“Eğer Türkiye NATO yükümlüleriyle uyumlu olmayan birtakım silah tercihleri yapmaya devam ederse, bunun Türkiye’nin güvenliği açısından fevkalade ciddi ve çok olumsuz yansımalarının olacağından endişe duyuyoruz…”

*

Bu sözler, ABD’nin “CHP’deki Büyükelçisi” Ünal Çeviköz’e ait…

Monşer Çeviköz, Erdoğan’ın Moskova’da Rus yapımı savaş uçağı SU 57’leri incelemesi üzerine paniğe kapıldı ve işte bu “NATO Kafa” ürünü lafları etti.

“S-400’leri almayalım” diye de epeyce bir süre gürültü yapmıştı, malum Monşer…

Evvela; özelde Mister Çeviköz’ün genelde tüm Batı putçusu işbirlikçilerin biteviye tekrarladıkları yanlışı tashih edelim:

NATO, Türkiye’nin güvenliğini sağlayan değil; tersine “tehdit eden” bir şer odağıdır!

Mesela, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün eliyle darbeye kalkışarak Türkiye’yi işgal etmek isteyen NATO/ABD’dir.

Ankara’nın, NATO ile “uyumlu olmayan” bir füze savunma sistemine (S-400) yahut savaş uçaklarına (SU-57) yönelmesi de zaten NATO’nun kendisinin Türkiye’mize tehdit oluşturmasından dolayıdır.

*

CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Mister Ünal Çeviköz, Türkiye’nin milli menfaatleri için değil; bütün hücreleriyle bağlı olduğu “ABD/NATO’nun çıkarları için” sahne almaya devam ediyor.

“Suriye’de güvenli bölge için ne yapıp edip ABD ile anlaşalım” diyen de…

“YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmeyen” Kemal Bey’in Yardımcısı Ünal Çeviköz’dür!

*

“Doğu Akdeniz’de İsrail ve Mısır’la anlaşalım” diye konuşan da Monşer Çeviköz’ün ta kendisidir.

Komprador Burjuvazi’nin CHP’ye “ışınladığı” Ünal Çeviköz; aynen Fetullah kahpesi gibi, İsrail’in otoritesine bağlananlardandır.

Fetullah’ın, Mısır’daki darbeden hemen sonra Pensilvanya’daki çiftlikten telefonla arayıp “tebrik ettiği” Sisi kahpesini “Ünal ile Kemal” de el üstünde tutuyorlar…

Neden? Sisi bir ABD & İsrail piyonu da ondan!

İSRAİL ELÇİSİNİN GİZLİ ZİYARETİ

Fetullah, Terör Devleti İsrail komandolarının Mavi Marmara katliamından hemen sonra Neo-Con çizgideki The Wall Street Journal’a verdiği mülakatta Tel Aviv’i değil de Ankara’yı suçlamıştı ve “İsrail’in otoritesine başkaldırılmamalıydı” diye konuşmuştu.

Mavi Marmara katliamından sonraki aylarda Türkiye’den gönderilen İsrail’in Elçisi Gaby Levy, ülkemizden ayrılmadan hemen önce gizliceSözcü gazetesini ziyaret etmişti!

Levy, 10 Kasım 2010’da işbu gazetenin sahibi Burak Akbay ile görüşmüştü.

GÜNEYDEKİ ÜLKENİN MUHİPLERİ

FETÖ mensubu Erzurumlu işadamı Süleyman Hamit Müftügil, İsrail’den “Güneydeki Sevdiğim Ülke” diye bahsetmişti. Müftügil, sadece İsrail’i değil İsrail’ininSözcü’sünü de seviyordu…

17 Aralık 2013’den bir ay kadar önce telefon ettiği Sözcü muhabirine “Erdoğan indirilecek” diye “kesin bir dille” konuşuyordu!

Gülen ile günde üç defa görüştüğünü söyleyen Müftügil’in “Türkiye Yahudileri Cemaati Onursal Başkanı” sıfatını taşıyan Bensiyon Pinto ile de çok yakın münasebetleri olduğu biliniyor.

SİYONİST AĞZIYLA KONUŞAN KİMDİ?

31 Mayıs 2010 tarihinde, 10 şehit verdiğimiz Mavi Marmara Katliamından üç saat önce PKK’lı teröristlerin İskenderun’daki deniz üssümüze düzenlediği saldırıda 7 erimiz şehit olmuştu…

Bu terör saldırısıyla ilgili olarak PKK’nın İsrail devletiyle kurduğu “anlık istihbarat” ilişkisi Aralık 2012’de gün yüzüne çıkmıştır!

Tam da burada; HDPKK’nın Eş Genel Piyonu Sezai Temelli’nin bir süre önce “Siyonist ağzıyla konuştuğu” şu sözleri hatırlıyoruz:

“Bugün Türkiye’nin en bereketli toprakları burasıdır. Buralar, Vaat Edilmiş Topraklardır. Geldiler, bu toprakları kuruttular…”

“Made in USA” HDPKK’nın başı Mister Temelli, “Terör Tandemi” devletler ABD & İsrail’in, Türkiye siyasetindeki sözcülerindendir. Aynen, şu Monşer Çeviköz gibi!

NE YAZMIŞLARDI?

7 Haziran 2015 seçiminin öncesinde İsrail’in Sözcü’sünde Terör Partisi HDP için yazılanları da hatırlayalım…

Emin Çölaşan: “Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için bu seçimlerde Doğu’daki herkes HDP’ye oy versin!”

Bekir Coşkun: “Oyunuzu HDP’ye verin, Tayyip Erdoğan Başkan olmasın…”

Uğur Dündar: “Başkanlık istemiyor, özgürlük istiyorsak; HDP’yi desteklemek zorundayız…”

CHP’NİN “KARDEŞ” PARTİSİ

7 Haziran 2015 seçiminin ertesi günü, CHP’li Şafak Pavey havalimanında karşılaştığı Selahattin Demirtaş’ı “HDP’nin barajı geçmesinden dolayı” tebrik etmiş ve “Birlikte iyi salladık!” demişti…

7 Haziran 2015’ten günümüze bu birliktelik daha doğrusu “stratejik ortaklık” çok daha ileri bir boyuta vardı.

Öyle ki…

CHP’liler, artık Terör Partisi HDP’yi “Kardeş Parti” diye tanımlıyor!

YENİ ŞAFAK GAZETESİ