Vatan “düşmesin” diye…

....

  • GİRİŞ23.04.2019 11:37
  • GÜNCELLEME23.04.2019 11:56

Hakkâri’de şehit düşen dört canımızdan biri olan Yener Kırıkçı’nın Çubuk’taki cenaze törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu, karşılaştığı protestolar esnasında yumruklu saldırıya uğradı.Evvela, bu provokatif saldırıyı kınıyoruz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun diyoruz…

 

 

Sözlü protestoların şiddete dönüşmesi, asla kabul edilemez.

Fikirler kıyasıya eleştirilir. Tepkiler gösterilir. Protesto edilir: Ancak, tüm bunlar asla kaba kuvvete başvurularak yapılamaz. Hukukun dışına çıkılamaz.

 

 

Kaba kuvvet yahut şiddet yöntemiyle tepki göstermek yahut hak aramak; kesinlikle meşru bir yol değildir…

Şimdiye kadar sayısız kez, benzeri netameli hadise ile Türkiye’miz taammüden “karıştırılmak” istendi.

Geçmişte “münferit tepkiler” denilerek bir kalemde geçiştirilen birçok olayın arka planından -sonradan- derin hesaplar çıktı. Şer odaklar da kirli amaçlarına ulaştılar.

O nedenle çok dikkatli davranmak, azami hassasiyet göstermek gerekir. Her daim, derin bir tuzağın kurulmuş olabileceği ihtimali herkesçe hesaba katılmalıdır…

Kılıçdaroğlu’nun yumruklanmasının “organize” bir saldırı olup olmadığı da çok iyi araştırılmalıdır; olayın arka planı muhakkak aydınlatılmalıdır. Türkiye’nin “huzurunun bozulmasına” kesinlikle izin verilmemelidir!

PEKİ, YA BUNLAR

Bütün bu hususları ihtimamla dile getirmemiz…

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin; Terör örgütü PKK ve onun siyasetteki uzantısı olan HDP ile stratejik ortaklığını kıyasıya eleştirmeye devam etmemize asla engel değildir!

2012’de başlayan ve ilerleyen yıllarda giderek gelişen işbu stratejik ortaklık; 31 Mart seçimlerinde, en başta üç büyük ilimiz olmak üzere birçok yerde tutkulu bir ittifak ve işbirliği aşamasına varmıştır.

Kemal Bey, PKK’ya ve terör örgütünü kumanda eden Haydut Amerikan Devleti’ne hak ettiği tepkiyi göstermeyen ve bu tavırsızlığını bilinçli olarak uygulayan bir siyasetçidir.

Aralık 2015’de Diyarbakır ziyareti sırasında “hendek kazan” PKK’lı teröristlere “Arkadaşlar” diye hitap eden bir Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyoruz…

TSK’nın PKK’lı teröristlere yönelik başarılı harekâtı devam ederken de “Afrin şehir merkezine girilmemelidir” diyebilen bir “Ana Muhalefet Partisi” lideridir!

Dokuz yıldır sürdürdüğü genel başkanlığı süresince; CHP’yi, HDPKK ile alenen “tandem parti” haline getiren de ta kendisidir.

“Kravatlı Terörist” Mister Demirtaş’a özgürlük isteyip koltuk çıkan malum genel başkanlardan biri de maalesef Kemal Bey’dir.

*

“Öcalan’ın heykelini dikeceğiz” diyen Sam Amca’sının elemanı Demirtaş’ı öve öve bitiremeyenler kervanına son olarak Ekrem Mazbata pardon İmamoğlu da katılmıştır…

Mister İmamoğlu “Demirtaş’ın siyasette aktif olduğu dönemdeki çizgisini beğendiğini” söyleyebilmiştir!

6-8 Ekim 2014’te Güneydoğu’da yaşanan Kobani Kalkışmasını taammüden kışkırtan açıklamasıyla elli iki vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan Mister Demirtaş’ın “barışçıl siyasi çizgisinden!” söz ediyor; Ekrem İmamoğlu!

*

İstanbul’daki seçimin CHP’deki ikinci öne çıkan ismi olarak “baş tacı” yapılan ve özellikle Baronsal Hürriyet’te hakkında övgüler sıralanan Canan Kaftancıoğlu’nun…

Üç yıl önce, “Kim şehit olursa gitsin olsun. Aptalca politikalar yüzünden ölen masum insanlara şehit diyerek ölümü kutsamaktan vazgeçin artık” diyerek twitter’da yazdıkları; Bağımsız Müslüman Türkiye’ye hasım olan bir siyasetçinin “aslında nerede konuşlandığını” anlatmaya yarayan “ibretlik bir vesika” olarak hatırlanıyor!

Tam da burada; “Diriliş Postası” gazetesinin önceki günkü “unutulmaz” kapağını işaretlememiz elzemdir:

“Vatan düşmesin diye şehit düşüyoruz...

Allah için Erhan Çiyapul; Vatan için Murat Şahin; Namus için Şevket Çetin; İttihat için Yener Kırıkçı…”

*

Canan Kaftancıoğlu ve onun zihniyetindekiler için ise “şehitlik diye bir şey yok!”

Sam Amca’sının Elemanı Canan mı; 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı…

Ve ardından da; FETÖ’nün kahpe darbecilerini değil; 15 Temmuz’un kahramanlarını; şehitlerimizi, gazilerimizi “hedef aldı/suçlu buldu!”

“OYALANMAYA” DEVAM

31 Mart seçimlerinden hemen sonra; Haydut Devlet ABD ve onun kumandasındaki PKK terör örgütü “kahpelik atağına” kalktı: Hakkâri’de Çukurca ilçesinin Irak sınırında çıkan çatışmada dört askerimiz şehit oldu…

Siyasilerimiz; maalesef, halen daha Terör Devleti ABD ile “dostluk ve müttefiklikten” bahsedebiliyor!

Öte yandan; Fırat’ın doğusundaki PKK’lı teröristlere yönelik “eli kulağındaki askeri harekâtın” durdurulmasının üzerinden de “dört aydan fazla” bir süre geçti!

Şu Düzenbaz Trump’ın “Suriye’den acilen çekiliyoruz” kuyruklu yalanına güvenildi; itibar edildi ve neticede ne oldu? Asla “çekilme” yok; tersine PKK’lılara silah sevkiyatı “tam gaz” sürüyor…

Bir yandan Irak sınırında askerlerimiz şehit düşerken; diğer bir taraftan da; Suriye’nin kuzeyinde “oyalanmaya” devam ediyoruz!

YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat