Öğrenci bulamayan özel okullardan çağrı: Özel okul bakkal değil

Türkiye’de son dört yılda özel öğretim kurumu sayısı iki kat arttı. öğrenci sayısı ise aynı oranda artmadı. Dört yıl önce yaklaşık 600 bin öğrenci, 6 bin okul vardı. Şu anda okul sayısı 12 bin 500 civarında, öğrenci sayısı 1 milyon 440 bin. Bu artışa bağlı olarak özel okullarda boş kontenjanlar da arttı. Ülkemizde yaklaşık 200 özel okul kapanmayla karşı karşıya... Sorunun çözümü için özel okul dernek başkanları MEB ile irtibat içinde... Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği (ÖZKURBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç’un da aralarında bulunduğu STK yöneticileri MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’le dün yaklaşık iki saat makamında görüştü.

Toplantıda öne çıkanları Başkan Koç, Türkiye gazetesinden Mahmut Özay'a anlattı. Koç “Bakan Yardımcımızla çok verimli bir toplantı yaptık. Kendilerini dinledik. Düşünce ve çözüm önerilerimizi arz ettik” dedi. Koç, şunları söyledi:

TEŞVİK GERİ GELMELİ

Türkiye’de ekonomik sıkıntılar özel okullarda öğrenci sayısının artışını engelledi. Bir kısım okul girişimcileri de gereğinden fazla riskle, yüksek ücretle okul binası kiralama işine girdi. Sorunlar peş peşe geldi. Yeni özel okul açılışlarına derhâl kota gelmeli. Sağlık Bakanlığı, özel hastaneler için bunu yıllardır uyguluyor. Dört yıldır uygulanıp bu sene kaldırılan teşvik tekrar devam etmeli. ‘Teşvik devam etmeyecek’ açıklamaları özel okula öğrenci akışını azalttı.

BİR MİLYON BOŞ KONTENJAN

Şu anda özel okullarda bir milyonun üzerinde boş kontenjan var. Okullar öğrenci bulamadığı ve giderleri karşılanamadığı için kapanıyor. Öğrenci sayısını arttırmak için teşvikin geri gelmesi elzem.

Yetkililer bir öğrenci için 6 bin lira üzerinde harcama yaptığını söylüyor, bizce bu rakam 8 bin TL’nin üzerinde. Bir öğrenci için resmî okullarda harcanan bu para özel okula gitmek isteyen öğrenci adına verilsin.

Başlangıç olarak yarısı verilsin devletin şartları düzelince de paranın tamamı verilsin. Böylelikle boş kalan özel okulların kontenjanı hem dolar hem de resmi okullardaki öğrenci yoğunluğunun önüne geçilir. Birçok resmi okulda yeniden ikili eğitime geçişler konuşuluyor. Bu sıkıntıyı bu adımla çözeriz.

KDV %1’E İNDİRİLMELİ

Özel okulların daha iyi hizmet verebilmesi için eğitimde KDV %1’e indirilmeli. Resmî yetkililerin ve bazı eğitimcilerin şuan sıcak baktığı konu okullara teminat mecburiyeti getirilmesi. Bu adım kesinlikle mevcut okullara gelmemeli. Teminat, bundan sonra eğitim hayatına başlayan okullardan istenilmeli.

SGK DESTEĞİ VERİLMELİ

Devletten SGK desteği istiyoruz. Özel okul çalışanın SGK parasının en az yarısını devlet karşılamalı.

Resmî okullarda görev yapan öğretmenlerin maaşları üzerindeki maliyetlerine göre özel okuldaki öğretmen maliyeti üç misli.

Bu durum özel okul işletmecilerine büyük oranda mali yük getirmekte. Bunlar çözüldüğü takdirde özel okul meselesi diye bir şey kalmaz. MEB’in de büyük oranda sıkıntıları azalır.

SIKINTIYI BÜTÜN ÖZEL OKULLARA YANSITMAK BÜYÜK YANLIŞ

Beş özel okul derneğinin oluşturduğu ‘Özel Öğretim Kurumları Platformu’ndan ortak açıklama geldi. Platform özetle şunları söyledi:

Özel okulun içinde az sayıdaki sıkıntılı kurumu sanki bütün özel okullarda böyle bir durum varmış gibi yansıtmak son derece yanlış. Okul açma ve yürütme konusunda daha dikkatli bir yol izlenmesi bir mecburiyettir. Kurulan okulların ve kurucuların mali yeterlilikleri ve eğitim geçmişleri hem bakanlığımız hem de özel okulların çatısı durumunda olan sivil toplum kuruluşlarımız tarafından denetlenmelidir. Okulların ekonomik sıkıntıya düşmesinin isim hakkı veren kurumlarla bir ilgisi yoktur. Tek bir okul da, herhangi bir zincire bağlı okul da ekonomik sıkıntıya düşebilir. Sektörü lekeleyecek genellemelerden titizlikle kaçınmak gerekir. Tabii ki atılacak somut adımları destekleyeceğiz. Alınacak tedbirlerin sektörün girişim isteğini kırmamasına da dikkat edilmelidir.