Türkiye, zorlu bir süreçten geçiyor

Bu zorlu sürecin en önemli iki bileşeni hiç kuşkusuz iç ve dış siyaset.

  • GİRİŞ08.02.2016 10:31
  • GÜNCELLEME08.02.2016 12:06

Bileşenlerden üçüncüsü ise diğer iki bileşenle doğrudan bağlantılı olan terör örgütlerinin faaliyetleri ve terörle mücadele çalışmaları. 

Bugün geldiğimiz noktada, DHKP/C, PKK ve IŞİD, güvenlik güçlerinin mücadele ettiği yerel ve dış kaynaklı terör örgütlerinin en önemlileri olarak karşımıza çıkıyor. 

DHKP-C ve PKK’nın yerelliği de tartışılıyor. İki terör örgütü, küreselleşme sonucunda yerel olmaktan çıkıp ‘dış destekli’ hale gelmekle birlikte insan kaynağı ve hedefleri kapsamında henüz yerel olarak değerlendiriliyor. 

2011’de Suriye’de baş gösteren iç çatışmalar sonrasında bölgede yeşeren terör ortamı çerçevesinde oluşan ve ağır terör eylemleri gerçekleştiren radikal dinci IŞİD artık tüm dünyada biliniyor. Terör eylemlerini Suriye ve Irak’la sınırlandırmayan örgüt, El Kaide yapısı altındaki Selefi örgütlenmeyle tüm dünyayı tehdit eder hale geldi.  

İstediği anda, istediği yerde, istediği güçte terör eylemi gerçekleştirme kabiliyetine ulaşan IŞİD’in bu durumu, hedef aldığı ülkelerde ciddi sıkıntılar yaratmaya başladı. 

IŞİD-PKK-DHKP/C üçgeni arasında kalan Türkiye’de güvenlik güçleri son bir yıldır sahaya hakim olmaya çabalıyor. 
Asker, polis ve MİT’ten oluşan güvenlik birimleri, hem istihbarat hem de operasyon boyutunda terör örgütlerine karşı yoğun biçimde mücadele ediyor. 
Türkiye’nin yaşadığı süreç, neredeyse tüm terör örgüt ve gruplarının iştahını kabartmış durumda.

MLKP yeniden aktif

Devletin istihbarat hizmetlerini yürüten birimlerinin çalışmalarından ortaya çıkanlara göre, üç terör örgütü dışında kalanlar örgüt ve gruplar da hiç boş durmuyor. 

Örneğin MLKP. Bir dönem oldukça aktif olarak silahlı terör eylemlerini gerçekleştiren ancak daha sonra sessizliğe bürünen Marksist Leninist Komünist Parti yeniden hareketlendi. 

İstihbarat raporlarına yansıdığı haliyle, eylemsellik potansiyelinde artış görülmeye başlanan MLKP, Suriye ve Irak’taki kamplarında kadrolarına silahlı ve teorik eğitimler veriyor. Eğitimli kadrolarının bir bölümünü geçen ağustostan itibaren Tunceli kırsalına kaydırdığı tespit edilen MLKP’nin Kuzey Suriye’deki kamplarda eylem pratiği kazanan elemanları aracılığıyla silahlı ve bombalı saldırılar yapmayı planladığı tespit edildi. 
Ayrıca, örgütün silahlı kanadını oluşturan Fakirlerin ve Ezilenlerin Silahlı Kuvvetleri (FESK), hücrelerinin dönüş yapan kadroları aracılığıyla tekrar aktif hale getirildiği istihbarat birimlerince tespit edildi. Örgütün, geniş kitlelere yönelik propaganda faaliyetleri yürüttüğü biliniyor.
Bunun yanı sıra, MLKP’nin gençlik yapılanması olan Komünist Gençlik Örgütü’nün (KGÖ) yerel mahallelerde Anti Faşist Milisler (AFM) adı altında yasadışı bir yapı oluşturup IŞİD’e yakınlığıyla bilinen kişi ve kurumları hedefine aldığı belirlenmiş durumda. 

‘Ses getirici’

TKP/ML Konferans ise süreçte PKK’ya destek veriyor. İstihbarat birimlerince hazırlanan raporlarda, TKP/ML Konferans’ın PKK ile işbirliğine giderek önümüzdeki dönemde ‘ses getirici’ eylem arayışında olduğuna yer veriliyor. Bunun yanı sıra örgütün; Karadeniz bölgesinde açık alanda taban kazanma çalışmalarını sürdüreceğini belirleyen istihbarat birimleri, TKP/ML Konferans’ın Tokat kırsalına açılması durumunda adını duyurmak için yasadışı eylemlere yönelebileceğini değerlendirmeye aldı. 

Etkinleşiyor

Bir süre önce cezaevinden tahliye olan İBDA/C örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun faaliyetleri, istihbarat birimlerinin takibine girdi. Yapılan tespitlere göre, İBDA/C grubu üyelerinin gerçekleştirdikleri toplantı, basın açıklaması gibi eylem ve etkinliklere yeterli katılımın sağlanamaması, lider Mirzabeyoğlu’nu yeni arayışlara yöneltti. Bu durumdan rahatsız olan ve örgütün genel işleyişinden memnun olmayan İBDA/C’liler, önümüzdeki süreçte Mirzabeyoğlu’nun vereceği talimatlar doğrultusunda ‘kamuoyunda ses getirecek’ faaliyetlerde bulunabilecekleri, istihbarat birimlerince ortaya çıkarıldı.  

‘Kooperatifleşme’

İstihbarat birimlerinin raporlarına giren bir başka ilginç saptama ise, PKK sempatizanlarının süreçte yapacakları girişimler. Buna göre, PKK sempatizanları, örgüte finans sağlamak amacıyla önümüzdeki dönemde büyük kentler başta olmak üzere ülke genelinde market ve alışveriş merkezleri açmayı planlıyor. Böylelikle, PKK’nın öz yönetimi inşa aşamalarından ‘kooperatifleşme’ kapsamında kâr amacı gütmeyen ‘Medya Tüketim’ adı altında işyerlerinin açılacağı, örgüt yandaşlarının bu işyerlerinden alışveriş yapmalarının sağlanacağı bilgileri, istihbarat raporlarında yer aldı. 

Zorlu bir süreç

Ayrıca, PKK’nın önümüzdeki süreçte, farklı sol orijinli örgüt ve gruplarla güç birliğine gitmeye çalıştığı raporlara yansıyan başka bir gelişme. Bu güç birliği ekseninde, yine önümüzdeki dönemde büyük kentler başta olmak üzere bombalı araç, fedai eylemleri, canlı bomba eylemlerinin planlandığı tespitleri yapıldı. 

Yazının girişinde de belirttiğimiz gibi Türkiye oldukça zorlu bir süreçten geçiyor. Bir taraftan Diyarbakır ve Şırnak’ta devam eden terörle mücadele operasyonları, diğer yandan büyük kentlerdeki kamu güvenliğinin sağlanması, terör örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesine yönelik çabalar. Bu sorunlar çözüldüğünde Türkiye rahat bir nefes alacak.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat