı ofisten Selim Tosun'a çok teşekkür ediyorum. İHH Suriye'de de büyük bir etkinlik alanı kurarak yine mazlum Müslümanların derdine derman olmaya devam ediyor. Bunu sadece maddi yardım olarak düşünmeyin. Psikolojilerinden, hastalıklarına kadar her şeyleriyle ilgileniyorlar ve Türkiye'yi çok iyi temsil ediyorlar.

serkan.ustuner@haber7.com

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat