Biliyorlar: Tezgâhı kur, teşne olan çok olur

Yeni Şafak Gazetesi yazarı ve Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Arafta Sorular programında yaşanan talihsiz diyaloglar ve sonrasında yapılan açıklama üzerinden Kanal7 Medya Grubu'nun hedef alınmasına bugünkü köşe yazısında cevap verdi. Öztürk, darbe iması yapanlarla onlara karşıymış gibi görünüp çekilmek istenen zemine dikkat çekti.

Biliyorlar: Tezgâhı kur, teşne olan çok olur
Biliyorlar: Tezgâhı kur, teşne olan çok olur
GİRİŞ 12.05.2020 09:40 GÜNCELLEME 12.05.2020 10:04
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Hasan Öztürk'ün bugün Yeni Şafak gazetesinde yer alan ve ülkemize yönelik geçmişten bugüne planlanan karanlık oyunlara dikkat çektiği yazısı şöyle:

 

 

Bu memlekette, “iç savaş” kışkırtıcılığı yapıp darbeye zemin de hazırladılar…

İçi savaş çıkartmak için fay hatlarımızla da oynadılar..!

***

 

 

Küçücük bir çocuktum. Hayal meyal hatırladığım birkaç kare var. Mesela annemin bizi banyoya sakladığı anlar. Yine evimizin dışındaki kalabalığın histerik bir şekilde “eve girelim, yakalım, öldürelim” diye bağırdığı anlar. Bir de olaylar sakinleşince birkaç gece evimizde misafir olan “komiser amca”nın silahını yastığının altına saklaması gibi.

Bir kısmını büyüklerimin anlattıklarıyla hatırlıyor olabilirim… Bir kısmınıysa zihnimde bulanık fotoğraf kareleriyle.

1970’lerin başında Çankırı’nın Eskipazar ilçesinde şiddet olayları yaşanmıştı. Birkaç provokatörün tıpkı böyle bir Ramazan ayında cami cemaatini kışkırtmasıyla başlayan ve ilçedeki öğretmenlerin evlerine yönelik saldırılara dönüşen bir şiddet sarmalıydı.

O öğretmen evlerinden biri de bizim evimizdi. Gece evimizi basmak isteyen güruh, kapımıza dayanmıştı. Babam (köydeki evimizin duvarında hâlâ asılı duran) tek kırmasını doldurup evin salon penceresinden havaya bir el ateş etmişti. Kalabalık evin kapısından çil yavrusu gibi dağılmıştı.

Hikâye uzun ama bunu niye anlattığıma gelmek istiyorum.

Tam da o günlerde Türkiye’de birileri meşru hükümeti düşürmek için “muhtıra” hazırlığındaymış. Maksat meşru hükümeti uzaklaştırmak için yine bir bahane üretmekmiş.

***

1978’in aralık ayına gelindiğinde tarihimize Maraş Olayları olarak geçen vahim hadiseler yaşandı. Türkiye’nin en kırılgan fay hatları kapkaranlık insanlar ile harekete geçirilmek istendi. 120 insanımız öldü.

Çorum Olayları ise 12 Eylül askeri darbesine giden yolda, “Şartların oluşması için” yapılan ve 50’nin üzerinde insanımızın öldüğü karanlık eylemlerdendi.

***

1980’de 12 yaşındaydım. İnanın buna ortaokul birinci sınıf talebesiyken sıra arkadaşım belinde silah ile okula gelmişti.

Yine o yıl kapımızın önünde oynarken bir silahlı militan (burada hangi gruptan olduğunu söylemeyeyim) gelip başıma silah dayayıp, “Falanca şahıs buradan geçti mi” diye sorular sormuştu. Sonrasında da namluyu başıma vurup “Öldürülmeye değmezsin” diyerek çekip gitmişti.

Tam da o yıllarda bir köylüm Ankara’nın bir semtinde bir siyasi gruba karşı işlediği cinayetlerle nam salmıştı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılanırken üzerine atılı sadece dosyalanmış 8 cinayet vardı. Mamak Askeri Cezaevi’nde yüzlerce Ülkücü işkence atındayken ne hikmetse o şahıs oradan kaçmış(kaçırılmış)tı. Ve bu şahıs daha 16 yaşındaydı.

***

1993’ün 2 Temmuz’unda Sivas’ta Madımak Oteli’nde 37 insanın ölümüyle sonuçlanan olaylar bizi hızla 28 Şubat sürecine götürmüştü.

28 Şubat sürecinde alelacele askere gitmiştim. Çünkü benim için en güvenli yer kışla diye düşünmüştüm. Usta birliğine gittiğimde Tugay Karargâh Binası’nın önünde beklerken, ismi bende mahfuz bir istihbarat subayı ismimle çağırıp odasına almıştı. “Seni biliyoruz” demişti de, “Çoluğuma çocuğuma salimen kavuşmak için askerliğimi yapıp gideceğim” diyebilmiştim.

Tam da o günlerde bir orgeneral, “Biz bu ülkeyi 14 milyon teslim aldık” deme cüretini göstermişti.

***

Necip Hablemitoğlu, Hırant Dink, Malatya, Trabzon, Sayıştay cinayetlerinin neden işlendiğini de hatırlıyor olmalısınız?

***

Gezi provokasyonunda hangi aktörlerin kullanıldığını, MİT Başkanı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırarak neyin amaçlandığını…

Uludere’de yaşananlar üzerinden Kürtlerin duygularının nasıl istismar edildiğini…

17/25 Aralık yargısal darbe girişimiyle meşru hükümeti “teknik nakavt” yapmaya çalışan Fetö’nün kurmay aklının kimler olduğunu unutmamız mümkün mü?

***

Hiçbirini beceremeyince 15 Temmuz 2016 günü darbe ve iç işgal girişimiyle Türkiye’nin millet tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canına kastedildiğini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalandığını, kalkışma ve darbe girişimine karşı sokaklara, meydanlara, caddelere, köprülere akın eden milletimizden 251 evladının şehit edildiğini, 2 bine yakınının gazi olduğunu…

O insanlarımızın çıplak elleriyle askeri üniforma giymiş Fetö’cü alçaklara karşı nasıl direndiğini unutmadık.

***

O gece Ülke tv ekranlarından “Ezanlar okunsun, selalar okunsun” diye saatlerce çağrı yapan bizdik. Yine kanala ulaşıncaya kadar iki kez önü kesilip silahla teslim alınmak istenen ve buna karşı mukavemet gösteren de.

***

1970’den bu yana yaşananların kısa hikâyesinin içinde “iç savaş” çıkartarak Türkiye’yi paramparça etme niyetinde olanların da iç savaş benzeri çatışmaları körükleyerek darbeye zemin hazırlayanların da olduğunu görüyoruz.

Son günlerdeki darbe iması yapanlarla onlara karşıymış gibi görünüp çekilmek istenen zemine koşar adım gidenlere bir de bu göze bakmaz mısınız?

YORUMLAR 25
  • hainin cezasi 3 yıl önce Şikayet Et
    Darbe saksakcilari darbe cagirkanligi en buyuk vatan hainliklerinden biri degilmi bunlarinda agir ceza mahkemelerinde en agir cezayi almalari gerekmezmi vatan hainliginin bilinen tek cezasi idamdir ama omur sonuna kadar agir hapis cezasida olabilir
    Cevapla
  • Greenpeace 3 yıl önce Şikayet Et
    Ekonomimiz kötü olmasa da iyi değil.Birde üstüne böyle pandemik olaylar,dış ülkeler ile haklı polemikler girince sendeleyebiliyoruz. Döviz rezervi çok güçlü ülkelere dışarıdan operasyon yapılmak istenmez neden;yapan yaptığı ile kalır onlar müdahale eder merkez bankaları 'nefesiyle kovar onları' çünkü güçlüdürler.Bizde ise rezervler çok zayıf,artırmanın yollarını bulmak gerekir üretimi daha da artırmak gerekir.
    Cevapla
  • Sahipkıran 3 yıl önce Şikayet Et
    Kafanın içi boş olduğu gibi yorumlarında boş... Farkı mecralarda duyduğu yalanları satan gibisin... Bu kadar azılı düşmana karşı bu kadar olur. Buna da çok şükür... Sizin gibilere rağmen!
    Cevapla
  • Sivaslı 3 yıl önce Şikayet Et
    Bir avuç Bolşevik artığı kaldılar kuduruyorlar millet iktidara getirmiyor adeta kuduruyorlar darbe yapacak adam bilsinki etrafında birden fazla Ömer halisleri bulacaktır geçti o devirler bir deneyin görüşürüz meydanlarda
    Cevapla
  • Muratb 3 yıl önce Şikayet Et
    Hak ile batılın savaşı kıyamete kadar sürecek. Chpnin batıl olduğu zaten aşikar. Darbe yapacak güçleri de yok. Geçti o günler. Millet 15 Temmuzda uyandı bi iznillah
    Cevapla
  • Mustafa 3 yıl önce Şikayet Et
    Evet hatırlıyorum Turgay Güler ekrandan ezanlar okunsun selalar okunsun diye yaptığı çağrıyı.Allah tekrar yaşatmasın ve darbe yapma bu milleti esir almak isteyenlere fırsat vermesin.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Rekorları altüst etti! Mükafatı kaptı: Okan Buruk'a yüzde 150 zam
Son dakika: 25 kişinin öldüğü faciada kararlar açıklandı!