Merkel “PKK terör örgütüdür” dedi ama FETÖ’ye laf söyleyemedi. Peki Almanya’da FETÖ’yü kimler koruyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Almanya Başbakanı Merkel’in basın toplantısında dikkat çeken birden fazla detay vardı.
Onların başında da Merkel’in PKK ve FETÖ arasındaki ayrıma vurgu yapmasıydı.

 

Merkel “PKK terör örgütü, faaliyetlerini yasakladık” dedi. Gerçi tam olarak yasaklanmış değiller, Almanya resmi olarak PKK’yı terör örgütü olarak kabul etse de farklı isimlerle terör propagandasına devam ediyorlar.

PKK konusunda daha fazla adım atmaları gerek, bu bir gerçek.
Bir de FETÖ meselesi var.
Merkel PKK’yla ilgili görüşünü söyledikten sonra bir cümle de FETÖ için kurdu. Terör örgütü demedi, FETÖ de demedi, “Gülen hareketi” ifadesini kullandı, terör tanımı için daha fazla bulguya ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Merkel’in FETÖ tanımı aslında hiç de şaşırtıcı değil.
Birkaç ay öncesine dönelim. Almanya derin devleti için FETÖ ne demekmiş onu hatırlayalım.

15 Temmuz günüydü.
Alman medyasında FETÖ dosyaları yayınlandı.
Haberlerde özetle “Gülencilerin yeni merkezi, Almanya” deniliyordu.
FETÖ teröristleri Erdoğan mağduru olarak lanse ediliyordu.
Dahası haberlerde FETÖ’cülerin Almanya’da yeniden yapılandığı, okul-medya-STK alanlarında faaliyetlerini arttırdığı ve firari FETÖ’cülere Alman devletinden kapsamlı yardımlar yapıldığı anlatılıyordu.

Hemen ertesi gün Almanya Federal Meclisinde FETÖ gündeme geldi.
Almanya hükümetine FETÖ ile ilgili soru önergesi verildi.

FETÖ’nün firari teröristleri Adil Öksüz, Zekeriya Öz gibi isimlerin Alman devletiyle irtibatı soruldu.
Alman istihbaratının FETÖ’cülerle ilişkisi soruldu.
İstihbaratın 2017 ve 2018 yıllarında FETÖ’ye bütçe ayırıp, ayırmadığı, ayırdıysa ne kadar olduğu soruldu.

Hükümetin sorulara verdiği tek yanıt vardı, “istihbarat faaliyetlerine zarar gelebileceği için bunları kamuyla paylaşamayız” denildi.

Yani federal hükümet, istihbarat adına konuşmuş, “FETÖ ile irtibatımızı anlatamayız” demişti.

O kısa yanıt, Alman derin devletinin FETÖ ile irtibatının itirafıydı.
Çünkü milletvekillerinin gündeme getirdiği FETÖ iddialarının hiç birini yalanlamamışlar aksine “konuşursak istihbarat zarar görür” demişlerdi.

Zaten soru önergesini hazırlayan Alman sol parti milletvekili Ulla Jelpke “demek ki hükümet ve istihbarat FETÖ ile ortak çalışıyor” açıklamasıyla, cevaplanmayan üstelik yalanlanmayan da FETÖ iddialarının ne anlama geldiğini beyan etti.

Evet FETÖ bir CIA projesi, parçanın büyüğü ABD’de.
Ama şu da var ki Alman istihbaratı da FETÖ’nün bir tarafını elinde tutuyor.
Bu belki çok güçlü bir kanat değil.
Ancak Alman derin devletinin küçük de olsa FETÖ hesapları yaptığını söyleyebiliriz.

Türkiye ile Almanya yeni bir süreç başlattı.
FETÖ meselesi bu yeni ilişkilerde bir sorun çıkarır mı?
Süreci baltalamaz ama FETÖ hesap defteri bu yeni süreçte açık durmaya devam edecektir.

Nasıl ki Almanya Türkiye ile ilişkilerde bundan sonraki süreçte FETÖ’yü pazarlık kozu olarak elinde tutmayı hesaplıyorsa Türkiye de Almanların olası taleplerinde “ama sen de FETÖ’ye sahip çıkıyorsun” deme hakkını saklı tutacaktır.