İran ve Türkiye ilişkilerinde tırmanma

  • GİRİŞ01.04.2015 09:30
  • GÜNCELLEME01.04.2015 09:30

Bundan önce de, Yemen'de seçilmiş hükümetin iktidarda kalabilmesi için gerekirse Türkiye'nin "lojistik" destek vereceğini açıklayarak, önemli bir uyarıda bulunmuştu. 

Türkiye gerek Irak, gerek Suriye'de dışarıdan yapılabilecek askeri müdahalelere daima olumsuz duruş sergiledi. Ancak bölgede devlet yapısının yok olduğu bir aşamada, esas olarak barışın tesisi ve sivil halkın korunması unsurları üzerinde durdu. Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlık döneminde de Cumhurbaşkanlığı döneminde de üstünde ısrarla durduğu çok önemli iki husus vardı: Birincisi, gerek Suriye, gerek Irak'taki merkezi otoritelere destek vermek ve onların demokratik, çoğulcu bir altyapıya geçişlerini teşvik etmek; 

İkincisi, bunlar yapılamadığında, bölge ve ülke halklarının can ve mal varlığını korumaya alabilecek bir sistemin, uluslararası hukuk çerçevesinde yerleştirilmesi için mücadele... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tavrının tutarsız ya da taraflı olduğunu söylemek için en hafifinden nesnel yaklaşımdan yoksun olmak gerekir. Suriye, Rafik Hariri suikastından sonra tüm uluslararası platformlarda izole edilmiş durumdayken, Esed ve hükümetine kurtuluş penceresi açan Türk hükümeti olmuştu. Aynı biçimde, Irak ile Kuzey Irak Kürdistan bölgesi sorunları açısından Türkiye son derece yapıcı tavır sergilemiş, hatta Irak Kürdistanı'nın bugün ulaşabildiği refah ve istikrarı büyük ölçüde sağlayacak bir dayanışma göstermişti.

Bunların da ötesinde, bölgeye huzur getirebilecek çok önemli bir girişimin temellerini atarak, Lübnan, Ürdün, Suriye ve Türkiye'yi kapsayacak bir serbest ticaret birliği kurulmasına önayak olmaya çalıştı. Bölgede iç savaş çıkmasaydı, bu sistem 2011'de işlemeye başlayacaktı. Gazze saldırısı ve Mavi Marmara felaketi öncesinde ise, İsrail ile ilişkiler son derece yoğun ve dostane düzeydeydi. Suriye ile İsrail'in görüşmeleri, Türkiye'nin aracılığıyla gerçekleşebilmişti. 

Türkiye, bütün barışçı girişimleri, Lübnan'da, Suriye'de, Irak'ta ve Filistin'de sonuna dek desteklemekten geri durmadı. Bu ülkelere silah satmak için fırsat kollamadı, kendisine yöneltilen eleştirileri de, ufukta gördüğü barış ve istikrar hedefi adına samimi biçimde göğüsledi. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat