Rusya İran'ı sattı mı, ABD İran'a saldırır mı?

.

  • GİRİŞ17.05.2019 08:16
  • GÜNCELLEME17.05.2019 09:42

ABD-İran arasındaki tansiyon dorukta.

 

 

Amerikan savaş gemileri İran’ı sarmış durumda.
İran ise Pentagon’un tehdidine hodri meydan diyor.
Bu gergin süreçte ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Soçi’deydi.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü.

O ziyaret sonrası Moskova’dan iki açık mesaj geldi.
Biri ABD ile ilişkilerin güçlendirilmesine yönelikti. Dolaylı yoldan ABD-İran kapışmasında ABD’nin yanını işaret ediyordu.
Diğeri ise direk ve daha netti.
Putin ABD-İran gerilimi konusunda “Rusya bir itfaiye ekibi değil, tamamen bize bağlı olmayan konularda herkesi peş peşe kurtaramayız” dedi.

 

 

Peki Rusya’nın bu tavrı ne anlama geliyor?
Rusya 80 sonrası büyük yakınlık kurduğu, 2011 Suriye iç savaşından bu yana da Suriye’de aynı safta durdurduğu İran’ı yalnız mı bırakıyor?

Bu sorunun açık yanıtı, ‘evet’ gibi duruyor.
Rusya İran için elini taşın altına koymayacak, bu anlam çıkıyor.

Aslında bu durum yaklaşık bir yıldır devam eden bir sürecin neticesi.
Rusya ile İran Suriye’de neredeyse bir yıldır çatışma halindeler.
Özellikle Ocak ayında iki taraf arasında Hama’da kanlı çatışmalar yaşandı.

Suriye’de Rusya ile İran arasında Şam rejimi konusunda da çatışma hali var.
Ruslar Süheyl Hasan komutasındaki 5. Ordunun hakimi.
İran ise Beşar Esed’in kardeşi Mahir Esed’e bağlı 4. Orduyu destekliyor.
En kanlı çatışmalar da Şam’a bağlı ama biri Rus diğeri İran eksenindeki bu iki silahlı grup arasında cereyan ediyor.

ESED-İRAN İŞBİRLİĞİ

Ocak ayındaki Rus-İran çatışmalarının ardından Şubat ayının son haftası İran Devrim Muhafızlarının Komutanı Kasım Süleymani, Beşar Esed’i apar topar alıp, İran’a götürmüştü.
Esed’in eli bir hayli zayıftı çünkü Şam’da nakit,  yakıt ve gıda sıkıntısı vardı.
O ziyarette İran Esed’in bu ihtiyaçlarını karşılama sözü verdi.
Karşılığında ise büyük imtiyazlar aldı.
Şam ve çevresindeki Şii nüfusun güçlendirilmesinin yanı sıra Lazkiye limanı da Tahran’a verildi.

Nisan ayında İran, Lazkiye limanındaki faaliyetlerini resmen ilan etti.
Esed’in İran’a verdiği ya da İran’ın Esed’den aldığı o liman Ruslar için de hayati önemliydi. Ruslar bu alışverişe ciddi şekilde tepki gösterdi.

RUSLAR LAZKİYE LİMANI HAMLESİNE SERT YANIT VERDİ

Rusya Lazkiye açıklarında yani Akdeniz’de doğalgaz ve petrol arama-sondaj çalışmalarını başlattı.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun 4 Nisan’daki Moskova ziyareti de Rusların İran’a yönelik sert hamlelerinden biri oldu.
Çünkü Netanyahu-Putin görüşmesinde iki ülke Suriye’de ortak çalışma grubu kurma kararı aldı.
Hedefin de Suriye’deki yabancı güçler yani İran olduğu resmen Netanyahu tarafından vurgulandı.

RUSYA, İSRAİL-İRAN GERİLİMİNDE DE İRAN’IN YANINDA DEĞİL

İsrail Suriye’de İran hedeflerine sık sık saldırı düzenliyor. Rusya da bu duruma her seferinde sessiz kalıyordu. Eylül ayında İsrail jetleri Şam çevresindeki İran hedeflerini bombalarken, Esed’in Ruslardan aldığı S200 hava savunma sistemi devreye girmiş ve yanlışlıkla İsrail jeti yerine o sırada havada olan Rus uçağını vurmuştu.
15 Rus askerinin öldüğü o olay sonrası Rusya-İsrail ilişkilerinde gerginlik yaşansa da bu hadise fazla büyütülmemişti.
Belki de Ruslar olayın sorumlusunun İsrail değil direk İran ya da İran’ın rejim içerisindeki unsurlarına ait olduğu sonucuna varmışlardı.
Nitekim kısa süre içerisinde Putin, İran-İsrail geriliminde yıllardır devam ettirdiği tarafsız duruşunu artık İsrail’den yana olarak da değiştirdi.

Rusya Suriye özelinde İran’ı değil İsrail’i tercih ediyor.
Belli ki Rusların Suriye politikasındaki menfaatleri İran’la ciddi şekilde çakışıyor ve Putin, menfaat çatışmasında daha az karşı karşıya geleceğini düşündüğü İsrail ile hareket etme kararı alıyor.

Bu durum Suriye özelinde böyle, genel olarak da Pompeo’nun Soçi ziyareti sonrası verilen mesajlara bakınca da Rusya, olası İran-ABD çatışmasında Tahran’ın yanında yer almayacak.

ABD İRAN’A SALDIRI MI?

Peki ABD ile İran savaşır mı?
2001 Afganistan işgali, 2003 Irak işgali gibi ABD saldırılarında bu iki ülkede de doğan boşluğu İran doldurmuştu.
İran bu güçle Obama döneminde özellikle de 2011 sonrası Suriye ve Yemen’e de yayıldı, Lübnan’daki varlığını güçlendirdi, Irak’ta Haşdi Şabi adında ordu kurdu.
2016 Kasım ayı sonrasında ABD Başkanı Trump’ın misyonu ise Obama döneminde İran’a açılan bu sahaların kapatılması noktasında.
İran’a verilenlerin geri alınma zamanı geldi gibi bir söylem var.
Bunu en çok Suudi Arabistan dillendiriyor.
Ve ısrarla Trump’tan İran’ı yok etmesini istiyor.

ABD 1991 körfez harbinin maliyeti olan 20 milyar doları, Suudi Arabistan’a neredeyse 6 katı olarak yaklaşık 120 milyar dolara fatura etmişti.
Bugün Riyad kesenin ağzını ABD’nin hesapladığının 4-5 misli daha fazla açarsa ABD, İran’a saldırabilir.

ABD’nin İran’ı vurmasının yolu paradan geçiyor.
Üstelik de çok paradan.
Çünkü İran da boş durmuyor, ABD’nin tüm tehditlerine ‘tehditle’ karşılık verip, ‘hodri meydan’ diyor.

Trump’ın ikinci dönem başkanlığının çok zor olduğunu hesaba katarsak, Trump 2020’den önce Suudilerden aldığı nakit garantisiyle İran’a sert bir hamle yapabilir.
Ama İran da buna mutlaka benzer sertlikte karşılık verecektir.
Olası çatışmanın ise Suudilerin umduğu gibi İran’da rejimi değiştirmeye kafi gelmeyeceği kuvvetli ihtimal olarak karşımızda durmaktadır.

Yorumlar5

  • ibrahim Alcan 4 yıl önce Şikayet Et
    ben şiiyim ülkem türkiyeyide müslümanın cinsi cibiliyetine bakmaksızın seven biriyim.ya vallahi bıktım yok iran fesay yok geçmişin bak yok bilmem ne ya şu müslüman alemini bozan tek fitneci olan sudileri görmezmisiniz. adamlar. fitnede kanda kışkırtmada sınır tanımamaktalar.aslında biz bunları hak etmekteyiz. sıra bize gelince anlarsınız.yoksa saldırı amacı olmayan sadece savunma amaçlı olan s 400 ü neden bu kadar almayın diye dillendiriyorlar bi düşünün.SUDİSİZ KALMAMANIZ DİLEĞİ İLE MUTLULUKLAR...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • metin 4 yıl önce Şikayet Et
    arkadaşim haklısın bölgede iran vurulursa orada oluşacak kaos Türkiyeyi etkiler. türkiyede Şii dusmanligi yapanlar evanjelis hristiyan hayranı
  • Cemil AYDIN 4 yıl önce Şikayet Et
    ASla bribirini vurmazlar çünkü İranla ABD stratejik ortaktır.Ve İran İslam dünyasının enerjisini boşyere tüketen İslam dünyasının FETÖ sü konumunda dır demedi demeyin uyanın!!!
    Cevapla
  • MRT 4 yıl önce Şikayet Et
    Müslümanlar birlik olmak için daha neyi bekleyecekler? Görüldüğü üzere küffar tek millet gibi hareket ediyor. D-8 Grubu canlandırılmalı ve tüm husumetler bir kenara bırakılp acilen tüm enerji dışarıdaki düşmanlar ve içerideki hainler için kullanılmalıdır. Mezhepsel ve siyasi tüm ihtilaf yaratan konular en azından bir süreliğine geri plana atılabilmelidir.
    Cevapla
  • Gökbörü 4 yıl önce Şikayet Et
    teşkilatı mahsusa canlanmalı ,rus turan ,çin,hint ,pakistandan oluşan malezya ve endonazya nın da dahil oldugu avrasya birliği kurulmalı 1ekonomik birlik2askeri birlik3kültürel birlik unutmayalı savaşmayan asya kıtası 20 yıl sonra abd ve ab geçecektir yeterki birlik olsun
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat