Güce tapınan neo-vesayetçiler...

  • GİRİŞ01.08.2014 09:27
  • GÜNCELLEME01.08.2014 09:27

Devlet gücünü kullanarak ve hukuk içindeymiş gibi görünerek haksızlık üretmek; yargı ve güvenlik bürokrasisini kötüye, gayrı meşruya, haksızlığa alet etmek bir dönemin ana felsefesi olarak görülebilir.

Ortada devlet var, hukuk var ama, amacından saparak kötülük üreten bir anlayış var.

Meşruiyet çizgisindeymiş gibi görünerek kötülük yapmak, hukuk içindeymiş ve hukuk için uğraşıyormuş gibi görünerek haksızlık üretmek geçmişte münferit hadiselerle görülen bir durumdu. Ama son zamanda bu habis durum sistematik bir hal aldı.

Bunların adalet diye bir derdi yok.

Bunların hak-hukuk diye bir kaygısı yok.

Bunların memleket diye bir duyarlılığı yok.

Bunların ahlak diye bir ölçütü yok.

Bilgi kırıntıları üzerine yalan senaryo uyduruyorlar.

Münferit hadiseler üzerine örgütsel hadiseler bina ediyorlar.

Cüz’i yanlışların üzerine külli yanlışlar bina ediyorlar.

İnsanların hayatlarını, kariyerlerini, izzet ve şereflerini bitiriyorlar.

Ne vicdan tanıyorlar, ne insaf biliyorlar.

Ne olduğunu-olmadığı gayet iyi bildikleri insanları ‘terörist’ diye yaftalamak, örgüt suçlusu haline getirmeye çalışmak nasıl bir vicdansızlıktır?

Kendilerini eleştiren insanları türlü yalanlarla pasifize etmek, susturmaya ve cezalandırmaya çalışmak nasıl bir insafsızlıktır?

Tüm birimleri ve organlarıyla devlet aygıtı hiç bu kadar kötüye kullanılmamıştı.

Vesayetçi yapının elde ettiği bilgileri kendi adamlarının önünü açmak, muhalifleri pasifize etmek ve iktidarı dizayn etmek için bu kadar çarpıttığı bir dönem hiç olmamıştı.

Hukuku tecelli ettiriyormuş gibi görünerek bu kadar büyük bir siyaset mühendisliği yapıldığı, adeta bir sistemin ve ülkenin esarete sürüklendiği bir dönem olmamıştı.

Şantaj, tehdit ve korkutma hiç bu kadar aleni bir hal almamıştı.

Bunu yapan insanlar acaba nasıl bir ahlaka, inanca, vicdana ve insanlık değerlerine sahipler?

Hizbulvahşet Müslümanları kaçırıp katlediyordu, El-Kaide masum-sivil ayırt etmeden bomba patlatıyordu, IŞİD kutsal demeden camileri havaya uçuruyor...

Acaba kendi amacı için heryolu mübah, herkesi kurban edilebilir gören bu anlayışın farklı bir versiyonuyla mı karşı karşıyayız?

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat