Atatürk’ü ''tanrılaştırma'' temayülü

  • GİRİŞ12.11.2008 08:58
  • GÜNCELLEME12.11.2008 08:58

Bir kısım “Atatürkçüler”, Atatürk’ün de nihayet bir “insan” olduğunu kabullenemiyorlar. Bu yüzden “insan boyut”unu ele alan yazılara ve araştırmalara saldırıyorlar. Çünkü içlerinde Behçet Kemal’in, Tekin Alp’in, Edip Ayel’in, Kemalettin Kamu’nun ve Yusuf Ziya’nın Atatürk’ü var.

Gençler hatırlamaz, ama 30’lu yıllarda Behçet Kemal Çağlar “Atatürk Mevlidi” yazarken, Tekin Alp takma ismini kullanan Moiz Kohen de “Türk’ün Yeni Amentüsü”nü yazmıştı.
Buyurun: Sabır taşına dönüşüp okuyabilirsiniz…
“Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına îmân ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şahadet ederim.”
•
İçinde Atatürk öldüğü için Dolmabahçe Sarayı’nı “Kâbe” ilan etmekten çekinmeyen şair Edip Ayel (Ay yıldızı aldık da senin üstüne sardık/ Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?), zaten sağlığında Atatürk’ü önce “peygamber”, sonra “tanrıya eş”, nihayet (hâşâ) “Allah” ilân etmişti:
“Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe,
“Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.
“Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun,
“Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.”
“Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsâvi,
“Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî…
“Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses,
“İnsanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez!”
•
Behçet Kemal, Edip Ayel'den geri kalmak istememiş olmalı ki, aynı makamdan devam etti:
“Kaç yıldır Türkçeydi Tanrı'nın dili/ İnsana ne ilâh, ne de sevgili,
“Ne de ana-baba aratıyordu/ Her an yaratıyor, yaratıyordu.”
Nerede duracağı belli olmayan anlamsız bir yarış başlamıştı. Bu yarışta Halil Bedii de vardı:
“Tanrı gibi görünüyor her yerde/ Topraklarda, denizlerde, göklerde;
“Gönül tapar, kendisinden geçer de/ Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.”
Meşrutiyette Kemalettin Kâmi olan adını “Türklük aşkına” Kemalettin Kamu olarak değiştiren şair, mısralardan inşa ettiği bir merdivenle milletvekilliğine çıkmak istiyordu:
“Burada erdi Mûsâ/ Burada uçtu İsa,
“Bülbül burada varsa, Hürriyet için öter…
“Ne örümcek, ne yosun/ Ne mûcize, ne füsun,
“Kâbe Arab'ın olsun/ Çankaya bize yeter...”
•
Şair Faruk Nafiz Çamlıbel Atatürk öldükten sonra şu mısraları yazdı:
“Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil,
“Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun…
“Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil
“Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!”
•
Yusuf Ziya Ortaç da belli ki öteki şairlerden geri kalmak istememişti, kervana katıldı:
“Dağların ardında sönüşü gibi,
“Millete can veren, vatan yaratan;
“Tanrının göklere dönüşü gibi…
“Her zaman ırkıma büyük Baş Atam,
“Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!”
•
Ömer Bedrettin Uşaklı’nın şiiri:
“Bir güneş gibi yalnız/ Sensin ülkü tanrımız.”
Vasfi Mahir Kocatürk’den:
“Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti/ Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine.”
İlhami Bekir’den:
“İlk adam, mavi gözlerle baktı toprağa,
“Toprağın haritasını çizdi bayrağa;
“Allah değil, o yazdı alın yazımızı.”
•
Bu yaklaşımın mirasçıları elbette Atatürk’ü bir “insan” olarak görmeyecekler, “insan” olmaktan kaynaklanan “zaaf”ların hiç birisini ona kondurmayacaklardır.
Can Dündar’ın filmine bu bakış açısıyla ateş püskürüyorlar.

NOT: Aynı dönemin şairlerinden Yahya Kemal, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet bu tür şeyler yazmadılar.

Yavuz Bahadıroğlu - Vakit

ybahadiroglu@vakit.com.tr

Yorumlar10

  • abdullah özcan 14 yıl önce Şikayet Et
    Atatürk ne dedi?. yazının sonuna kadar, Atatürk'ün bu şiirleri yazanlara karşı tepkisini bekledim.Olumlu veya olumsuz. Ama Atatürk'ün bunlarla ilgili, bu şiirlerle ilgili bir sözü yok yazıda. Acaba Atatürk ne düşündü bu şiirlere karşı? Keşke bununla ilgili de birkaç kelam edilseydi. Neyse, yine de çok güzel bir yazı olmuş. Yavuz Hoca'dan Allah razı olsun.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • M.pala 3 yıl önce Şikayet Et
    Muhterem İstanbul Halkının ilk defa heykelimi dikmek suretiyle gösterdiği yüksek kadirşinaslıktan ve resm-i küşat münasebetiyle hakkımda izhar buyurulan necip hissiyattan dolayı samimi teşekkürlerimi arzederim. Sözün bundan sonrası heykeltıraşlarındır." 3 ekim Sarayburnu aniti sonrası m. Kamalin gönderdiği telgraf
  • ayhan güneş 15 yıl önce Şikayet Et
    hemen gaza geliyorsunuz.. atamız kendisi için,benim naciz vücudum elbel toprak olacak ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet baki kalacaktır diyor .o nun ilahlık gibi bi meşgalesi yok.bu yaarları bağlar atamız görevini yapmış ve ebediyete gitiştir .bir yaprağın bile kendisindn habersiz düşmediyi evrende ALLAH CC atatürkten gafilmiydi?? bu milleti düzlüye cıkması için tabikide ALLAH göndermiştir.8BÜYÜK KOMUTAN DEHA OLARAK)onun dahiyane kurtuluş planını hayata geçirmesi olmasaydı.emperyalislerden bizi kim kurtaracaktı ha.nankörlere lanet
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Abdulemin Balyoz 15 yıl önce Şikayet Et
    Haydi hep birlikte:. Atam Atam, sen kalk da biz yatalım, İzin deyiz Atam ve çok yalnızız be.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • idris kartal 15 yıl önce Şikayet Et
    bunlar yüzünden. şiirden nefret ettim yahu.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • ali demir 15 yıl önce Şikayet Et
    Kişiye Tapma. Şairlerin bir insanı bu kadar yüceltmesi akılla değil hayal gücünü zorlayarak ancak olur. Bu onların yağcılık yönlerinden doğmuş. Şimdi niye böyle şeyler yazan yok?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat