Psikolojik Harekât, böyle yapılıyor…

.

  • GİRİŞ16.08.2019 07:55
  • GÜNCELLEME16.08.2019 08:05

ABD’nin boyunduruğu altındaki BM’den Temmuz sonunda; Pentagon’dan da 6 Ağustos’ta “benzer raporlar” sahne aldı: Neymiş? “DEAŞ toparlanıyor”muş!

 

 

Mesela, Pentagon raporunda “Yeniden canlanma sürecindeki DEAŞ’a karşı ABD destekli yerel güçlerinsayısı arttırılmalıdır” deniliyor.

***

 

 

Şunu, en başa yazalım: Her iki rapor da, Haydut ABD’nin -Suriye’den çekilmek ne kelime- tam tersine “bölgedeki varlığını kalıcı hale getirmeyi” planladığını gösteriyor.

“DEAŞ alarmı!” verilen bu raporlar; tam da Ankara ile Washington arasında “güvenli bölge” görüşmelerinin yoğunlaştığı günlerde yayınlandı!

Yani, nedir?

ABD, bir kez daha “DEAŞ toparlanıyor” hikâyesine sarılarak; Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı harekâtı önlemek istiyor: Raporlardaki madrabazlık, bunun içindir!

Washington’ın düzenbazlığı, şu yollu replikle devam ediyor:

“DEAŞ’la mücadeleyi SDG/YPG sayesinde yapıyoruz. DEAŞ yeniden palazlandığına göre, destek verdiğimiz bu yerel güçler bize yine lazım! Onlardan vazgeçemeyiz. Siz de onlara dokunmayın!”

“Terörle Mücadele” lakırdısını dilinden düşürmeyen Düzenbaz ABD; Maskeli Maşası IŞİD’i/DEAŞ’ı kullanmak suretiyle bir başka terör örgütü PKK/YPG için “Suriye’nin kuzeyinde devlet kurmanın” hesabını yapıyor.

“PEK KULLANIŞLI” DEAŞ

Amerikan Devleti, DEAŞ’a verdiği “Doldur, Boşalt” rolüyle, Suriye’nin kuzeyine YPG/PKK’lı teröristlerini yerleştirmişti.

Washington, sadece iki ay öncesinde “Bitti; bitirdik” dediği ‘Pek Kullanışlı DEAŞ’ için yeni bir senaryo yazıyor.

Trump’ın, 20 Aralık 2018’de Suriye’de olmamızın tek nedeni DEAŞ’tı: DEAŞ’ı yendik. Artık çekiliyoruz” lafını, bir de burada hatırlayalım…

Hemen ardından da; Sarı Şeytan Trump’ın 28 Şubat 2019’da “Şimdiye kadar yüzde 90-92 diye duyuyordunuz: Hilafetin, yani DEAŞ’ın elindeki toprakların yüzde 100’ü aldık” şeklindeki açıklamasını ekleyelim!

***

Amerikalı bir Siyasi Analist “DEAŞ örgütü, imkânsız olanı yaptı ve ABD dış politikasının düzgün görünmesini sağladı” demişti!

Washington’dakilerin biteviye “Mücadele ettiklerini söyledikleri” DEAŞ’ın (aynen El Kaide gibi) ABD’nin inşa ettiği/kurduğu bir terör örgütü olduğu çoktan tescillendi.

Sarı Kovboy Trump, başkanlık seçiminin kampanyası sırasında “DEAŞ’ı Obama kurdu; sahtekâr Hillary de ona yardım etti!”demişti…

En iyi belge, itiraftır: İşbu itiraf karşısında, üç senedir İçerideki ABD yaltakçılarının gıkı dahi çıkmıyor!

***

“Terörün Küresel Mühendisi” Amerikan Devleti için nasıl “IŞİD veya DEAŞ eşittir Hilafet!” kuyruklu yalanı ne denli konforluysa; İçerideki “Made in U.S.A” etiketli EtkiAjanları için de o denli konforlu, elverişli ve kullanışlıdır!

İşbu Etki Ajanları mı; ABD namı hesabına “Psikolojik Harekât” ile görevlidirler.

Kaç zamandır “TSK, Fırat’ın doğusuna ve Menbiç’e zinhar girmesin” diye gürültü yapmaları; işte bu “işbirlikçi görevleri” nedeniyledir!

NEYİN ÜZERİNİ ÖRTÜYORLAR?

Yazımızın başlığındaki “kapsama alanına giren” bir başka “Psikolojik Harekât” örneği haberle, finali yapalım:

Medyamızda yer alan 2 Ağustos 2019 tarihli “ABD’li Senatörler Suudilerin Peşini Bırakmıyor” başlıklı haberde, “Senatörler Christopher Coons ile Lindsey Graham’ın; Suudi Arabistan yönetiminin, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutulmasını öngören yeni bir yasa tasarısı sunduğundan” bahsediliyordu!

Başkan Trump’ın çok yakınındaki Senatör Graham “Bu tasarı, Suudi yönetimine Kaşıkçı cinayetinin cezasız kalmayacağını hatırlatan bir mesajdır! Cinayette rol aldıysanız, ABD’ye gelemezsiniz!” diye babalanıyordu!

Amerikalı Senatörlerin işbu “gösterisi”; aslında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı Suikastının sahne arkasında CIA’in yer aldığı gerçeğinin üzerini örtmekle ilgili bir gayrettir!

İşte bu “gayretin” haberleri ise bahsi geçen cinayet hakkında, sadece Amerikan kamuoyunu değil dünyanın dört bir yanındaki okuyucularınarkoz’luyor!

Kaşıkçı’yı katletme planını yapan CIA, dehşetengiz cinayeti Suudi Hanedanı’nda konuşlanmış ve “ABD için çalışan” bir İnfaz Timi’ne uygulatmıştı.

***

Cinayet hakkında “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği” tarafından hazırlanan Rapor’un da, Amerikalı senatörlerin yasa tasarısıyla “benzer bir amacı” taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz!

TRUMP’IN SİYONİST DAMADI

Cemal Kaşıkçı’nın isminin de bulunduğu “Suikast Listesi!”ni hazırlatıp CIA’e veren şahsın Trump’ın damadı Kushner olduğu biliniyor.

Dahası var: Michael Wolff’un “Kuşatma: Trump Ateş Altında” başlıklı kitabında; Kushner’ın, adı açıklanmayan bir gazeteciye “Cemal Kaşıkçı, gazeteci mi? Hadi, oradan! O, kendisini gazeteci olarak maskeleyen bir teröristtir! Onun, Bin Laden ile bağlantısı vardı” dediği iddia ediliyor!

Velhasıl:

Trump’ın “Siyonist” damadı Kushner ile CIA, bütün hücreleriyle Kaşıkçı Cinayeti’nin içinde iken…

Başkan’ı sıklıkla ziyaret ederek yönlendiren Senatör Lindsey Graham yasa tasarısıyla; Bilderberg’çi Antonio Guterres’in yönetimindeki BM ise “rapor” eliyle suikastın asıl adresini perdelemeye çalışıyor!

YENİŞAFAK

Yorumlar2

  • dereli 4 yıl önce Şikayet Et
    adam:gibi yazı
    Cevapla
  • Vurucu 4 yıl önce Şikayet Et
    Nokta
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat