Erivan bu işten memnun peki Batı’nın derdi Ermenileri mutlu etmek mi yoksa Türkiye ile uğraşmak mı?

2011’de Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Ermenileri kullanarak, seçim malzemesi yapmıştı. Soykırımı inkar edenlere para cezası getirildi sonra Anayasa Mahkemesi yasayı iptal etti.

Sarkozy’nin derdi Ermenileri yüceltmek değil seçimde oylarını almaktı. Bu durum bir çok ülkede yıllarca böyle gelişti.

Batı da bugün benzer şekilde Ermeni meselesini kullanıyor, amaçları Ermenilerin ya da Ermenistan’ın her hangi bir hakkını savunmak değil asıl dertleri Türkiye.

24 Nisan süreçlerinde hep böyle çıkışlar yapılıyor, Ermeniler üzerinden Türkiye’ye yönelik saldırılar başlatılıyor.

Geçen yıl Suriye’nin Keseb kasabasını kullandılar. Yayladağı’nın karşısında bulunan Lazkiye’ye bağlı Ermeni kasabası Keseb’de katliam olduğu, muhaliflerin sonrasında DAİŞ’in köyü bastığını iddia ettiler.

 Gündem bir anda Keseb olurken Keseb’teki sözde Ermeni katliamının faturasını Türkiye’nin üzerine atmaya çalışmışlardı.

Önce muhaliflerin köyü bastığı söylendi, “Türkiye Suriye muhaliflerini destekliyor” dediler sonra DAİŞ terör örgütünün Keseb’teki Ermenileri katlettiğini iddia ettiler ardından da “Türkiye El Kaide’yi de destekliyor” diyerek bir yalanı ikinci yalanla devam ettirdiler.

Sonra ortaya çıktı ki, Keseb kimsenin eline geçmemiş, Esed rejiminin kontrolünde. Ama o süreç bunu gerektiriyordu, 17 Aralık sonrası Türkiye’yi teröre destekle suçlama kampanyasında Ermeni kasabası Keseb’i kullanmaları gerekiyordu.

Zaten ardından Türkiye, Keseb’ten sınırı geçmek isteyen Ermenilere de, Kobani’den kaçan Kürtlere de, Irak’tan gelen Ezidilere de din, ırk ayrımı yapmadan kapılarını açtı.

Bugün Türkiye’nin seçime gittiği bir dönemde yine Ermenileri kullanıyorlar. Geçen yıl 24 Nisan, 17 Aralık’ın devamıydı bu sene ise seçim sürecinin başlangıcı.

Startı Papa ile verdiler, Avrupa Birliği ile devam ediyorlar sıra Amerika’ya geldi. Obama, 2009’dan beri 24 Nisan açıklaması yapıyor, başkanlığı döneminde “soykırım” ifadesini hiç kullanmadı, bu kez kullanırsa şaşırmamak lazım.

Baskı yaptıkları konu soykırım iddiası ama dertleri soykırımın tanınmasını sağlamak değil, öyle olsa Türkiye’nin yıllardır ısrar ettiği “arşivleri açalım” önerisine kulak tıkamazlardı, Ermenistan yönetiminin 2009’da imzalanan protokolleri terk etmesine izin vermezlerdi.

Belli ki amaçları ortamı gerip, tansiyonu doruğa çıkarıp, Türkiye’ye darbe vurmak.

Artık sahneye Financial Times da çıktı. Hani şu Gezi ve 17 Aralık süreçlerini köpürten yayın organı. Dertleri 2013’te Türkiye’nin Kuzey Irak’la yaptığı petrol, Azerbaycan’la imzaladığı doğalgaz anlaşmalarıydı.

Bugün Türkiye eki yayınlıyorlar, Yeni Türkiye’nin güvenli olmadığını söylüyorlar referans olarak da eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü gösteriyorlar.