İsrail yönetimi Kudüs’teki işgalin boyutunu giderek arttırıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın skandal kararı sonrası Kudüs’te Filistin bayrağına tahammül kalmadı.

İsrail askerlerinin direniş gösterilerine yönelik müdahalelerinde dikkat çeken bir detay var.
O da Filistin bayrağı gördükleri yerde saldırıya geçmeleri.

Kudüs’te Mescidi Aksa’ya çıkan Şam Kapısında, Sultan Süleyman caddesinde veya Selahattin Caddesinde hep aynı manzarayı gördük. Nerede elinde Filistin bayrağı olan bir kadın varsa anında saldırıya uğradı.

İsrail askerleri tartakladıkları Filistinlilerin ellerinden zorla Filistin bayraklarını aldı.
Bayrağı vermemek için direnenler dayak yiyip, göz altına alındı.

DAHA ÖNCE TEKBİR’E YASAK GETİRMİŞLERDİ

İsrail askerlerinin daha önce Filistinlilerin tekbir getirmelerine karşı önlemleri vardı.
Özellikle 2014’teki Mescidi Aksa’ya yönelik saldırılarda, Filistinliler Allahu Ekber sloganlarıyla İsrail askerlerinin karşısına dikilince saldırıya uğruyorlardı.

TEKBİR SESİNE DUYARLI KÖPEKLERİ BİLE VAR

İsrail yönetiminin Filistinlilere yönelik saldırılarda kullandığı silahlarından biri de eğitimli köpekleri. Hollanda’dan getirilen köpekler özel eğitimden geçiriliyor. İsrail parlamentosunun Filistinli milletvekillerinin hazırladığı bir raporda o köpeklere tekbir sesini duydukları an harekete geçmeleri yönünde eğitim verildiği belirtilmişti.

KUDÜS’E KUDÜS DEMEK DE YASAK

İsrail 1967’de Kudüs’ü işgal etti. 1980’de ise Kudüs’ü ilhak ederek yasa dışı şekilde başkent ilan etti.
Onların bu ilanı gayri meşruydu ve BM Güvenlik Konseyinin 20 Ağustos tarihli kararıyla İsrail’in Kudüs yasası geçersiz sayıldı.

Ancak İsrail hala o yasayı yürürlükte tutuyor. Geçtiğimiz yıllarda Kudüs’te Filistinlilere yönelik sürgün politikasının bir parçası olarak Filistinli çocukların eğitim gördüğü Filistinlilere ait okullarda müfredat değişikliği yaptılar.
Özellikle Tarih kitaplarında Kudüs kelimesine bile tahammül edemediklerini gösteren İsrail, Kudüs yerine Jerusalem yazılı kitapları müfredata aldırdılar.

KUDÜS YASASI BİR İŞGAL YASASIDIR VE HİÇ BİR HUKUKİ HÜKMÜ YOKTUR

İsrail 1980’de çıkardığı Kudüs yasasını uygulamaya devam ediyor. Hukuken hiçbir hükmü olmayan o yasa uyarınca Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin Kudüs dışına çıkmaları bile denetleme altına alınıyor. Eğer Filistinli Kudüs’ten çıkıp tekrar şehre geldiğinde işgal yasasına aykırı bir davranışta bulunursa Kudüs vatandaşlığı elden gidiyor, evini kaybediyor ve Kudüs’e bir daha alınmıyor.

KUDÜS YASASI KUDÜS’Ü YAHUDİLEŞTİRİYOR

Bundan 10 yıl önce yaklaşık 700 bin olan Kudüs’teki Filistinli nüfusu bugün 300 bine düştü. Bunda hukuk dışı Kudüs yasasının payı büyük. Çünkü bu yasa Filistinlileri sürgüne zorluyor. İşleri, evleri ve Kudüs vatandaşlıkları bu yasa ile elden gidebiliyor.

KUDÜS YASASINA YENİ EK YAPTILAR

İsrail Kudüs yasasına Kudüs’ün banliyö semtlerini Kudüs belediyesinin mıntıkasından çıkaran bir ekleme yapıyor. Tasarı iki kez parlamentodan geçti üçüncü oylamayla yasa haline getirilecek. Böyle olunca en az iki Filistinli mahallesi, Kudüs sınırlarının dışına çıkarılacak. Böylece Kudüs’teki 300 bin olan Filistinli nüfusu daha da azalacak ve o semtler Kudüs ile Batı Şeria’yı bölen utanç duvarının dibinde, hiçbir statüsü olmadan bırakılacak. Bu durum da o semtteki evlerin yıkımı ve arazilerin Yahudilere tahsisinin önü açılacak.