IŞİD mi, PKK mı? Kırk katır mı kırk satır mı?

Beyaz Türkler’i anlamak zor değil.

  • GİRİŞ02.10.2014 10:16
  • GÜNCELLEME02.10.2014 10:16

 Bu ülkenin üzerinde kurdukları 200 yıllık baskı düzenini sürdürmek, eğer bunun imkanı yoksa, hiç olmazsa ideolojik düzeyde yeni bir “hegemonya kurmak” için her şeyi yapmaya hazırdırlar. 

Bunlarda önce bir ‘solcu’ olma sevdası, o da kurtarmayınca üstüne ‘PKK yandaşlığı’nı ekleyerek konumlarını ideolojik bakımdan yenileme, kurtarma hevesi ortaya çıktı. ‘Hevesi’ diyorum, çünkü hiçbir konuda samimi olmadıkları gibi, terör meselesine gösterdikleri ilgiyi de ‘Kürtlere duydukları yakınlık’ gibi sahte gerekçelerin arkasına saklanarak açıklamaya çalışmaktadırlar. 

Şimdiki çağrıları ise ilginç. “IŞİD’e karşı PKK etrafında birleşmek”! Sözde ‘sol’ bir tavır alıyorlar. Sormak lazım: IŞİD mi sağcı, PKK mı solcu? Ya da Beyaz Türkler sağcı mı, solcu mu? PKK’yı solcu olarak tanımladıkları için ve kendilerini “solcu sandıkları” için terörün yanında yer almalarında şaşıracak bir şey yoktur. Çünkü “etnik-ırkçılığı” solculuk sanmak da, tarihsel olarak kendi halkını ezmiş bir grup olarak kendilerini ‘solcu’ diye tanımlamak da problemli bir durumdur. 

Demokrasi korkusu 

Bu zihniyet yapısının temel problemi 200 yıllık hâkimiyetinin sonunun gelmiş olmasıdır. Yaşadıkları tam bir kriz psikolojisidir. “Tanzimat Paşa’larından Cumhuriyet Paşa’larına” bürokratik kadroların iktidarı, o beğenmedikleri ‘cahil, zavallı’ gördükleri halk tarafından demokratikleşme süreciyle adım adım da olsa sarsılmış, son 10 yılda ise neredeyse “bu tahakküm geleneğini” ayakta tutan bütün kaleler, birer birer düşmeye başlamıştır. 

Beyaz Türkler, demokratikleşme sürecine karşı önce kendilerini ‘solcu’ ilan ederek bir karşılık vermeye çabalamışlardır. Sosyalizan ideoloji üzerinden,  ezilmiş, yoksul bırakılmış, horlanmış halkı bu defa da bu totaliter, demokrasi karşıtı baskı rejimiyle zapturapt altına almaya girişmişlerdir. Bu rüzgâr kısa sürede etkisini kaybedince, bu defa yeniden “Kemalist, devletçi, Laisist, Cumhuriyetçi” olmaya soyundular. Demokrasiden korktukları için her şey olmaya razıydılar. Çünkü demokrasi “onları iktidarsız bırakacak” şekilde yükseliyordu. 

Son bir ümitle, demokrasiye karşı PKK yandaşı olmayı seçtiler. Hatırlayınız, bunlardan bazıları “Kürtler” üzerine kitaplar yazıp, aklı başında hiç kimsenin ciddiye almadığı yazılarını derleyip Kürtlere yaranmaya çalışırken, aslında terör örgütünü barışa karşı kışkırtmaktan başka ortaya tek bir öneri koyamıyordu. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat