CIA’nın Türk ajan projesinin şifreleri

  • GİRİŞ29.09.2018 09:02
  • GÜNCELLEME29.09.2018 09:02


CIA’nın yeni stratejisini açıklayan Başkan Gina Haspel, ABD’ye rakip ulus devletlere karşı casusluk faaliyetlerine odaklanacaklarını, özellikle Arapça, Çince, Farsça ve Türkçe konuşan ajanlar çalıştıracaklarını söyledi. Meali net. Dünyanın dört bir köşesindeki tüm karışıklıklarda, kirli tezgâhlarda doğrudan parmağı olan CIA, özellikle Ortadoğu politikasında planladığı hedefe ulaşamadı, yani kendisi açısından işi beceremedi. Rusya Ortadoğu’ya, doğu Akdeniz’e yerleşti. Ortadoğu’da İran’ın gücü arttı. Türkiye’nin FETÖ’ye karşı yürüttüğü mücadele nedeniyle de “koca kulakta” ciddi tıkanıklıklar oldu. Dolayısıyla da CIA yeni bir arayış içinde. O da bölgeyi daha da fazla karıştırmak amacıyla öncelikle hedef ülkelerin insanlarından devşirilecek “proje ajan” takviyeleri üzerine kurgulu. Nasılını Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:

“CIA’nın özelliği, sahada çalıştırdığı adamları sahadan alması. Örneğin, Afganistan’daki adamları almış, kendine entegre etmiş, ABD vatandaşı ve CIA ajanı yapmış. Diğer ülkeler için de aynı şekilde. Yani o ülkenin özelliklerini taşıyan, vatandaşı olan insanları alır, ABD vatandaşı yapar. Ve bunları ajan olarak kullanır. Bunların dışında o ülke içinde kullandığı haber kaynakları da var, bunlar her ülkeden olabilir. Aradığı adamlar gerçekten insan istihbaratı yapacak bölgeden kişiler olması. Yine ABD Özel Kuvvetleri’nin de Çin’de, Ortadoğu’da, Türkiye’de bu tip adamları vardır.

CIA’nın bilgi toplayan ajanlarının yanı sıra analist dediğimiz, yani bilgisayar başında oturup gelen haberleri değerlendirerek o işin nereye gideceğine dönük yorum yapacak insanlar da sahada yetişir. CIA için en az dört yıl fiilen sahada kalıp ondan sonra ancak analist olabilirsiniz. Onlar da Türkiye, Suudi Arabistan gibi ülke ülke ayrılırlar. Yapılan bütün değerlendir-meler kıdemli analiste gider, o son noktayı koyar...”

Arapça, Türkçe bilen adam yeterince yok mudur CIA’da?

“Vardır tabii ama bu aynı zamanda bir psikolojik harekât, savaş. CIA ‘Bundan sonraki savaşımı sizlere karşı yapacağım, bunun üzerine yoğunlaşacağım’ diyor. Hem sahada ajan olarak hem de analist olarak. Yani psikolojik olarak yıpratmaya çalışacaklar. Dolayısıyla, CIA’nın yoğunluğu bu dili konuşan ülkeler üzerine olacak. Sizin ülke içindeki faaliyetlerinizi ona karşı tedbir almaya zorluyor. Sizin istihbarat, istihbarata karşı koyma ve güvenlik örgütlerinize yön vermeye çalışıyor.”

Geçmişte uzun yıllar Örtülü Harekât Dairesi’nin başkan yardımcılığını yapan CIA Başkanı Haspel’in sözlerinin psikolojik savaşın yanı sıra olası örtülü faaliyetlerin habercisi de olduğunu belirten Pekin, devam ediyor:

“Demek ki bundan sonra hem Arap coğrafyası, Ortadoğu, hem de hedef ülkelerde bu tip şeyler, karışıklıklar beklememiz gerekiyor. İran, Rusya ve Türkiye dahil, Basra Körfezi dâhil. Faaliyet demek, sadece birini öldürmek değil, halk hareketi olabilir İran’da olduğu gibi, Gezi olaylarında olduğu gibi. Bu tip olaylar önümüzdeki dönemde çoğalacak demek ki. Bu konuda hazırlık yapıyor CIA...”

Zaten yapmıyor muydu bunları?

“Yapıyordu ama şimdi çok daha fazlasını yapacaklardır. ABD’nin Ortadoğu politikası yeni değil ki yıllardır var ve uyguluyor...”

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat