"DEAŞ gelini" Şamima Begüm İngiltere'den affını istiyor

15 yaşında İngiltere'deki evinden kaçarak Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a katılan Şamima Begüm, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'dan affını istedi. Begüm, "Ülkeme dönmek istiyorum" dedi.

2015 yılında Londra'dan Suriye'ye kaçan 3 kız çocuğundan biri olan Şamima Begüm, burada Hollanda asıllı bir DEAŞ'lıyla evlendiğini, sonrasında üç çocuğu olduğunu ve hepsinin öldüğünü söyledi.

Begüm, daha önce de hükümetten affını istemişti. İngiltere ise ulusal güvenlik nedeniyle Begüm'ü İngiliz vatandaşlığından çıkarmıştı.

Şu an 22 yaşında olan Begüm, Suriye'de kaldığı kamptan İngiliz ITV televizyonunun sorularını yanıtladı.

DEAŞ gelini olarak da bilinen genç kız, "Biliyorum insanlar dediklerime ve yaptıklarıma inanmayacak ama ben değiştim ve yardım almak istiyorum" şeklinde konuştu.

EXCLUSIVE: 'Are you a terrorist?' - @susannareid100

Former ISIS bride Shamima Begum thought she was 'doing the right thing as a Muslim' by joining ISIS and she 'did not want to hurt anyone'.

Watch GMB now https://t.co/6iQ6ebeOEQ pic.twitter.com/Qbvwi1QXgV

— Good Morning Britain (@GMB) September 15, 2021

Begüm, sözlerine şöyle devam etti:

"Kalbinde merhamet, şefkat ve empati barındıran herkese tüm kalbimle itiraf ediyorum. Suriye'ye girdiğimden beri aldığım kararlardan pişman oldum ve ömrümün sonuna kadar pişman olacağım"

Şamima Begüm, 2019 yılında aralarında çocukların da bulunduğu 22 kişinin hayatını kaybettiği Manchester Arena patlamasını savunmuş, bundan dolayı özür dilemişti. Begüm, "Din adına masumların öldürülmesi kabul edilemez. Ben sadece özür dilemek istiyorum. Üzgünüm" demişti.

İngiltere Başbakanı Johnson'a seslenen Begüm, "Terörizme karşı savaşınızda size çok yardımcı olabileceğimi düşünüyorum çünkü açıkçası ne yapacağınızı bilmiyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Begüm, İngiltere'de terör suçlamalarıyla yüzleşmeye hazır olduğunu ve masumiyetini mahkemede kanıtlayacağını söyledi.

İçişleri Bakanı iken Begüm'ün vatandaşlığını iptal eden İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid, kararının yasal ve "ahlaki açıdan doğru" olduğunu söyledi.

ITV'ye verdiği röportajda, kararının istihbarat dahil yeterli bilgiye dayandığını belirterek, "Benim gördüğümü kesinlikle görmedin ve benim bildiklerimi bilseydin aynı kararı verirdin. " ifadelerini kullandı.