Bir millet, bir lider ve gelecek

  • GİRİŞ31.08.2016 09:47
  • GÜNCELLEME31.08.2016 09:47

Çözüm süreciyle ellerinden Kürt kartını düşürenlerin sahneye koyduğu ‘iç savaş’ taktiği tutmayınca son çare olarak FETÖ darbe girişimine ümit bağlayanlara cevap Suriye’de verildi. Türkiye Ortadoğu’dan atılmaya çalışılırken, hamleyi tam da buradan yapması ne anlama gelmektedir?

Bu sorunun birçok cevabının olacağı açıktır fakat en önemlisi Türkiyesiz bir Ortadoğu siyasetinin artık mümkün olmadığı gerçeğidir. Bu coğrafyanın tarihini, kültürünü, insan birikimini, devlet bilincini hesaba katmadan buraya müdahale edenlerin göreceği daha çok şey bulunmaktadır. Ne Türkiye’ye ne bu bölge toplumlarına artık yüz yıl öncenin şartlarına mahkûmmuş muamelesi yapmaya kimsenin hakkı yoktur ve yapanlar yanıldıklarını kısa sürede göreceklerdir.

Orada kim var?

Suriye bağlamında bölge siyasetiyle ilgili ilk varsayım şudur: Türkiye’nin öncelikli yaklaşımı bölgedeki ülkelerin bütünlüğüdür; dolayısıyla ilk ittifak noktası Suriye’nin bütünlüğünü savunanların toplanmasıyla gerçekleşebilir. Türkiye, Rusya, İran ve diğer bölge ülkeleri için öncelikli olan budur, Irak’ın bütünlüğü de, Suriye’nin bütünlüğü de onların siyasal rejim sorunlarından önce gelmektedir. İkinci öncelik terör örgütlerinin etkisiz kılınması, terörün sonlandırılmasıdır ki bu rejim sorunlarının barış içinde, müzakere demokratikleşme reformlarıyla çözümünün önünün açılması demektir.

Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından denklemi bütünüyle değiştiren Türkiye’nin hamlesini konuşabiliriz. Cumhurbaşkanının Rusya lideri Putin’le başlattığı yeni süreç zannedildiği gibi durmuş/kopmuş ilişkilerin başlaması değil yeni bir stratejinin devreye sokulması anlamını taşımaktadır. “Türkiye bu hamlesiyle yeni Ortadoğu haritası çizmek isteyenlere dur derken, tek bileşenli, tek yönlü alternatifsiz dış politika yaklaşımından uzaklaşmasını sindiremeyenlere de bir cevap vermiş bulunmaktadır.” Türkiye karşısında bir terör örgütünü PKK/PYD işbirliğini savunanların şaşkınlığı ortadadır.

Fırat Kalkanı operasyonu sadece terör örgütleri PKK/PYD, DAEŞ, FETÖ ye değil onları kullanarak Türkiye dâhil bütün bölgeyi parçalı/kontrol edilebilir yapılara bölmek isteyenlere haddinizi bilin mesajıdır. Suriye’de güvenlikli bölge oluşturulmasına karşı çıkanlara, bunu parçalı yapılar kurmanın (kanton mu dediniz!) önünde engel olarak gördükleri için kabul etmeyenlere, dökülen kandan yaşanan vahşetten sorumlu olduklarını söylemenin bir anlamı olabilir mi?

Milli mesele

Türkiye, yeni sömürgeci anlayışın ‘parçalı siyasi yapılar oluşturma siyasetine’ set çektiği için terör saldırılarının arttığını tahmin etmek zor değildir ki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik alçak saldırıya da bu bağlamda bakmak gerekir. Dahası FETÖ, PKK, DAEŞ gibi muhtelif isimler altında uluslararası siyasetin uzantısı, aracı olan terör örgütlerinin başka hain planlarının olmasını da hesaba katmak durumundayız.

Unutmayalım ki Türkiye gerçek anlamda ikinci bir milli mücadele vermektedir. Bunun bilinciyle ve sorumluluğuyla hareket ettiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı büyük bir kin ve öfke duyanlar Türkiye’nin düşmanlarıdır. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin vatansever tavırları aynı kin ve düşmanlığa muhatap olmalarının nedenidir. Bu tarihi sorumluluğun idraki içinde olan siyaset kadrosu, Büyük Türkiye’nin kurucuları arasında yer alacak, tarihe böyle kaydolacaklardır.

Milli meseleye sahip çıkmak siyasi görüş farklarımızı unutmak değil bir kenara koymak demektir; Türkiye olmadan ne siyasetin ne de görüşlerimizin bir yeri, bir önemi olabilir. Bugün Türkiye, demokrasi içinde terörle mücadele ettiği kadar, dış müdahalelere de birlik içinde cevap vererek geleceğini şekillendirecek iradeye sahip olduğunu dosta düşmana göstermektedir.

Yorumlar1

  • yamani 7 yıl önce Şikayet Et
    güzel tesbitler, bütün terör örgütleri Türkiyenin düşmanıdır. Yılların stratejik ortakları veya dostları ABD ve AB ülkeleri karınlarından konuşmamalılar. Türkiye artık herkese kısasa kısas uygulamalıdır. Her zaman fedakarlık yapmak Türkiyeye düşmemelidir. Gerekirse incirlik üssü ABD ve AB uçaklarına kapatılmalıdır. Çünkü batılılar iyilikten anlamıyorlar. Zordan anlıyorlar,anladıkları dilden konuşmalıyız. Bizim düşmanımıza açıkca silah yardımı yapan devlet bize dost olamaz. Gereken yapılmalıdır. Fırat Kalkanı harekatı Türkiyenin güneyi bütün terör örgütlerinden temizlenene kadar DEVAM ETMELİDİR.!!!!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat