Paranoyak siyaset ve büyük projeler

Haber 7 Yazarı Prof. Dr. Recep Bozdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili ortaya atılan asılsız iddialar ve toplumu yalan söylemlerle provokasyona uğratmaya çalışanlarla ilgili köşe yazısı kaleme aldı.

Paranoyak siyaset ve büyük projeler
Paranoyak siyaset ve büyük projeler
GİRİŞ 21.01.2020 10:03 GÜNCELLEME 21.01.2020 10:03
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Recep Bozdoğan köşe yazısı:

 

 

Düşüncelerini serbestçe açıklama ve tartışma özgürlüğü demokrasinin temelidir.

Bir ülkeyi veya bir şehri ilgilendiren her proje, etkilenecek toplumsal kesimlerin aktif katıldığı platformlarda interaktif yöntemlerle tartışılmalıdır.

 

 

Temel amaç toplumun geneline mümkün olduğu ölçüde fayda sağlayacak bir çözümün yine mümkün olan en geniş uzlaşı ile ortaya konulması olmalıdır.

Teori bu şekilde iken uygulamada durum çok farklıdır.

Belirli toplumsal kesimler ve siyasî aktörler, kendilerine ait olmadıkça sosyal ve ekonomik açıdan en iyi önerilerin arkasında bile kötü niyet aramakta, hemen eleştirmeye, yerden yere vurmaya, “ihanet” ve “cinayet” söylemleri üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.

Konu bir de İstanbul olunca, tartışma görüntüsü altında çekişme ve kavgaların haddi hesabı kaçmakta, Hint dizilerine taş çıkaracak iftiralar, yalanlar ve ithamlar havada uçuşmaktadır.

Kemiksiz insanların zihin dünyalarında kemikleşen bu siyasî kültürde, Türkiye’nin en önemli şehri olan İstanbul’a dair her büyük proje, olgunlukla irdelenmek şöyle dursun, âdeta bir “vatana ihanet” meselesi olarak yansıtılmaktadır.

Siyasî paranoya ile malûl bu ruh hali, Boğaziçi (şimdiki On Beş Temmuz Şehitler) Köprüsünü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünü, Marmarayı, Avrasya Tünelini, Yavuz Sultan Selim Köprüsünü, Sabiha Gökçen Havalimanını ve İstanbul Havalimanını “İstanbul’un sonu” olarak göstermeye çalıştı ve bu projeleri engellemek için neredeyse her türlü yola başvurdu.

Türkiye ölçeğinde anlam ve değer ifade eden bu projeler bir yana, etki gücü İstanbul ile sınırlı olan Yeni Galata Köprüsüne, metrobüse, Yenikapı ve Maltepe sahil düzenlemelerine, yeni Atatürk Kültür Merkezine, Çamlıca Kulesine, Karaköy Kurvaziyer Limanına ve Yassıada-Sivriada Kongre Merkezine bile aynı paranoyak tavırla yaklaşıldı ve akla hayale gelmeyecek senaryolar üretildi.

Bu paranoyak ruh hali, söz konusu projelerin millî ekonomiye ve dolayısıyla da topluma sağlayacağı katkıları, kronikleşmiş bir refleksle perdeleme, muhtemel sorunları mümkün olduğunca abartma, bunun için her türlü hayalî senaryoyu üretme ve kendi bakış açısını kabul ettirmek için her türlü toplumsal provokasyonu, güya “şehri koruma” gerekçesine dayanarak organize etme gayreti içine girmekte ve bunu da kendisinin en doğal ve demokratik (!) hakkı olarak görmekte.

Bu durumu bir örnekle açıklayacak olursak; yaklaşık 30 sene önce o zamanki Başbakanımız merhum Turgut Özal tarafından Milas-Bodrum Havaalanı projesi gündeme getirildiği zaman ortaya atılan iddialar Kanal İstanbul için ortaya atılanlar ile bire bir benzerlik göstermekte.,

Merhum Turgut Özal’a şiddetle karşı çıkanlar bu projenin hayata geçirilmesini yaklaşık on yıl geciktirdi.

İtirazcıların büyük bölümü, kendilerine yakın gördükleri SHP’nin DYP ile koalisyon kurması sonrasında itirazlarından vazgeçtikleri gibi, turizmin gelişmesi için havaalanının ne kadar gerekli olduğuna dair görüşler bildirmeye başladılar.

Neticede havaalanının %40’ı bataklık araziye, %60’ı ise Sarıçay Ovasındaki tarım arazilerine inşa edildi, 2012 yılında ise genişletildi.

Ne balıklar kısır oldu, ne Ege Denizinde balık popülasyonu yok oldu, ne de Sarıçay Ovasında tarım bitti.

Milas-Bodrum Havalimanı, 2019 yılında 4,3 milyon yolcu ile Türkiye’nin en yoğun 8. havaalanı haline gelerek, yoğun turizm hareketliliği dolayısıyla millî ekonomiye milyarlarca dolar katkı sağlamakta.

İlk defa 1985 yılında Türk Standartları Enstitüsünün “Standart” adlı dergisinde “İstanbul Kanalı” adıyla ortaya atılan, sonrasında TÜBİTAK’ın Bilim ve Teknik Dergisinde 1991 yılında yeniden gündeme getirilen, Başbakanımız merhum Bülent Ecevit tarafından her defasında sahip çıkılan ve partisinin İstanbul seçimleri kampanyasında bir proje olarak savunulan İstanbul Kanalına, o dönemde neredeyse hiçbir kesim tarafından bir itiraz veya eleştiri getirilmedi.

2011 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından farklı bir perspektifle ve “Kanalistanbul” adıyla geliştirilen mevcut proje ise, aynı kesimler tarafından en acımasız ve insafsız eleştirilerin muhatabı oldu.

Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi tarih tekerrür etmekte. Turgut Özal’ın Milas-Bodrum Havaalanı projesinin başına getirilenler, Kanalistanbul’un da başına getirilmek istenmekte.

Kim bilir belki de kendi destekledikleri bir kişinin 2023 yılında Cumhurbaşkanı olmasını ve projeyi onun hayata geçirmesini arzu etmekteler.

Anlaşılan malûm tarafta değişen pek bir şey yok gibi.

Fakat köprülerin altından da çok sular aktı.

Artık iktidarda farklı bir Cumhurbaşkanı var.

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR 25
  • V,Gürer 4 yıl önce Şikayet Et
    Kanal İstanbul',Atatürk Havaalanı gibi ülkemizin pen büyük abıdesı olacaktır. Malyemize dolar basacaktır. Savsatalar ve hurafelerin hiç önemi yoktur. Hedef doğrudur.Desteğimiz tamdır....... V.Gürer
    Cevapla
  • Mahmut 4 yıl önce Şikayet Et
    Birde AB bölgesine bakin bakalim. Konu memleket ve cikarlari olunca kus heyelan falan dinliyorlarmi.
    Cevapla
  • Murat 4 yıl önce Şikayet Et
    Kanal açılırken çıkan toprağın ve molozun bir kısmıyla Sazlıdere gölü içine kanal şeklinde dökerek, Sazlıdere gölünün tatlı suyu korunabilir... Yani gölün ortasından kanal geçerken; kanalın sağında ve solunda 2 adet tatlı su gölü olur... Sazlıdere gölü yok olacak diyenler de; boşuna konuşmuş olur...
    Cevapla
  • Murat28 4 yıl önce Şikayet Et
    Kanal yapılmalıdır sonuna kadar destekliyoruz.ama imamoğlu tarkanın bayrampasadaki yerini imara açmasın yeşil alan yapsınlar zaten bunlar yeşili seviyo niye orayı beton yapıyolar istanbula faydası olsun
    Cevapla
  • Adanalı. 4 yıl önce Şikayet Et
    Kanal istanbula karşı çıkanlar vatan hainidir yerli fal değildir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Rusya NATO'yu göz hapsine aldı! O ülkelerden ev satın alıyorlar
Harita paylaşıldı! 45 il için peş peşe uyarılar