Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinde görüştüğü beş Cumhuriyetçi senatörden biri olan Jim Risch, ABD-Türkiye arasındaki gerilimi tırmandıracak son dakika açıklamalarında bulundu. S-400 konusunda çok sabır gösterdiklerini öne süren Senatör Risch, "Parti bitti ve artık yolun sonuna gelindi" dedi. Risch ayrıca, "S-400'ler kaldığı sürece Türk F-35'leri ABD dışına çıkmayacak" diye de ekledi.

Demokrat Chris Van Hollen ile Cumhuriyetçi Lindsey Graham, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya mektup yazarak, CAATSA yaptırımlarının Türkiye'ye uygulanmasını talep etti. Kaosun patlak verdiği NATO'da ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'ye çağrı yaparak Baltık ülkeleri ve Polonya'ya yönelik savunma planlarına onay istedi. Stoltenberg ise, Polonya veya Baltıklara yönelik bir saldırıya karşılık vereceğini duyurdu.

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch iki hafta önce yaptığı açıklamaların tam tersi yeni bir açıklama yaparak ABD ile Türkiye arasında yaşanan S-400 ve F-35 kriziyle ilgili "Türkiye’ye sert yaptırımlar uygulanmasının önünü açacağım. Bu, er ya da geç olacak" ifadelerini kullandı.

Gelen son dakika açıklamasına göre ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Jim Risch, Ankara ile S-400 alımıyla ilgili yapılacak görüşmelerdeki gergiliği azaltmak amacıyla senatörlerin Türkiye'ye yaptırım tasarısını "şu anda" geçirmemelerini istediğini belirtti. Senatör Risch, görüşmede Erdoğan'la aralarında geçen diyaloğu aktardı. Öte yandan Lindsey Graham da yaptırımlarla ilgili bir açıklama yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kongre üyeleri, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini satın alan Türkiye'yi kınadıklarını ancak bir sonraki adımın ne olacağını öngöremediklerini ifade etti.

ABD Senatosu, Başkan Donald Trump'a, Türkiye'ye yaptırım uygulama ve Türkiye'yi F-35 programından çıkarma çağrısında bulundu. Cumhuriyetçi Jim Risch ve Kıdemli Demokrat üye Bob Menendez'in imzası bulunan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400'leri Rusya'dan kabul ederek, Türkiye'nin güvenliği, ekonomik refahı ve NATO ittifakının bütünlüğü pahasına Putin'le tehlikeli bir ortaklığı seçti" ifadeleri kullanıldı.