Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu.
Emmanuel Macron bir çok konuda sınırsız yetkilere sahip, sermayeye çok yakın bir isim, hatta direk Rothschild’lerin adamı olduğu söyleniyor, AB onun gelişinden fazlasıyla memnun, sokaklar ise karışık.

Önce Fransa’da Cumhurbaşkanına verilen yetkilerle başlayalım.

Fransa’da Cumhurbaşkanı iktidarın esas sahibidir.
Devletin başında ikilik kabul edilemez, prensip budur.
Başbakan, Cumhurbaşkanının atamasıyla göreve gelir.
Cumhurbaşkanı meclisi feshetme yetkisine tek başına sahiptir.
Konseyler vardır. Ancak Cumhurbaşkanı konseylerin aldığı kararları durdurabilir, anlaşmaları kendisi imzalar, sunulan önerileri ister kabul eder isterse reddeder.
Anayasa Mahkemesinin üyelerini Cumhurbaşkanı belirler.
Anayasa Mahkemesinin başkanını da Cumhurbaşkanı atar.

Fransa’da Kasım 2015’ten bu yana Olağanüstü hal var.
2005 yılında da Olağanüstü hal uygulanmıştı.
Şu anki gibi kriz ortamlarında Fransa Cumhurbaşkanı, bağımsızlık ve bütünlüğe yönelik tehditlere karşı tüm yetkileri kendinde toplama hakkına sahiptir.

ROTHSCHİLD’LERİN ADAMI MACRON
Emmanuel Macron’un babası çikolatacıdır, kendisi ise bankacı.
Dünya sermayesine yön veren hanedanlardan biri olan Rothschild’lerin Fransa’daki bankasında çalıştı.
Bankacılıktan sonra Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’nin döneminde dışardan atamayla Ekonomi Bakanı oldu.

MACRON SINIRSIZ YETKİLERİ CUMHURBAŞKANI OLMADAN DA KULLANMIŞTI
Daha önce hiç seçime girmedi. Milletvekili ya da Belediye Başkanı da olmadı. Ama Fransa Cumhurbaşkanının atamasıyla kabinede Ekonomi Bakanlığı yaptı.

Macron Fransa Cumhurbaşkanı oldu. Ama Cumhurbaşkanı olmadan önce Cumhurbaşkanının sınırsız yetkilerini iyi bilen ve o yetkiyi kullanan bir bakandı.

Ekonomi Bakanıyken, tartışmalı bir işçi yasası hazırladı.
İşçiden çok işverenin elini güçlendiren, mesai ücretlerini kaldıran, işçilerin işten atılmasının önünü açan bir tasarıydı.
Meclise sunulsa kabul edilmeyecekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande yetkisini kullandı, Macron’un mimarı olduğu tasarıyı kanun hükmünde kararnameyle kabul ettirdi.
Sokaklar karıştı, işçiler günlerce hükümeti protesto etti.
OHAL yetkisini kullanan polis, protestocuları döverek, isyanı bastırdı, onlarca kişi göz altına alındı.

AB SONUÇTAN NEDEN MEMNUN?
AB Fransa’da Macron’un Cumhurbaşkanı seçilmesiyle rahat bir nefes aldı.
Eğer aşırı sağcı Le Pen seçilmiş olsaydı Frexit için referandum yapılacaktı. Şu an ise Fransa’nın AB’den ayrılması gibi bir tehlike ortadan kalkmış durumda.
Hollanda’dan sonra Fransa seçiminde de AB’nin desteklediği isimler kazandı.

LE PEN NEDEN DANS ETTİ?
Kaybeden Le Pen’e gelince. Irkçı, aşırı sağcı bir isim.
Merkez sağ ve solun olmadığı yarışta ilk turu ikinci sırada bitirip, ikinci tura kaldı.
Kaybetti ama dans ederek kutlama yaptı çünkü yüzde 34,2 oy aldı, bu da Fransa’da aşırı sağcıların gördüğü en yüksek zirve oldu.

FRANSA’DA SOKAKLAR KARIŞIYOR
Fransa’da 23 Nisan’daki ilk tur sonrası sokaklar karışmıştı. Hem Macron hem de Le Pen karşıtları sokaklarda eylem yaptı, seçim günü de şiddet olayları yaşandı.
Sandıkların açılmasıyla Le Pen karşıtları çekildi, geriye ise anti kapitalistler kaldı.
Özellikle işçi kesimi ve öğrencilerden oluşan emperyalizm ve kapitalizm karşıtlarının eylemleri devam ediyor, çatışmalar ise sürüyor.

FRANSIZ CUMHURBAŞKANLARININ ÖZEL HAYATI
Fransa’nın eski Cumhurbaşkanları özel hayatlarıyla tanınırdı. Mitterand, Chirac, Sarkozy ve Hollande’dan sonra Macron’un özel hayatı da ilgi odağı. O eski Cumhurbaşkanlarının aksine çapkınlık hikayeleriyle değil kendisinden 24 yaş büyük lise öğretmeniyle evli olmasıyla bu alanda ün yapmış bir isim.