Terörist için camideki herkes Türk

.

  • GİRİŞ16.03.2019 14:40
  • GÜNCELLEME18.03.2019 08:49

Yeni Zelanda’da camileri hedef alan terör saldırısında derin mesajlar var.

 

 

Terörist İslam düşmanı mı yoksa Türk düşmanı mı?
İşte bu sorunun yanıtında çok ilginç detaylar yer alıyor.

Evet terörist Müslümanları hedef aldı. Camilere saldırdı.
Namaz kılan 49 müslümanı katletti.

 

 

Paylaşımlarına bakınca görüyoruz ki bu terörist azılı bir Osmanlı ve Türk düşmanı.
Türk düşmanlığını islam düşmanlığıyla özdeşleştirmiş.
Çünkü o teröriste göre her Müslüman Türk.

Yeni Zelanda’daki Türklerin ev, işyeri ya da derneklerine saldırmıyor.
Camilere saldırıyor.
Oysa katlettikleri arasında Türk yok.
Yaralanan 3 vatandaşımız var.
Ama geri kalan şehitler farklı milletlerden.
Teröristin için bunun önemi bulunmuyor.
Çünkü ona göre namaz kılan her Müslüman bir şekilde Türk ya da Osmanlı.
O nedenle tereddütsüz camilere saldırıyor.
Ne de olsa içerdekilerin hepsi Müslüman dolayısıyla Türk.

Terörist Ayasofya’nın minarelerini yıkacağız diyor.
İstanbul’dan Konstantinopolis diye bahsediyor.
Camileri hedef alırken sürekli Türk vurgusu yapıyor.

Terörist, Sultan Murat’ı katleden Sırp’ın adını silahına kazımış.
Silahına Türklere yönelik nefret içeren bir mesaj da yazmış.
2. Viyana seferinin tarihini de o silaha eklemiş.

Osmanlıyla, Türklerle büyük bir derdi var.
Çünkü Osmanlı ve Türkler, Müslüman.
Başka milletlerin Müslümanlarına da Türk gözüyle bakıyor.
Ne de olsa bir çoğunun geçmişinde Osmanlı var.
Teröristin bakış açısı bu.

Aslında bu sadece Yeni Zelanda’daki teröriste ait bir durum değil.
Aynı bakış açısı Batı’da bir çok yerde karşımıza çıkabiliyor.
Batı’ya göre Müslümanlıkla Türklük iç içe geçmiş kavramlar.
Bir çoğu için her Müslüman bir şekilde Osmanlıdır.

Bu durum bize Şair İsmet Özel’in Türk tanımının daha iyi anlaşılmasını da sağlıyor.
Geçtiğimiz günlerde rahatsızlık geçiren İsmet Özel “kafirle çatışmayı göze alan Müslümana Türk denir” demişti.
Bu tanımda ırkçı bir yaklaşım olmadığı aşikar.
Batı’nın gözünde Türklerin ve Müslümanların ne ifade ettiğini anlatıyor, aslında.

 Yeni Zelanda’daki saldırıların bir boyutu da Türkiye’nin beka meselesiyle alakalı.
Ne ilgisi var diyenler olabilir.
Ama bir düşünün Yeni Zelanda’da teröristler, camilere saldırıyor, Türk gözüyle baktıkları Müslümanları katlediyor ve taa Yeni Zelanda’dan İstanbul’a hem de Ayasofya üzerinden tehdit mesajları veriyor.

Yeni Zelandalı teröristin, saldırı öncesi, sosyal medya paylaşımlarıyla bir eylem gerçekleştireceği ortada. Bunu resmen ilan etmiş, ihbar etmiş.
Yaklaşık 17 saat sonra da saldırıları gerçekleştirmiş, hem de canlı yayınla.
Tüm bunlar olurken Yeni Zelanda’da da polis, emniyet, istihbarat neden bu adama hiçbir şekilde müdahale etmedi, bu soru yanıt bulmadı.

Aksi takdirde bu teröristin, tıpkı DAİŞ gibi bir istihbarat ürünü olmadığını, kim kanıtlayabilir?
Bireysel eylem görünümü verilse de organize bir terör saldırısının izleri var.
Organize terörün de istihbaratlarla bağlantısız yürümesi imkansız bir şey.

Özetle, Yeni Zelanda’da bir terörist, camilere saldırıp, Ayasofya mesajıyla Türkiye’yi tehdit ediyor.
Yeni Zelanda-İstanbul arasındaki mesafe ne kadar uzak görünse de mesaj çok yakın.

Batılıların çoğu gibi bu teröristin zihninde Osmanlı düşmanlığı var.
Aslında zihinlerinde, bilinçaltlarında hep olan bir şeydi bu.
Şu anki Türkiye’nin durumu, onların bilinçaltındaki bu düşmanlıklarının dışa vurulmasına yol açıyor.

Saldırıdan 2 gün önce Brüksel’deki AP’nin “Ayasofya camiye dönüştürülmemeli” diye yazdığı rapor ve içeriğindeki PKK-FETÖ mesajları bir kenarda dursun.
Saldırıdan 1 gün önce İsrail Başbakanı Netanyahu’nun PKK mesajlarıyla oğlunun Konstantinopolis tehdidini de bir diğer kenara koyalım.
Sonra bunlara saldırıdan saatler önce ABD Dışişleri Bakanlığının, Türkiye’ye yönelik bol bol PKK ve FETÖ’yü korumaya yönelik tehditkar raporunu ekleyelim.
Hepsini yan yana dizince fotoğraf çok daha net ortaya çıkıyor.
Siyonist Haçlı saldırıları, Türkiye’yi hedef almaya kalkıyor.
Beka denilince dalga geçenler bu fotoğrafa iyi baksın, beka sorununu hala göremiyorlarsa ya da inkar ediyorlarsa, diyecek söz yok.

Yorumlar11

  • Zafer 5 yıl önce Şikayet Et
    Şuna sadece terörist demeyin, hristiyan terörist deyin. Bunu da her yerde kullanın.
    Cevapla
  • Yasin 5 yıl önce Şikayet Et
    Bunların deaş olmadığı ne malum konulu extra bir yazınızı bekliyorum saygılar
    Cevapla
  • tunctunc 5 yıl önce Şikayet Et
    kücük ya$larda almanyaya geldim.51 yildir Mainz $ehrinde ya$iyorum..Her platformda yeri zamanida olmazsa bile hep gündeme getiririm..Bu 51 yildir Alman basin veya yayin organlarinda Tek bir kere dahi pozitif bir olay veya haber veya söyle$i asla duymadim..Hep negatif hep a$agilayici haber hep var halada yapiyorlar.unutmayalim haclilarin en önde gelenleri Almanlar idi.Ortacagda sakat dogan cocuklari canli canli topraga gömen o zamanin barbarlari $imdiki zamanimizda modern insanlar.!!
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • mehmet 5 yıl önce Şikayet Et
    Ey Türk ! Titre ve kendine gel. Zafer Müslüman Türk 'ün olacak inşallah.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Kamil 5 yıl önce Şikayet Et
    "Bu teröristin, tıpkı DAİŞ gibi bir istihbarat ürünü olmadığını, kim kanıtlayabilir? " Bu sözünüz çok doğru ve bu konuda daha çok yazılar yazmalısınız. Türkiye'de hala Deaş ile müslümanları bağlantılayanlar var. Abd nin Tiyatral deaşle mücadelesini sürekli gerçek bir mücadele imiş gibi yorumlayan birçok sözde aydın var. Deaş haçlının terör örgütüdür.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat