Bu da mı, gol değil?

....

  • GİRİŞ30.04.2019 10:24
  • GÜNCELLEME30.04.2019 10:24

Komprador Burjuvazi tabiri, Sömürücü Batılı devletlerle işbirliği içindeki “Büyük Sermaye” kesimini tanımlamak için kullanılır. Bahse konu tanımı; Derin Arzın Merkezine Seyahat yolundaki “Sıcak Patates” mevzuları izah etmeye çalışırken “ısrarla” kullanıyoruz.

Bu “İşbirlikçi Sermaye” Türkiye’deki Baronsal Gladyo yapılanmasıdır. Vaktiyle, ABD’ye “bütün hücreleriyle bağlı ve bağımlı” bir “Üst Yapı” olarak inşa edilmiştir.

FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında ifadesi alınan Cem Fadıl Bozkurt; İzhak Alaton’un 28 Şubat sürecine dair konuşmalarından da söz ederek, onun “Bu ülkede tankları yürütebilmek için dört tane ev verdim” dediğini deşifre etmiştir. (AA, 16 Nisan 2018)

28 Şubat Darbesi’ni gerçekleştiren Cunta; kimlerden emir alıyormuş?! Cevabı bellidir: Generallere kumanda edenler, İşbirlikçi Sermaye’nin meşhurlarıdır! Darbeyi “ABD’nin talimatıyla yaptırtan” Komprador Burjuvazi’dir.

FETÖ’nün yıllarca “yere göğe sığdıramadığı” Baron İzhak Alaton; TÜSİAD’çı John Paker ile birlikte TESEV’in (Kuruluş: 1994) ilk yönetim kurulunda yer almıştır.

NATO ANLAŞMASI’NDAKİ GİZLİ PROTOKOL

1949’da kurulan NATO’ya “üye olabilmenin temel şartı”; Gizli Protokol’ü imzalamak olarak dayatılmıştır!

İşte bu “Gizli Protokol” ile devletin içinde ve bütün kurumların üzerinde gizlilik esaslarına göre çalışan bir Gladyo Yapılanması kurulması zorunlu kılınmıştır!

NATO Anlaşması’ndaki Gizli Protokol “seçmenler çok farklı bir eğilim gösterseler dahi” üye ülkelerin Batı Bloku ile uyumlu çizgide hareket etmesini sağlayacak bir Gladyo örgütünü tarif etmiştir!

Sadece bu örnek bile; ABD için en başta NATO üyesi ülkelerdeki seçmenlerin iradesini takmadığını –bir başka deyişle, Faşist Devlet ABD için Demokrasi’nin sadece bir illüzyondan, göz boyamadan ibaret olduğunu kanıtlamaya yeter.

15 Temmuz 2016’da darbeye kalkışan FETÖ, işte bu Gladyo yapılanmasının kurduğu, Türkiye’mize musallat ettiği ve ABD & İsrail tandeminin lokomotifliğindeki Haçlı Siyonist İttifakı’nın “derin amaçları doğrultusunda görev yapan” bir terör örgütüdür.

GİZLİ SAVAŞ

NATO’nun kurulmasından bir buçuk yıl önce (Aralık 1947’de) GeorgeKennan, Ulusal Savaş Koleji’nde yaptığı konuşmada “Komünizme karşı ABD’nin kendi amaçlarını gerçekleştirebilmek için mutlaka GİZLİ SAVAŞ dönemini başlatması gerektiğini” açıklamıştı!

19 Aralık 1947’de Başkan Truman’ın çıkardığı bir kararname ile (NSC-4A) Mister Kennan’ın Siyasi Felsefesi de YETKİ’ye kavuşmuş oldu!

Frances Stonor Saunders’ın “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı” adlı çok önemli kitabında, bu kararname ile ilgili çarpıcı ayrıntılara yer verilmiştir…

Haziran 1948’de Mr.Kennan’ın hazırladığı bir başka kararname ise (NSC-10/2) ABD istihbaratını ilerideki on yıllarda Gizli Savaşlara taşıdı: Bu kararname, Amerikan hükümetine her türlü “Gizli Harekât” izni veriyordu!

Bu Kararname’de, Gizli Harekâtın yöntemleri şöyle sıralanıyordu: “Doğrudan önleyici eylemlerde bulunma; bu amaca yönelik propaganda, ekonomik savaş, sabotaj, anti sabotaj, tahrip, tahliye gibi tedbirlere başvurmak; düşman yönetimleri devirmek; bu gaye doğrultusunda teröristlere, direniş hareketlerine, sığınmacı gruplara destek vermek!”

GLADYO’NUN MASALARI VE DE MAŞALARI

NATO üyesi ülkelerdeki Gladyo yapılanmaları; ta en başından beri “kültür sanat çevrelerinden üniversitelere, siyasetten medyaya kadar” geniş bir yelpazede “kendileri ile tam uyumlu çalışacak” elemanları (maşaları) sahneye çıkardılar…

Muhtelif kollarda kurdukları derin masalar üzerinden uzun yıllardır kendi kontrollerindeki elemanlarla her türlü Psikolojik Savaşı yürütüyorlar…

Kontrollü Gerilim Stratejisi’ni uyguluyorlar: “Tez” ile “antitezi” birlikte kontrol ediyorlar!

Yani? Mete Gündoğan’ın ‘Oyun Teorisi’ adlı kitabında sözünü ettiği gibi: “Öyle bir oyun düşününüz ki; bütün oyuncular aynı ekipten! Muhteşem bir kriptolojik kurgu! Rakibiniz aslında sizinle aynı amaçlara hizmet eden biri oluyor!”

NASIL DAYATIYORLAR?

Komprador Burjuvazi’nin Sözcü’sünde yazan Ege Cansen’in şu sözlerini; gazetesi sayfa manşeti yapmıştı:

“Ekonomideki kanamayı IMF durdurur!” (27 Nisan 2019)

31 Mart seçiminden üç ay öncesindeki Sözcü’den bir başka ekonomi sayfası manşetini hatırlayalım: Ekonomist Atilla Yeşilada diyor ki: “Seçimden sonra IMF kaçınılmaz!” (30 Aralık 2018)

*

Yine 27 Nisan’daki (2019) Sözcü’de Uğur Dündar’ın görüşlerine başvurduğu Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, “Rusya ile yapılan s-400 anlaşmasının Türkiye’nin başına bela olduğunu” öne sürerek “Anlaşmadan vazgeçilmesinin gerektiğini” işaretliyordu!

22 Nisan 2019 tarihli Hürriyet’te yer alan röportajda da eski diplomat Sinan Ülgen “Türkiye, karar değiştirdim s-400’leri almak istemiyorum derse Rusya bunları bize zorla satamaz” diyerek, inceden “vazgeçmenin yollarını” sıralıyordu!

IMF’den S-400’lere kadar; işte bu medyamızdaki Algı Harekâtı, Psikolojik Savaş’ın bir parçası olarak “ABD’nin ulusal menfaatlerine” eklemlidir! Türkiye’mizin değil!

YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat