Batı’nın elinden Kürt kartını kim aldı?

  • GİRİŞ24.11.2014 09:37
  • GÜNCELLEME24.11.2014 09:37

 Sadece onlar değil, içeride onlara çok güvenen, bütünüyle hesaplarını Batılı servislerin birinden yana yapmış olanlar da böyle bir ihtimali yok sayarak hareket etmektedirler ve halen şaşkınlıkla, öfkeyle bu işin devam edebileceğini “ümit etmek istemektedirler”. 

 Batı ülkeleri yıllardır Kürt sorunu üzerinde ciddi çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların hedefindeki ülke de Türkiye’dir. Sevr’de ülkenin önüne konulan ve milli mücadelede büyük ölçüde yırtılıp atılan mesele de bununla ilgilidir. Büyük ölçüde diyorum, çünkü “Musul Eyaletinin Misakı Milli’nin içinde yer almasına rağmen Lozan’da kaybedilmesi”, Milli Mücadele’nin başarısına masada düşen gölge gibidir. Bununla beraber, Musul’un kaybedilmesi Batı’yı tatmin etmeye yetmemiştir. 

Oyun bozuluyor mu? 

Bu konuda enstitüler kurmaları, çeşitli bilimsel kurumların üzerinden yürüttükleri faaliyetlerin yanı sıra politik, istihbari ve örgütsel çalışmalarla da daha kapsamlı çabalar içindedirler. İsyanlar,  ayaklanmalar nihayetinde terör olaylarında şu veya bu düzeyde bu çalışmaların payı bulunmaktadır. 
Ortadoğu bölgesinde yer alan ülkelerin sorunlu yapılarının, bu problemin büyümesindeki rolünü görmezden gelmek vahim bir hata olur. Bölge toplumlarındaki anti demokratik siyasal yapılar, militer devlet düzenleri, otoriter siyasal rejimler; devletlerle-halkları karşı karşıya getirdikçe bu durumdan en fazla istifade eden, şüphesiz ki bu bölgeyi ilânihaye kontrol altında tutmak isteyen Batı sistemi olmuştur. Bölge halklarının taleplerini dikkate almayan, “kendi halklarına savaş açmış” militer devlet yapılarının, otoriter rejimlerin “ayrıştırıcı etki” diyebileceğimiz bir yönetim biçimine sahip olmaları, bu bölge halkalarında nefret duygusuna vesile olmuştur. 
Ayrılıkçı hareketlerin beslendiği zemin, bu uygulamaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Nitekim imparatorluktan sonra bölgedeki çeşitli halklar, kurulan yeni devlet düzenlerinin altında uzun yıllar toplumsal ve siyasal entegrasyon imkânlarından mahrum olarak, baskı ve zulüm görmüşler ve bu durum birçoğunda devam etmektedir. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat