Bakan'ın emaneti için gece gündüz çalışıyor

Kenan Biter'in röportajı

Rengi, vücut yapısı ve ötüş tarzından ötürü Horoz denilince ilk akla gelen ve İzmir'den sonra 1 milyona yaklaşan nüfusu ile Ege'nin en büyük kenti olan Denizli, havlu, bornoz ve ev tekstilinde dünyanın en önemli tekstil başkentlerinden birisi olarak adlandırılıyor.

Şehir yaptığı ihracat ile Türkiye'nin en büyük 10 ekonomisi arasında yerini alıyor. Denizli övgüyle söz edilen sanayisinin yanı sıra yıllık 2 milyonu aşkın turizm kapasitesiyle de sıkça gündeme geliyor. Tarihi kalıntıları ve antik kentleri ile dünyanın her yerinden kendisine turist çeken şehir, merkezine 18 km mesafede bulunan ve Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınan doğa harikası Pamukkale travertenleri ile ziyaretçilerini adeta kendisine hayran bırakıyor.

Denizli, 2012 yılında Meclis'te büyükşehir olması kararlaştırılan 13 şanslı ilimizden biri. Yaklaşık 2 yıldır büyükşehir olmanın keyfini süren şehrin 18 ilçesi bulunuyor. 18 ilçenin 11'i AK Parti'nin, 5'i CHP'nin, 2'si ise MHP'nin elinde. Denizli Belediyesi ise 2 dönemdir AK Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Ancak bu seçimlerin Denizli için bir başka önemi var. Çünkü Denizliler ilk defa bu seçimlerde büyükşehir statüsünde sandığa gidecek ve bir oy daha fazladan kullanmanın keyfini yaşayacak.

Şehirde seçmenin oy verme kriteri de bölge bölge farklılık gösteriyor. Partilerin adayları seçmenin tercihini yönlendirmek için adeta var gücüyle çalışıyor. Şehrin dört bir tarafı partiler tarafından bayraklarla ve posterlerle donatılmış. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na CHP, Sanayici Avukat Kazım Arslan'ı, MHP de Ali İpek'i aday gösteriyor. AK Parti ise yoluna, Nihat Zeybekçi'nin Bakan olması ile birlikte boşalan koltuğu emaneten devralan Osman Zolan ile devam etme kararı almış.

Bizlerde bölgenin nabzını tutmak üzere gittiğimiz Denizli'de, mevcut Denizli Belediye Başkanı ve AK Parti Denizli Belediye Başkan Adayı Osman Zolan ile yaklaşan seçim süreci çerçevesinde yapılan çalışmaları ve projeleri konuştuk...

Siz halkın seçtiği bir belediye başkanı değilsiniz. 2011 yılında Nihat Zeybekçi'nin Bakan olmak üzere istifa etmesi üzerine başkanlık koltuğuna oturdunuz. O yüzden bu ani gelişme sonrasında halkın sizi kabullenmesi zor oldu mu?

Başlangıçta uyumla ilgili veya insanların sizi kabullenmesiyle ilgili belli bir mesafe olabiliyor. Ancak ben 2004 yılından bu yana Bakan Zeybekçi (Eski Denizli Belediye Başkanı) ile birlikte yol arkadaşlığı yaptım. Zaten kendisi başkan iken ben de başkan yardımcılığı görevindeydim. Yapılan her işte beraber halkımızın derdine derman olmak için koşturduk. Vatandaşlarımız bana yabancı değildi, bende Denizli'ye ve Denizli'nin sorunlarına yabancı değilim. Gelinen noktada başta oluşan o mesafede artık kapandı. Halk bana samimi bir şekilde abi ve kardeş diye hitap edebiliyor.

Peki, bu noktada Başbakanla konuştunuz mu? Onun teveccühü nasıl oldu?

Kendisiyle konuştum. Zaten Başbakanımız olumsuz bir görüşte bulunsaydı bu iş olmazdı. Bizlerde her zaman Başbakanımızın zamanında yapmış olduğu belediyecilik hizmetleri ve bu alanda yaşatmış olduğu ilkleri  benimseyerek rotamızı şekillendiriyoruz.

Koltuğa oturduğunuzda ilk işiniz ne oldu? Eski düzeni devam mı ettirdiniz, yoksa sizin kendinize özel bir çalışma planınız var mıydı?

Biz zaten 2009 yılında vatandaşımızın karşısına, gelen talepler ve gözlemlemelerimiz sonrası hazırladığımız 77 proje ile çıkmış ve onunla ilgili bir yol haritası belirlemiştik. Geçmişi tamamen silerek farklı bir çizgide gitmeyi tercih etmedik. Sonuçta yürüyen bir iş vardı ve onun üzerine artılar koyarak yolumuza devam ettik.

Denizli de neleri değiştirdiniz? Ne gibi yenilikler yaptınız?

Neler değişmedi ki? Siyahla beyaz gibi. Sadece ben söylemiyorum bunu, halkın görüşü de bu yönde.

Biraz açar mısınız...

Tabiki de... Denizli'nin sanayi alanından, turizm alanına kadar gayet başarılı ve üst seviyede olan bir duruşu vardı. Ama şehircilik ve belediyecilik anlamında baktığımız zaman girişleriyle çıkışlarıyla bir kasaba görünümündeydi. 10 yıl önce bırakın köprü ve kavşağı bir tane yaya üst geçiti bile yoktu. Denizli de vatandaşın gideceği  park yoktu.  Öte taraftan nefes alacak temiz havası yoktu. 1 metrede 50-60 deliğin oldu 80 yıllık içme suyu borularından geçen suları vatandaş kullanıyordu. Düşünün artık ne kadar steril ortamda bu su kullanılıyordu. Şimdi saçma geliyor ama  10 yıl önce durum böyleydi.

Şimdi peki nasıl?

Denizli bugün kişi başına 12 m2 yeşil alana sahip bir şehre dönüştü. Doğalgazın gelmesiyle birlikte Denizlili nefes alıyor. Hatta yapılan en son değerlendirmede Denizli en temiz şehir ödülünü aldı. Alt yapı ve üst yapı yatırımları ile 80 yıllık borular değiştirildi. Birbirinden fonksiyonel birçok park hizmete açıldı. Gecekondular yıkılarak dönüşüm sağlandı. Şehrimize çok sayıda spor tesisi ve kültür merkezi kazandırdık. Bu arada 660 bin m2'lik Ege'nin en büyük parkını yapıyoruz. 2 ay içinde çalışmalar sonuçlanmış olacak. Şu an aklıma gelmeyen onlarca proje ile Denizli kasaba havasında kurtularak bir büyük kente dönüştü.

Ne kadar harcandı o dönemden bu döneme?

Bütçemiz bugün itibariyle 550 milyon TL. 2004 te göreve ilk geldiğimizde bütçemiz 45 milyon TL idi. Biz o bütçeyi 10 yılda 550 milyon TL'ye çıkarttık. 45 milyon TL'lik bütçenin % 10'u-15'i yatırıma gidiyordu o dönemde. Bugün en az %50'si direkt yatırıma gidiyor. Denizli 10 yılda gerçekten hayal edemediği bir çok güzellikleri elde etti.

Şehrin her yerinde ''222 dev proje'' afişini gördüm. Nedir bu projeler?

222 projesi bizim vizyon projelerimizden. Bir bilim merkezi yapmak istiyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimiz için deniz alemini görmeleri açısından şehir akvaryumu planlıyoruz. Sivil Toplum Merkezi planlıyoruz. Bir orman kurup Denizli de yetişen tüm ağaçların sergilenmesi gibi canlı ağaç müzesi düşünüyoruz. Denizli de  İstanbul'daki gibi miniatürk gibi bir şey planlıyoruz. Öte yandan şehrin merkezine bölgenin tarihini yansıtacak bir arkeoloji müzesi düşünüyoruz. 5 bin kişilik Ege'nin en büyük kongre ve kültür merkezi için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Bir büyükşehre yakışacak bu tarz yüzlerce proje gibi düşünebilirsiniz.

Sizin Denizli için önemli gördüğünüz ve öncelikli olarak çözülmesi gereken bir sorun var mı?

Sorun olmaz mı. Biz kaybedilen yılları telafi ettik. 30-40 yıldır yapılmayan işleri yapma konusunda gayret sarfettik. Tabiki sorunlarımız var. Büyükşehirle beraber en büyük arzum Denizli nin merkezine en az 8-10 tane katlı otopark yapmak. Çünkü şu an en öncelikli sorunumuz park sorunu.

Ulaşımla ilgili Denizli için neler planlanıyor?

Olmaz mı! Hızlı tren noktasında Ankara -Denizli, Ankara-İzmir seferleri için gerekli projeler hazırlandı ve proje yapım ihalesine çıkartıldı. Mevcut havalimanımızın kapasitesi ve uçak seferleri ile ilgili de bir takım görüşmeler gerçekleştiriyoruz.  Öte taraftan Denizli için bir de bir teleferik projemiz var.

Teleferik projesinin detayları tam olarak nedir?

Projenin çalışmalarını başlattık. Deniz seviyesinden 250 metre yükseklikte olup bin 400 rakıma kadar çıkabilecek. Teleferikle şehrin merkezinden vatandaşları meşhur yaylalarımıza çıkartmış olacagız. Yani böylelikle şehrinize birde yayla turizmini kazandırmış olacağız. Tüm bunların dışında çok yakında halkımıza müjdesini vereceğimiz bir de kış turizmi ile ilgi bir çalışmamız olacak.

Kış turizminden kastınız bir kayak merkezi mi?

Aynen öyle. Denizli'nin şuan da 40 cm karı var. Biz bunu değerlendirip Ege ve Akdeniz'e hitap edecek olan Marmaris ve Antalya'ya yakın bir kayak merkezi planlıyoruz. Bu projenin çalışmaları da sürüyor.

"Denizli'ye şunu yapmadan başkanlığı bırakırsam çok üzülürüm" dediğiniz bir hayaliniz var mı?

O hayaller tek tek gerçekleşiyor ama totalde Denizli'nin tüm eksiklerini giderip sorunlarını çözerek özellikle sanayi ve turizm alanında bir dünya Dünya kenti haline dönüştürmeyi her zaman hayal ediyorum.

Türkiye nin en başarılı Belediye Başkanı seçildiğiniz doğru mu?

Evet.  Vatadaşlarımız sağolsun yaptığımız çalışmaları taktir edip bizi bu onura layık gördüler.

Bir de şöyle bir şey var; Denizli Belediyesi'nin sıfır borçlu olduğu ve tam tersine alacağı varmış. Bu doğru mu?

Gururla söylüyorum doğru.  Bizim vergi dairesine Sosyal Güvenlik Kurumu na hiçbir borcumuz yok. Tam tersine çok yatırım yaptığımız için alacağımız var. Bu rakamda 100 milyonun üzerinde...

Başkanım şimdi seçim çalışmalarına gelirsek orada durum nedir? Birde çok yakın bir zamanda babanızı kaybetmişsiniz zor olsa gerek...

Allah'ın takdiri işte.. Acısı daha çok taze ama yapacak bir şey yok acısını derinden yaşayıp seçim çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz.  Anemi de 2011 yılında belediye başkanlığı koltuğuna oturduğumda da kaybetmiştim. Böyle peş peşe oldu işte. En mutlu olduğum yıl aslında. Arzu ettiğim güzelliğe kavuştuğum bir yıl ama aynı zamanda en zor acıyı yaşadığım bir yıl. Hayat böyle işte. Bir yandan mutluluğu yaşıyorken bir yandan da acıyı yaşamak zorunda kalıyorsunuz.

Peki nasıl gidiyor şimdi seçim çalışmaları?

Şükür yani, her gittiğimiz yerde teveccüh görüyoruz.Bazen vatandaşlarımız "niye geldin,gerek yok"diyor.Ama biz diyoruz ki"Sıkıntı olduğu için değil,vesile olsun halkımızla,vatandaşımızla daha çok buluşalım. Denizli de ayak basılmadık yer bırakmadık.

Hiç anket yaptırdınız mı?

Evet yaptırdık. Şu an paylaşmıyoruz ama durum gayet bir risk gözükmüyor. Sonuçlar yarıdan fazla olabilir.

Bakan'ın emanetine sahip çıktığınızı düşünüyor musunuz?

Bakan Nihat Zeybekçi ile 7 yıl beraber çalıştık, yol arkadaşlığı yaptık. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Kimin ne yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Benim ne yapabileceğimi Bakanımız çok iyi biliyor. Zaten o güveni olmasa bize bu görevi bırakmazdı.  Bende seçimlerde daha hassas davrandım, Nihat Bey'e "Bizi biraktın ,gittin" gibi laf, söz gelmesin, olumsuz konuşulmasın diye o emaneti emanet bilerek sahip çıkma konusunda gayret sarfettim. Güzel şeyler olduğunu düşünüyorum. Emanete sahip çıktığımı düşünüyorum. Güzel işler yaptık.İnşallah bundan sonra da böyle devam eder.

kenan.biter@haber7.com