Pandora’nın Kutusu diye yazılır: Gladyo’nun Kutusu diye okunur!

.

  • GİRİŞ22.05.2019 11:22
  • GÜNCELLEME22.05.2019 11:31

Alev Coşkun’un İmtiyaz Sahibi olduğu Cumhuriyet gazetesi, optik çarpıtmayı pek sever: Siyasi tarihimizi incelerken taammüden kadrajla oynar. Hakikati sumen altı etmeye özen gösterir. 

 

 

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, 20 Mayıs’taki köşesinde “Kurtuluş Savaşı’nda tartışılan Amerikan mandacılığı, 1950’lerde adeta kabul edildi” derken sözünü ettiğimiz istikamette bir gözbağcılık yapıyor.

Mister Bursalı böylelikle, 1950 öncesinde 12 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı yapan İsmet İnönü’nün tam teşekküllü Amerikancılığını “sihirli klavyesi” ile bir dokunuşta yok ediyor!

 

 

Türkiye’de ABD’nin kontrolü 11 Haziran 1944 tarihinde başladı: İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, yani…

23 Haziran 1944’te Türkiye ile ABD arasında radyo haberleşmesi kuruldu.

ABD’nin Missouri savaş gemisi 5 Nisan 1946’da İstanbul’a geldi! 13 Nisan 1946’da ise CHP hükümeti ABD’den 500 milyon dolarlık kredi istedi.

7 Eylül 1946’da ilk devalüasyon yapıldı…

11 Mart 1947’de Türkiye Uluslararası Para Fonu Teşkilatı’na (IMF) katıldı!

Bir gün sonra, “President Truman” Türkiye ile Yunanistan’a “askeri ve ekonomik yardım” sağlamak için Kongre’den yetki talebinde bulundu. 22 Nisan’da Türkiye’ye yardım onaylandı. Bir ay sonra da, Truman tarafından imzalandı…

Ezcümle, tüm bunlar İsmet İnönü Cumhurbaşkanı iken yaşandı!

*

Evet, Türkiye NATO’ya 1952’de Başvekil Adnan Menderes döneminde girdi: Buna mukabil, Menderes ilerleyen yıllarda “ABD’nin kontrolünden çıktığı için” idam edildi!

ABD’nin Türkiye’deki Gladyo’su eliyle 27 Mayıs 1960’ta Adnan Menderes’i devirmesine; Cumhuriyet gazetesi, neredeyse 60 yıldır “alkış tutuyor!”

ABD yapımı bu darbeyi okuyucularına halen daha “Cumhuriyet Devrimi” diye yutturmaya devam ediyor.

27 Mayıs darbecileri; Ağustos 1960 tarihinde tam 7200 subayı TSK’dan ihraç ederek, Türk Ordusu’nu ABD’nin taleplerine uygun hale getirmişlerdir…

Adnan Menderes’in infaz edilme gerekçelerinden biri de işte bu hadisedir: NATO modernizasyonu kılıfı altında 1958’de kendisinden istenen TSK’da tasfiyeyi reddetmiştir!

İnönü’nün CHP’si; 27 Mayıs darbesinde “MBK” denilen Sam Amca’sının Cuntası ile birlikte hareket etmiştir.

27 Mayıs 1960 öncesindeki devasa yürüyüş ve eylemlerde CHP’nin kontrolündeki üniversiteli genç elemanlar “görev” almıştır. Mesela, Küçük Yalçın o dönemdeki eylemlerle halen daha gurur duyuyor!

Rasim Cinisli’nin ‘Bir Devrin Hafızası’ adlı hatıra kitabının 75. Sayfasında şu satırlar yazılıdır:

“Üniversiteler yangın yerine dönmüştü: Hukuk Fakültesi’nin Rektörü Sıddık Sami Onar ile fakültenin hocaları yangına körükle gidiyorlardı…

Öğrenci kesiminde; Mehmet Barlas, Nuri Yazıcı, Ahmet Güryüz Ketenci, Bozkurt Nuhoğlu, Nurettin Sözen gibi militan gençler vardı…

Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı’na mensup ve CHP’de görevli Orhan Birgit, Memduh Eren, Alev Coşkun, Nejat Çermen, Suphi Baykam gibi isimler de bu gençlerle birlikte mitingleri ve olayları organize ediyorlardı…”

Orhan Birgit, 28 Nisan 1960’taki hadiselerden söz ederken “İtiraf ediyorum ki, organize ettim. O işin, perde arkasındaydım” demiştir! (8 Şubat 2009 tarihli Vatan gazetesi)

Mister Birgit, 1974’te Ecevit’in başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyonunda Turizm Bakanı ve Hükümet Sözcüsü idi.

Vaktiyle, Ertuğrul Ö. denilen Baronsal Gladyo’cu “özel görevli gazeteciyi” elinden tutup da Hürriyet’e getiren derin bir siyasetçiydi: Hürriyet Vakfı ile Aydın Doğan Vakfı’nın “Yürütme Kurulu” başkanlıklarını da yapmıştır.

ACABA?

Merhum Kemal Yamak’ın “Ecevit’in vekilleri de Özel Harpçi idi” şeklindeki sözlerini, tam da burada hatırlıyoruz! (Hürriyet, 2 ve 3 Ocak 2006)

Kontrgerilla bahsinde MHP’yi suçlayan Ecevit’e işte bu cevabı vermişti!

Özel Harp Dairesi Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı gibi görevler yapan Yamak, aynen şöyle demişti:

“Özel Harp Dairesi’ne üye olan milletvekilleri, gençliklerinde örgüte alınıyor, sonra vekil oluyorlar. Bu da onların seçilmelerindeki isabeti gösteriyor…

Onların isimlerini kimse bilmez. Belki örgüte alan ilk kişi bilebilir. Çünkü hepsinin kod adı var. Onları kod adları ile çağırırdık. Sadece CHP’de değil bütün partilerde var!”

*

CHP’li Birgit vaktiyle ÖHD üyesi bir vekil miydi, acaba?

1950’DEN ÖNCESİ DİYE BİRŞEY YOK!

17 Mayıs 2019 tarihli Cumhuriyet’te Orhan Birgit ile yapılan bir söyleşi yer aldı: Orada, 14 Mayıs 1950 seçimleri ile 31 Mart 2019’un karşılaştırmasını yapan Mister Birgit, “İsmet İnönü’nün vakur, Erdoğan’ın ise hazımsız olduğunu” söylüyor!

Orhan Bursalı, nasıl 1950 öncesini sihirli klavyesi ile “yok ediyorsa!”; doksan bir yaşında bile sihirbazlık yeteneğinden hiçbir şey kaybetmeyen Orhan Birgit de baştan aşağı hileli 1946 seçimlerini yok sayıyor, sanki “hiç yaşanmamış gibi” konuşuyor!

“Açık Oy, Gizli Tasnif” sisteminin geçerli olduğu 1946’daki Seçim Faciasında; Cumhurbaşkanı İnönü, öylesine vakurdu ki, “DP’nin seçim zaferini gasp etmiş; CHP’yi çok partili hayattaki ilk seçimden galip çıkarmıştı!” 

Yeni Şafak

Yorumlar2

  • Taşkesen 4 yıl önce Şikayet Et
    Bunların hırsızlığı genetik. Bunu asla kabul etmek istemiyorlar.Yavuz hırsız ev sahibini suçlu çıkarırmış misali...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • RecepÇakır 4 yıl önce Şikayet Et
    TAMERBEYALLAH,sizdenrazı.olsun.eğer.sizleryazmasanız.bu.alçaklıkları.nerden.bilemeyiz. MüslümanbirTürkolarakrabbimden.Sizin.gibi.şahsiyetlerin.sayılarını.artırmanın. niyazeder.Teşekkür. ederim
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat