Milletin hakemliği belirleyici olacak. Referandumda millet yeni sisteme evet derse; doğrudan millet iradesine bağlı olarak işleyecek yeni sistemde, ilk defa doğrudan milletin hükümeti kurulabilecek ve yine ilk kez doğrudan milletin denetiminde hızlı dinamik karar verme süreciyle ülke için, millet için seferber olacak bir yürütme işleyişi hayata geçecek.

Yeni sistemde; millet ile devlet arasında millet iradesini zedeleyecek hiçbir aracı olmayacak. Hiçbir vesayet unsuru ve düzeneği hayat bulamayacak. Hiçbir bürokratik tuzaklar, takozlar, zaptiyeler, oligarşik yapılar olmayacak. Böylece devlet kurumları ele geçirilebilir olmaktan kurtulacak ve iradesi bu topraklara ve milletine bağlı olmayan hiçbir kadro hareketi, şer odağı, ihanet şebekesi, gladyo örgütlenmeleri, derin veya paralel yapılar devlet aygıtında yaşam imkanı bulamayacak.

Bugün FETÖ’ nün temizliği devam ederken, bu mücadeleyi sulandırmak adına bazı çevrelerin FETÖ’nün devlet kurumlarındaki kadrolarının tasfiye edilmesiyle yerine kimlerin geleceğine ilişkin yaptıkları kara propagandanın hiçbir hükmü olmayacak. Sanki bir devlet içinde kümelenme, süreklilik arz eden doğal bir durummuş gibi tasfiye olanın yerine başka bir yapının gelmesine ilişkin tartışmanın hiçbir geçerliliği olmayacak. Zira devletin tüm kademeleri ve kadroları doğrudan milletin iradesine bağlanacak ve hiçbir zümrenin etkin olması mümkün olmayacak.

Yeni sistemde; FETÖ ihanet şebekesinin bilinen-gizlenen tüm unsurları devletin tüm kılcallarına kadar temizlenerek, devletin tüm kurum ve kuruluşları millet bütünleşmesiyle birbirine bağlanacak, yeniden tüm yapılar yerli ve milli karaktere erişerek Türkiye’nin yeniden inşa süreci başlayacak. Bu süreç reformlarla taçlanacak ve geleceğin Türkiye’si; güçlü, bağımsız, oyun kuran ve tüm mazlumlara nefes olan kimliğiyle büyüyecek. Yeni sistemde; 15 Temmuz’dan başlayan Yenikapı ruhunun birleştirici, istiklaline ve demokrasisine sahip çıkarak tek vücut olma halinin kurumsallaşması başarılacak. Bu noktada MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Yenikapı mitingine gönülden katılarak, meydana sığamayan milyonlarla hemhal oluşuyla birlik ve beraberlik atmosferinin yaptığı katkının karşılığı, millet tarafından anlam bulacak.

Yeni sistemde; tek bayrak, tek vatan, tek millet ve tek devlet şiarıyla, kabına sığmayan Türkiye’nin, yeniden dirilişi, yeniden yükselişi gerçek olacak. Bundan böyle Türkiye küresel baronların kendi çıkarları adına dış müdahalelerine, operasyonlarına, manipülasyonlarına bütünüyle kapanacak. Küresel terör baronlarının maşaları terör örgütlerine karşı mücadelede yürütmenin hızlı karar alma mekanizmasıyla çok daha etkili ve köklü bir süreç başlayacak.

Yeni sistemde; milletiyle tunç olmuş yasama, yürütme ve yargı erklerinin doğrudan millete bağlı ve millete hesap veren ve millet tarafından denetlenen işleyişiyle Türkiye, Türkiye’den yönetilmeye ilelebet inançla, dirençle, kararlılıkla devam edilecek.

Yeni sistemde; hiç kimsenin diğerini ötekileştiremediği, herkesin yaşam biçimine saygılı, çoğulculuğun zemininde temek hak ve hürriyetlerin sarsılmaz düzeninde, kerim devlet anlayışıyla, seçkinlerin değil halkın taleplerinin belirleyiciliğinde, istiklalini, hak ve adalet temeline dayanan demokrasi anlayışının değiştirilemezliğini esas alan sistem ile milletin yüzü gülecek, yarınına daha güvenle bakabilecek.

Yeni sistemde; bugüne değin güçlü liderliğin doğrudan halkla kurduğu gönül bağına dayalı, ferdi başarılarla gelinen seviyenin ve bu yolla bugüne kadar elde edilen başarıların süreklileşmesi ve kurumsallaşmasının yolu açılacak.

Yeni sistemde Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmaya devam edecek, tüm mazlum milletlere özgüven aşılamayı sürdürecek, yasama aslı işlevine dönecek, yürütmenin denetiminden çıkacak gerçek anlamda halkın meclisi olacak. Yargıda siyasi kamplaşma sona erecek, liyakatli kadrolarla, millet ve ülke bağlılığına dayalı sadakatli kimliklerle sadece bağımsız değil, aynı zamanda tarafsız bir yargı düzenine kavuşulacak.

Yeni sistemde; milletin sözü geçecek, onun istemediği, onaylamadığı hiçbir şey değer bulamayacak. Meclis ve cumhurbaşkanlığı tercihini özgürce kullanacak. İsterse Meclis dağılımını farklı yapacak, cumhurbaşkanlığında farklı tercihte bulunacak. Son sözü hep o söyleyecek… Ve yeter artık söz milletindir tarihsel çığlığı, bu defa gerçek karşılığını bulacak…