AK Parti ve MHP’nin 15 Temmuz sonrası başlattığı ittifak Salı günü grup toplantılarının ardından Yerel seçimde ittifak yapılmayacağı kanaatiyle son buldu. Peki buna sevinenler kimlerdi? Terör örgütünün siyasi uzantısı parti, kendini AK Partili olarak addeden neo – liberal siyasal İslamcı çevreler, FETÖ…

İttifakın bitmesiyle beraber ortaya iki kutuplu bir ayrışma ve ‘Türklük’ tartışması çıktı. Türk kelimesini duymaktan nefret eden, kendini konumlandırdığı yapı itibariyle liberallere, Barzani’ye daha yakın hisseden sürekli Erdoğan eleştirisi yapanlar bir anda MHP’yle ittifakın bitmesine çok sevindiler. Geçmişten gelen Türk düşmanlığı yeniden peyda oldu.

Bir diğer tarafta ‘İslamsız Türk’ profili çizen grupta karşı cephede yer aldı. Ortaya bir Türklük tartışması çıkartarak suni bir gündem oluşturuldu.

Aslında bu toplumun kahır ekseriyetinin kabul ettiği ve bozkırdan Anadolu’ya geldiğimiz vakitten beridir üzerimizdeki zırh da kimlik de bellidir. Birkaç gündür sosyal medyada yer alan bir video aslında bugünkü tartışmalara en güzel örnek. Bir muhabirin ‘Sizce ezan Türkçe okutulmalı mı?’ sorusuna verdiği cevap şu: Ezan zaten Türkçe.

İnandığı dinin dilinin de Türkçe olduğuna iman eden bu iki güzel abimiz aslında bize Türk olmanın İslam’la beraber vücut bulduğunu anlatıyor.

1071 tarihi biz Türkler için tarihimizin en büyük kırılma noktasıdır. Türk kimliğinin inşa edildiği tarih de diyebiliriz. Türkler, İslamiyet’in kabulüyle aradığı kimliği bulmuş ve gaza ile kurduğu müesses nizamla yaklaşık dört asır Batı’nın kölelik düzenini durdurmuştur.

Türk dediğiniz zaman büyük bir coğrafyada ‘Müslüman’ olarak karşılık bulmanızın nedeni, yüzyıllar boyunca İslam’ın sancaktarlığını yapmış olmamızdır. İnsanın böyle bir milletin mensubu olmakla övünmesine bile kötü nazarla bakanlar var. Bunların da çoğu ithal fikirlerle donanmış kirli zihinlerdir.

Şu iki azınlık gruba genelin söylediği sözü Marquez ne güzel söylemiştir.  “Sormak istersen bayım; Ben sizden de değilim, diğerlerinden de.” Çünkü 80 milyonluk Türkiye’de bu tür radikal unsurlar ancak sosyal medya üzerinden bir tür algı ve manipülasyon yaparak bize ait olan kavramları ve genel geçer doğruları baltalamak istiyor.

Bu millet kendini Türk olarak tanımlar ve İslam’ın ona ruh verdiğini bilir. İçinde İslam olmayan bir Türk kimliğinin olmasının mümkün olmadığını bilir.

Türk bir ırkın değil bir milletin adıdır. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarla üzerinde durduğu tek millet kavramı da tam olarak budur. Biz Türkler, 1071’den sonra burayı vatan toprağı yapıp adına Türkiye dediğimiz vakitten beri kurduğumuz devletin de vatan eylediğimiz yerin en belirgin özelliği nedir? Dersek sözü rahmetli Erol Güngör hocamıza verip meseleyi kapatalım:

Türk'ün vatan anlayışı için şöyle pratik bir formül bulabiliriz:

" Nerede evliya kabri varsa orası Türk toprağıdır. Evliyası olmayan yerde Türk de yok demektir; eğer olsaydı mutlaka içlerinden ya bir şehit, ya bir ulu kişi çıkardı ve halkın gönüllerini kendi kabri üstünde birleştirirdi." (1)

Türk Kültürü ve Milliyetçilik, Erol Güngör, sayfa: 150

serkan.ustuner@haber7.com