PKK’nın Suriye uzantısı PYD terör örgütü ısrarla Suriye Kürtlerin tek temsilcisiymiş gibi gösteriliyor. Bu algı operasyonu bizzat Batı tarafından yönetiliyor.

Suriye’de nüfusun yaklaşık yüzde 8’i Kürt.
2004’den bu yana nüfus sayımı yapılmadı.
2011’deki iç savaş sürecine kadar Esed rejimi Kürtlere kimlik de vermiyordu.
Bu nedenle elde resmi veri yok ancak Suriye’de Kürtlerin nüfusunun 1,5 ila 2 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Peki 1,5-2 milyon arası Suriyeli Kürtlerden kaçı PYD’li.
Suriyeli uzmanlara göre Kürtler içerisindeki PYD’li sayısı sanıldığından çok daha az.
Suriyeli Kürtlerin en fazla yüzde 10’nun PYD destekçisi olduğu vurgulanıyor.

PYD terör örgütü işgal ettiği bölgelerde halka baskı uyguluyor.
Sözde askerlik yasaları var.
Her aileden en az bir genci militan olarak alıyorlar, vermeyen aileleri sürgün ediyorlar.
Bu yolla on binlerce Kürt, evlerinden edildi. Şeyh Maksut, Tel Rıfat, Tel Abyad gibi bölgelerde PYD’nin etnik temizlik yaptığı uluslararası örgütler tarafından da tespit edildi.

Suriye’de Kürt halkının asıl temsilcisi olarak Suriye Ulusal Kürt Konseyi görülüyor.
İbrahim Biro başkanlığındaki bu grup, 2011’den bu yana PYD terör örgütüyle mücadele içerisinde.
PYD Halep başta olmak üzere birçok şehir ve kasabada Suriye Ulusal Kürt Konseyinin yöneticilerine, destekçilerine saldırılar düzenledi bir çok kez onlarca üyesini kaçırıp, aylarca alıkoydu, konseyin Kamışlı’daki ofisleri kapatıldı.

Suriye Ulusal Kürt Konseyinin dışında Suriye halkının meşru temsilcisi olan Suriye Ulusal Konseyinin içerisinde de Kürt gruplar var.
Hatta konseyin ilk kurulduğu dönemde Suriye Ulusal Kürt Konseyi de muhaliflerle aynı çatıdaydı. Suriye Ulusal Konseyinin ikinci başkanı da rejim muhalifi bir Kürt siyasetçi olan Abdülbasit Seyda’ydı.
Bu çizgideki Kürtlerin tamamı 2011’den bu yana Esed rejiminin karşısında yer aldı.

Suriye’de Kürtlerin çoğu dindar kimlikleriyle tanınıyor.
Ancak PYD’nin dini bir hassasiyeti yok.
Cuma namazlarında hutbelere bile karışıyorlar.

PYD terör örgütü Suriyeli Kürtlerin dini yapılarına uymayan politikalar yürütüyor.
Zaten örgütün terörist yapısı da bunun delili.
Suriyeli olmayan, Kürt olmayan, Kürtçe ya da Arapça bilmeyen, Müslüman bile olmayan yüzlerce Batılı militanları var.

PYD terör örgütü Suriye Kürtleri içerisinde azınlık olmasına rağmen Suriye Kürtlerinin tek temsilcisiymiş gibi gösteriliyor.
Burada en dikkat çekici unsur DAEŞ terör örgütü.
DAEŞ ile mücadele bahanesiyle ABD’nin PYD terör örgütüyle ittifak yapması, örgütün elini fazlasıyla güçlendirdi.
Batılı ülkelerin Suriye politikalarında resmi ağızdan PYD’lileri, Suriyeli Kürtler olarak tanımlaması, Batı medyasının da aynı yolu izlemesi, bu algının yayılmasına yol açtı.

Oysa Suriye’de Kürtlerin yaşadığı birçok bölgede PYD terör örgütü işgalci konumda. Ve halka zulüm ediyor.
Suriye’de PYD’nin zulmünden kaçan Kürtlerin ise terör örgütü ve uzantılarına karşı büyük bir öfke duyduğu biliniyor.
Sık sık sosyal medyada bunun yansımalarını da görmek mümkün.
En son geçtiğimiz Cuma günü Halep’in kuzeyindeki Azez ve Sinjo kasabasında Suriyeli Kürtler, PKK-PYD protestosu için sokağa döküldüler.
Yüzlerce Kürt ellerinde “Arap ve Kürtler kardeştir, kahrolsun bölücü Kürt teröristler” yazılı pankartlar taşıyıp, PKK karşıtı sloganlar attı.

Kürt gruplar ayrıca Türkiye’ye de PKK-PYD’ye yönelik mücadeleden dolayı teşekkür etti, Fırat Kalkanı harekatı için “son ümidimiz” yazılı pankartlarla Türk askerine destek gösterisi gerçekleştirdi.