“Sıcak Patates” türünden sorular…

.

  • GİRİŞ19.07.2019 08:29
  • GÜNCELLEME19.07.2019 08:29

15 Temmuz’daki darbe kalkışmasından birkaç gün evvel, Papaz maskeli CIA ajanı Andrew Craig Brunson ile kapalı kapılar ardında buluşan “ünlü siyasetçi” kimdir?

Gizli görüşmede; şimdilerde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Enver Altaylı da yer aldı mı?

Şayet, FETÖ/NATO/ABD’nin darbe teşebbüsü başarılı olsaydı; sözünü ettiğimiz o meşhur siyasetçi Başbakan mı yapılacaktı?

15 Temmuz’daki darbe kalkışmasının berhava olmasından sonra -haftalarca “gıkı dahi çıkmayan” da, aynı ünlü siyasetçi miydi?

Yaşadığı “büyük hayal kırıklığından” dolayı mı, sessizliğe bürünmüştü, acaba?

“TÜRKİYE’YE BASKI” LAKIRDISI

23 yılını Türkiye’de geçiren ve 15 Temmuz’dan (2016) sonra tutuklanıp iki yıl kadar hapis yattıktan sonra serbest bırakılan/ülkesine dönen 007 Brunson, geçenlerde sahne aldığı bir panelde “ABD’nin Türkiye’ye daha fazla baskı yapması gerektiğini” söyledi!

*

Şimdi de, çoktan unuttuğumuz 15 Ağustos 2018 tarihli bir haberi hatırlayalım:

“Deutsche Welle (DW) Türkçe’nin aktardığına göre; Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Enver Altaylı’nın kızı Zehra Der, Alman Hükümeti’nin, babası ile birlikte tutuklu tüm Alman vatandaşları için Türkiye’ye baskı yapmaya devam etmesini umduğunu söyledi…”

KİMİN DAYISI?

Enver Altaylı; CIA’in Türkiye Masası’nda 1959-1971 yıllarında derin görev yapan Ruzi Nazar’ın talebesiydi. Mister Altaylı “Ruzi Nazar: CIA’in Türk Casusu” adlı bir de kitap yazdı. (2013, Doğan Kitap)

Altaylı mı; İyi (Rol Yapan) Parti’nin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun dayısıdır.

*

DPA’nın haberinden devam edelim…

Hülasa; E.Altaylı’nın kızı Zehra Der, babasının Alman vatandaşı olmasından dolayı “kurtarılmasını” talep ediyordu…

Aynı haberde “Zehra Der’in; Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın, ‘Türkiye’nin, Andrew Craig Brunson’ın yanı sıra Alman vatandaşlarını serbest bırakması gerektiğini söylemesinden memnuniyet duyduğu” da dile getiriliyordu…

*

İki ay kadar sonrasında (12 Ekim 2018) Ajan Brunson serbest bırakıldı: Maalesef, Ankara elindeki “büyük bir kozu” harcadı.

*

Düzenbaz’ın önde gideni Trump, önceki gün halen daha “Brunson’ın casus olmadığına” dair yalanı tekrarlamaya devam ediyordu…

Üstüne bir de “Söyledik, bıraktılar” diyordu!

KAVALA İÇİN SEFERBER OLDULAR

Geçen yıl, yani 12 Ekim 2018’in “öncesindeki aylarda” medyamızda “Papaz’ı verelim, kurtulalım!” diye ısrarla köşelerinden seslenenlerin hemen hepsi; şu sıralar -bir kez daha- Osman Kavala için seferber olmuş durumdalar…

Bu minvalde, Hürriyet’çiler yani Ertuğrul’giller başı çekiyor.

Mister Kavala’nın “serbest bırakılması” yolunda atmadıkları takla kalmadı!

Eh, “Sam Amca’ları için çalışmak” işte böyle bir şeydir!

SAM AMCA’SININ BÜTÜN ADAMLARI

MASAK Raporu, Osman Kavala’nın vakfına George Soros tarafından 2011-2017 yılları arasında 13.5 milyon dolar aktarıldığını ortaya koydu…

Gezi Kalkışması’ndan iki hafta kadar önce (15.05.2013) ve eylemlerin zirveye çıktığı günlerde (20.06.2013) Beş Yüz Bin Dolarlık iki para transferi dikkat çekiyordu.

“Ayaklanmaları finanse eden adam” olarak bilinen CIA ile bağlantılı “Macar Yahudisi” George Soros, Gezi Kalkışmasında da sahne almıştır.

Türkiye’ye son ziyareti sırasında “Gezi’deki protestoculara tıbbi ve hukuki yardımda bulunduk” diyen de George Soros’tur!

TÜM YOLLAR, NEREYE ÇIKIYOR?

Peki ya, “Gezi benim çok ilgimi çekti. Oğlum sürekli Gezi gösterilerine gitti” diyen (4 Mayıs 2016) kimdi?

-El Cevap: Meral Akşener!

*

Akşener’in, partisinde “Kurucu Üye” olarak yer verdiği Selda Tandoğan Demirel, CIA ile bağlantılı NED’nin desteklediği “Denge ve Denetleme Ağı”nın temsilcisiydi…

NED (National Endowment for Democracy) yıllarca Amerikancı/Batıcı TESEV’i fonladı…

TESEV’i 17 yıl boyunca yöneten Nafiz John Paker; geçmiş yıllarda Açık Toplum Enstitüsü’nün vakfa dönüşmesinin ardından, bu vakfın Mütevelli Heyeti’nde Osman Kavala ile birlikte görev yaptı!

*

George Soros’un sahibi olduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye şubesi 2001’de kurulmuştur.

Enstitü 2008’e kadar TESEV’le koordineli çalıştı: Bu “koordineli çalışma” yıllarında TESEV’in başında Mister Paker vardı…

Soros&CIA ya da NED&CIA bahsi açıldığı vakit; Nafiz John Paker, adeta dilini yutuyor!

*

Sabetayist Ilgaz Zorlu’nun 07.02. 2001 tarihinde Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimliğine sunduğu dava dilekçesinde (Dosya No: 2001/ 265 E), hakkında “Uzaktan akrabamızdır” dediği Nafiz John Paker’den bahsediyoruz!

O dava dilekçesinde, şunlar da yazılıydı:

“Maksatları Türkiye’yi bölerek, onu yabancı bir ülkenin hâkimiyetine sokmak isteyen Sayın Paker’in de içinde bulunduğu Sabetayist kökenli liberal sol lobinin tüm maksatlarını ayrıntılı olarak açıklamayı amaçlamış bulunuyorum…”

YENİŞAFAK

Yorumlar1

  • helal 4 yıl önce Şikayet Et
    özverili çalışmanızdan dolayı teşekkür ederiz sayın yazar daha çok ifşaatlar görecegız inşAllah
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat