Sandıkla alakalı ihtilaflar yine sandıkta çözülür

....

  • GİRİŞ08.05.2019 10:54
  • GÜNCELLEME08.05.2019 10:54

Sürpriz yok: YSK, İstanbul seçimini iptal etti. Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası geri alınacak. Seçim 23 Haziran’da tekrar edilecek…

YSK bu kararını “sandık kurullarının başkan ve üyelerinden bazılarının -kanunun açık hükmüne rağmen- kamu görevlisi olmaması” nedeniyle aldı: Bu nihai bir karar ve karara itiraz yolu kapalı.

*

Ankara’nın siyasi kulislerinde, YSK kararının 4’e karşı 7 oyla çıkacağına dair öngörüler “büyük bir ekseriyete” sahipti: Öyle de oldu…

Erdoğan, dün “Adayımız, Binali Yıldırım’dır” diyerek; AK Parti’nin adayı ile ilgili istifhamları ortadan kaldırdı: Ezcümle, Yıldırım ile İmamoğlu bir kere daha yarışacaklar.

ÇARKOĞLU

Ekrem İmamoğlu “YSK, benim güvendiğim tek kurumdur. Sonuna kadar güveniyorum…” demişti!

Kararın ardından Beylikdüzü’nde vatandaşlara seslenen İmamoğlu, YSK’yı kınadı ve “Bu millet bizi seçti. Bu ülkede karar vericiler gaflet, dalalet hatta ihanet içerisinde olabilirler ama bizler asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi!

*

CHP, YSK kararına öfkeliydi: MYK toplantısı sonrasında Parti Sözcüsü Faik Öztrak “Seçimle gelenlerin seçimle gitmemek için oynadıkları kirli oyun YSK içindeki talimatla hareket eden bir çete tarafından onaylanmıştır. Demokrasinin meşruiyet kalesi olan sandığa bu kararla darbe yapılmıştır!” diye konuştu…

Buna mukabil; Başkan Erdoğan “Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimi üzerindeki gölgenin kalkmasını sağlayacak bu kararını demokrasimizi güçlendirecek önemli bir adım olarak görüyoruz” dedi…

AK Parti ve MHP sözcüleri de “YSK kararına her kesimin saygı göstermesi gerektiğine” dikkat çektiler!

*

YSK’nın İstanbul seçimini yenileme kararı, kıyasıya tartışılıyor. 23 Haziran’daki seçime kadar da “hararetle” tartışılmaya devam edecektir…

Bu süreçte her kesim sağduyulu olmalıdır.

Taşkınlığa mahal yoktur…

Hiç kimse, Kaos’tan fal tutmamalıdır!

Sandık sonuçlarıyla alakalı tüm ihtilafların, yine sandıkta çözüleceği asla unutulmamalıdır.

23 Haziran’da sandıktan çıkacak neticeye de herkesin rıza göstermesi, kabullenmesi gerekiyor.

*

YSK’nın seçimi yenileme kararı; İstanbul’daki seçmeni acaba nasıl etkileyecek, bunu 23 Haziran gecesi öğreneceğiz…

İşbu karar; seçmende “bir mağduriyet algısı meydana getirip” muhtemel tepki oyları, Ekrem İmamoğlu lehine olan 13 bin küsur oy farkının “daha da artmasına” mı, neden olacak?

Yoksa…

AK Parti’nin kimi kırgın seçmenlerinin böyle bir aşamadan sonra “yeniden bir değerlendirme yapmalarına” mı, yol açacak? Bekleyip göreceğiz.

Bu arada, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de “Seçim yenilenirse son güne kadar İstanbul’da bulunacağım. Karargâh kuracağım. İstanbul’a mitili atacağım!” dediğini unutmayalım!

MHP İLE İTTİFAK YAPILMASAYDI…

AK Parti içinde “Cumhur İttifakı’na dudak bükenler” bir başka söyleyişle “MHP’ye itirazı olanlar” en başından beri malumdur…

Bu isimler arasında yer alan Bülent Arınç’ın “Bahçeli bizi yüzde 35’lere düşürdü” şeklindeki sözleri (Sözcü, 6 Mayıs 2919), kesinlikle gerçeği yansıtmıyor.

Mesela; şayet MHP ile ittifak yapmasaydı…

-AK Parti, 24 Haziran seçimlerindeki o başarılı neticeleri elde edebilecek miydi? El Cevap: Hayır!

Arınç’ın bu çıkışı; AK Parti içindeki, MHP ile Cumhur İttifakı’nın devam etmesini istemeyenlere gaz veriyor!

Bu lakırdı; AK Parti’yi CHP+İP+HDPKK’nın yer aldığı Karşı Cephe’ye yönlendirme gayreti içinde olanları “teşvik etmeye” yarar!

*

“AK Parti’yi hararetle desteklediği varsayılan; böyle olduğu sanılan; daha doğrusu bu uzatmalı rolde oynayan” kimi kaşarlanmış Eski Tüfeklerin “Demirtaş cezaevinde olmamalı!” diye konuşmaya başlamaları da (aynen, bir süre önce Kılıçdaroğlu, Akşener ve de Karamollaoğlu’nun yaptıkları gibi) hayli dikkat çekicidir!

*

Terörist başı Abdullah Öcalan’ın “sekiz yıl aradan sonra avukatlarıyla görüştürülmesi” ve o avukatların “Öcalan’ın hazırladığı bir duyuruyu önceki gün kamuoyuna açıklamasını” da, bütün bunlara ekleyelim!

Kimi “yeni süreç” lakırdılarının yeniden “fırına verilmesi” üzerine; Başkan Erdoğan, dün “Çözüm süreci diye bir şey söz konusu değildir” diye konuştu!

*

Tam da burada; şu sözleri de hatırlayalım:

“Malum Sürecin Akil Adamı!” TÜSİAD’çı, TESEV’ci, PODEM’ci dahası Amerikancı Nafiz John Paker, “Böyle bir barış sürecini başlatan Öcalan keşke özgür olsa; özgür bir ortamda bunu devam ettirebilse…” demişti! (18 Nisan 2013)

OYUN TEORİSİ

“Öyle bir oyun düşünün ki, bütün oyuncular aynı ekipten! Muhteşem bir kriptolojik kurgu!” (Mete Gündoğan, “Oyun Teorisi” Destek Yayınları, Mayıs 2018)

YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat