New York Times

  • GİRİŞ30.05.2015 12:23
  • GÜNCELLEME31.05.2015 07:54

Özellikle de eyalet sistemi içinde bölgesel günlük gazetelerin çok etkin olduğu ABD'de, uluslararası ilişkiler, çoğu zaman gazetelerin ilk sayfalarında kendine yer bulmaz, yerel politikalar çoğu zaman federal siyasetin önüne geçer, dış ilişkiler ise daha da geri planda yer alır. 

Türkiye, ilginç biçimde iki senedir, hiçbir zaman olmadığı kadar ABD basınının, özellikle de New York Times'ın gündeminden düşmüyor. Haberlerin öznesi, çok sıklıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi kararları oluyor. Bu yazılar ve değerlendirmelerin ortak yönü, Recep Tayyip Erdoğan'ı giderek otoriter ve diktatörce bir rejim ister şekilde göstermek, giderek bu biçimde davrandığı fikrini yerleştirmek. Bu husus her yazıda vurgulanıyor, ayda en az iki kez Cumhurbaşkanlığı sarayı, Paralel örgüte karşı verilen mücadele, Türkiye'nin NATO ile (NY Times'a göre bozulan) ilişkileri, İran ile anlaşmazlık, Gelibolu kutlamalarının gerçek anlamı gibi konular gündeme getiriliyor. "Batı" kökenli haber, yorum ve değerlendirmeleri daima çok ciddiye almayı görev bilen muhalif medya, muhalefet partileri ve muhalif kalemler, bu gelişmeden büyük memnuniyet duyuyorlar. Sıklıkla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haksız yere maruz kaldığı eleştiriler, doğruluk düzeyi hiçbir biçimde sorgulanmaksızın, manşetlere ve yorumlara taşınıyor. 

Seçimler yaklaştıkça, Vladimir Putin ile Recep Tayyip Erdoğan'ı aynı kefeye koyma çabaları daha da artıyor. Bundan çok büyük mutluluk duyan mahfiller için, özellikle de Paralel tedhiş örgütü yanlıları için önemli bir hatırlatma yapmak lazım. Türkiye'de, Rusya Federasyonu'nun aksine, şeffaf, katılımcı ve demokratik seçimler yapılır. 1946 seçimlerinden sonra, Türkiye'de darbe dönemleri hariç tüm zamanlarda demokratik ve katılımcı seçimler yapılmıştır. Son dönemlerde, sürekli seçim kaybetmekten ötürü, seçimlerin üzerine gölge düşürerek demokratik meşruiyetin kaybolduğunu iddia eden ciddi bir akım oluştu.

Bu girişimler, tıpkı NY Times gazetesinde sıklıkla gördüğümüz algı yanıltması gibi, aslında AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandıktan kaynaklanan bir demokratik meşruiyetleri olmadığına yönelik bir yaklaşım, sandıkta kazanılmayan seçimleri başka, demokratik olmayan boyutlara taşımak mücadelesi... 

 

Yazının devamını okumak için TIKLAYIN...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat