çocuğun orada işi ne?. yıllar önce bir kere sinemaya gitmiştim, kötü bir filmdi, böylece kötü başlayınca bir daha da gitmedim. iyi ki de öyle olmuş! şimdi de tv izlemiyorum, internet üzerinden beğendiğim bazı şeyleri izlemek dışında. açıyorum dini içerikli radyoları, dinliyorum. tavsiye ederim. aşağıda burak bey de değinmiş, düşünüyorum da, çocukken izlediğimiz (çizgi) filmler farkında olmadan bizi çok kötü etkilemiş. yeni bir nesil, adeta o (çizgi) filmler ile şekillendiriliyor, kimsenin ruhu duymuyor..

çocukluğum. 90'larda çocukluğum çizgi film izlemekle ve tv ile çok haşır neşir geçti fakat büyüdükten sonra anladım ki ben kendi çocuklarıma benim izlediğim çizgi filmlerini veya diğer filmleri hayatta izletmem.hala kendi üzerimde çocukluğumda izlediğim seyrettiğim filmlerin dizilerin etkilerini görebiliyorum.şimdiki çocukların ilerde nasıl birşey olacaklarını düşünemiyorum.

tercih ve duruş...doğulu/batılı. derlerki kişi ömrünün en kesif hakaretlerini eski inanışına eylermiş, en radikal düşmanlık bir mühdedinin eski dinine duyduğu imiş.tabi bu durum kişi/et/murdar ironisinden/paradoksu ile illet olarak farklı lakin hikmet açısından uyumlu..!modernite de böyledir,sizden olmayana,size ait olmayana döşenirsiniz ama elinize geçirdiğinizde ulularsınız..vahşi batının melek yüzlü sinema sektörü de bu mantık üzere..her şey tüketimin unsuru ise o vakit zararın neresinden dönmek hiçbir vakit masanıza gelmez,çocuklar da böyledir,aile de, kimlik te. batı günahtan tevbe etmek yerine günaha albenili giysiler giydirir, eşyayı da kelimeleri de buna araç eyler..batı kullan/at yenisini al der doğu ise tamir ve ıslah üzeredir zira tamir etmek sevabtır!

sinemayı biliyorum. hatırlıyorum en son 25 sen önce gitmiştim. yaşımdayken gitmiştim. şimdi 43 yaşına gelmişim. kimbilir 25 sene gitmeyince neler kaçırmışımdır. vay be.

sadece o kadarla kalmıyor... disneyin çocuk filmlerinde, subliminal mesaj denilen bilinç altını yönlendiren çok sayıda fark edilmeyen kareler bulunmakta. çocuk sahipleri lütfen internetten bu konuyu araştırın. size çok zararsız gibi gelen bir çocuk filmi içinde çok sayıda -gizli- zararlı sahneler bulundurabiliyor. dikkatinizi çekerim efendim.

iyi bir yazı,. ama ne kadar etkili olur bilinmez, müslümanları çağdışılıkla suçlayanlar çağdaşlığın getirdiği yıkımdan bihaber. geçenlerde aynı cinsiyet evliliğiyle ilgili amerikadaki bir haberin altına yorum yapmıştım, amerikalının birisi "zaten elimizde ahlak adına bir şey kalmadı, bununla birlikte o da biter" demişti. ben televizyon nadir izlerim, yakında da evimden tamamen çıkaracağım, çünkü televizyon yavaş yavaş ahlaksızlaştıryor, içine işliyor. daha öncelleri diz altında kalan kadın etekleri şimdi televizyonda diz üstünden aşağı inmiyor, gerdandan gözükenler ise cabası. ee biz de zamanla alışıyoruz öyle değil mi ne var bunda demeye başlıyoruz. işte o zaman yozlaşmışız demektir. her şey yavaş yavaş ve tıkır tıkır gidiyor, ama benden demesi bu gidişat kötüye. amerika'yı vuran sandy aklıma şunu getiriyor biliyor musunuz. ..devam

sinema......sinema......sinema...en son ne zaman gitmiştim?!...-1. sinema ve biz....en son ne zaman gitmiştik sinemaya ?!...inanın, hatırlamıyorum!...yaz mıydı yoksa kış mı?!yoksa ilkbahar mıydı,güz mü?...evet ne zamandı?..gören varsa söylesin bize lütfen!..eeeeee yoksa çok evvel zaman içindemiydi?..bilmem!...peki!hangi filmdi ve neydi konusu?..geriye doğru sayım başladı..bir ,bir geçen çok fazla hayat hikayelerinden gelirse aklıma ,söylerim size ne zamandı, hangi filmdi ve neydi konusu...olaylar öylesine karışık ve yoğunki, henüz gelmedi sıra film sahnesine..ne zamandı ,hangi filmdi ve neydi konusu..çok çok fazla geçiş var bayım...hepsi gölge gibi inanın..öylesine hızlı geçiyor ki zaman ,gelmedi sıra filme filan..hoşçakalın...:):):)....vesselam

mesele mühim.... ve malesef palyatif te olsa kısa vadeli çözümü yok gibi..bu,kurumsal ve toplumsal bir saldırı ve haliyle kurumsal ve toplumsal bir savunma gerektiriyor,bunun da yolunun pozitif muadillerinin ikamesi olduğu avama bile sarih..yalnız burada şu da var;eyvALLAH,küçükler daha mühim,gözleri zihinleri erkenden kirlenmemeli-ilerde bir şekilde kirle yüzleşecekler,kaçınılmaz- lakin biz büyükler için aynı durum sıkıntı değil mi?azı haram olanın çoğu da haram ise o vakit...!efenim sinemasız medeniyet mi inşa edilir,sevişmesiz sinema mı olur,hayatın içinde,doğallığında var diyecek birileri...ben müslümanın değer yargılarını,modernite ve medeniyet tanımını ALLAH ın yaptığına ve haliyle müslümanın her alanda olması gerekmediğine inanıyorum..evet sinema gayri müslüme terkedilemeyecek kadar önemli ama onların kulvarında yarışarak olmamalı ...çocuğu korumanın yolu ebeveynin kendini korumasından geçer...

bu hep yapılıyor. bir defasında yine böyle , mütedeyyin insanların çoğunlukta gittiği bir filmdi ( hür adam mıydı neydi ?) , entel köy efe köy filminin fragmanı, 'bereket tanrı!?' lı sahneler,,, berbat bişeydi. ALLAH bunların bin türlü müstehaklarını versin....

mütedeyyin insanlar neden sinemaya gitmez. işte bu yazılanlar korkusu nedeniyle..fakat fetih1453,minyeli abdullah vb filmlerde gişeler doluyor.diğer türlü sinemayı kimse bilmez..çocuk filmleri için ise serdem hanımın bahsettiği konu ciddi anlamda aşağılık ve takibatı hukuksal anlamda yapılması gereken bir konu..cd yada dvd alsanızda durum değişecek değildir bence...bu arada hasan seyre çıkar sanat düşmanları diye yine başlar anlat anlatabilirsen hatta ilgisini çeker bakarsın o filme de gider "toprak atın üstüme de ölem ben".

teşekkürler..... trt çocuk ve trt okul ben bile izliyorum.seviyeli eğitici ve eğlendirici kanallar.duyarlılığınıza teşekkürler...