Topbaş: İstanbul beni iyi bilir

Yeniden aday olduğu 2014 yerel seçimlerine değinen Topbaş, İstanbul'un sıradan bir kent olmadığını söyledi.

Bu nedenle İstanbul'un 'maceraya sürüklenemeyeceğini' ifade eden Topbaş, devam eden projelere işaret ederek, "İstanbul beni biliyor, ben de İstanbul'u biliyorum" dedi.

Topbaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Kışla mücadele başarılı bir çalışma sürdürmekteyiz, ekibimize teşekkür ediyorum. Göreve geldiğimde karın yoğun olduğu ülkeleri ziyaret ettim, neler yapabileceğimizi çalıştık.

Kentte yaşayanlar anonslara dikkat ederse, yaşam daha koyal hale gelir. Ana arterlerde problem yaşanmadı, ancak ara sokaklarda problem olduğu haberleri geldi bize.

Karın perşembe öğle saatlerine kadar sona ereceği bilgisi var, ancak biz hazırlıklarımızı yaptık. İkazlarımıza rağmen 265 kaza yaşandı, hatta birisinde 3 vatandaşımız hayatını kaybetti.

İstanbul'u bir ülke gibi düşünmek lazım. Bu büyüklükteki bir kentte hatalar ortaya çıkabiliyor.

YEREL SEÇİMLER

Partim üçüncü kez adaylığımı öngördü. Kamuoyu değerlendirmelerinde partim içi yarışta öne çıkan sonuçlar aldık. Partime desteği için teşekkür ediyorum. İstanbul'daki başkanlık Türk siyaseti hayatını etkiliyor.

İstanbul maceraya süreklenmeyecek kadar önemli bir kent. Partim içinde bir endişem olmadı, yaptıklarımız ortadaydı. Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur; bizim tarlada izimiz vardı.

Bana soruyorlar, 'Başkanım çalışmalara başladınız mı? diye. Biz hiç durmadık ki. Devam ediyoruz, 2004'ten beri büyük bir tempoyla. Eksiklikleri gidermek adına çalışmalar yapmaktayız.

Şirketlerimizin çalışmalarında vatandaşlarımızın fark etmediği birçok güzel şey de yaşanıyor. Mesela; geçmişte de sinekle mücadele edilirdi. Mazot yakılırdı, ancak bu sineklerin yüzde 10'unu yok edebilirdi.

Biz de güzel bir çalışma yapılıyor zannederdik. Halbuki biz ilkokuldan beri biliriz ki, bataklığı kurutmak gerekir.

Biz İstanbul'un sivrisinek üreme haritalarını çıkarttık ve biyolojik mücadeleye başladık. Kimyasal ilaç değil. İstanbul çok farklı bir noktaya geldi. Seçimlerden sonraki dönemde de 2014 yılında dünyada ilk kez İstanbul'da sivrisinek zirvesi yapılacak.

Afrika ve Senagal gibi ülkelerde devlet başkanlarına bunu anlattık. Bu çok basit bir sistem ve bilinmeyen bir mücadele tarzı.

Anket hiç yaptırmadım şahsen. Başbakanımız çok önem veriyor anketlere. Tüm Türkiye ve önemli gördüğü yerlerde yaptırır ve bunu çok iyi okur. Bu işi iyi okuyabilen bir yapıya sahip. Birfing almıyorum ama kulağıma geliyor, güzel görünüyor sonuçlar.

İşi doğru yaparsanız başarı kaçınılmaz. Birileri 'ne yaptılar?' diyebilir. 60 milyarlık yatırım yaptık. İnanıyorum ki, İstanbullular hizmet edenin farkında ve değerlemesini buna göre yapıyor.

Vatandaş yerel seçimeleri politik görüşün dışında değerlendiriyor. Neler yapılmış bunun değerlemesini yapacak.

Güzel bir yol haritası var, bir dönem daha var. Benim siyasi hayatım için son olarak değerlendirilebilecek bir dönem. Sonrası için bir planım yok. Benim için İstanbul üçüncü kez başkanlık yetkisini verirse, birçok projemiz var. Metro gibi buna benzer birçok projemiz var.

Bugüne kadar yaptıklarımız ortada İstanbul beni biliyor, ben de İstanbul'u biliyorum. Hizmet hafızamız elimizde, hizmeti yapmaya devam ediyoruz.

GEZİ OLAYLARI

Bu kentte çocukluğu geçmiş biri olarak şunu söylüyorum. Geçim problemi yaşıyorsanız, başka sorunlar, sokaklar sizi ilgilendirmez. Bunları biraz aşabildiyseniz, biraz daha farklı şeyler ortaya çıkıyor. Kenti yaşamak, kenti sahiplenme duygusu ortaya çıkıyor.

Bu sefer olumsuzlukları görünce taleplerini dile getirmeye başlıyor. Sosyal medya bu fırsatı verdi. Artık halka rağmen adım atamazsınız. Gezi olayları farklı boyutlara çekildi. Başlangıcında bir duyarlılık vardı.

GELECEK DÖNEM

Göreve başladığımda; 'Bunu nasıl başardınız?' sorusuna muhatap olmak istediğimi söylemiştim. Bu 3 yıl geçmeden başladı. 5 yılın sonrasında ulaşımda metro ağırlıklı olmak üzere ciddi çözümler geldi. 1 milyon metrekareye ulaşan parklar yaptık.

Metro çalışmalarında bütçemizi kullanıyoru, kaynağımız ve paramız var. Birilerinin dediği gibi iflas etmiyoruz. Borçlanmamızda da 100 liranın 38 lirasını borçlanmışız, daha borçlanma hakkımız var ama borçlanmadık. Merkezi yönetimden bize özel bir pay ya da kıyak gelmiyor. Bunu net olarak söyleyim.

Ulaştırma Bakanlığı'nın metrolarla ilgili kararı çıkınca parlamentodan, anamuhalefet partisi, 'Gökçek ve Topbaş'a kıyak yasa' dediler. İlk önce İzmir'e gitti o kıyak, nasıl kıyaksa. Bize de sadece 2.5 kilometrelik bir hat başlandı, Hisarüstü'ne giden.

400 kilometre hedef koyduk, yapamazsınız diyorlar. 2019 sonunda konuşalım. Üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. Bunu başaracağız, kaynağımız var ve projelerimiz hazır. İstanbul'daki raylı sistemler 2016 yılında günde 7 milyon kişi taşıma kapasitesine ulaşacak. 2019'da ise 11 milyon kişiye yükselecek."