Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizle birlikte biz de tüm kalbimizle, darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız, yanında olmayı sürdüreceğiz. Rabb'ime, bana böyle bir ordunun 'başkomutanı' sıfatını bahşettiği için binlerce kez hamdüsenalar ediyorum." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarlarında, milli savunma alanında, sınır ötesi harekatlarla, DEAŞ ve PKK-YPG gibi terör örgütlerini çökerterek, Türkiye'yi güneyden kuşatmayı hedef alan terör koridorunu paramparça ettiklerini belirtti.

Sınırlarda huzuru, güveni ve dirliği hakim kılmak için tüm güçleriyle mücadeleyi sürdürdüklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buradan Genelkurmay Başkanından erine kadar, karasıyla, deniziyle, havasıyla, özel kuvvetleriyle ve diğer tüm birimleriyle, kahraman ordumuzun tüm mensuplarına sevgilerimi, saygılarımı, şükranlarımı gönderiyorum. Mavi vatanını korumak için aylardır denizlerde bayrağımızı dalgalandıran, hak ve menfaatlerimize göz dikenlere göz açtırmayan denizcilerimizi ayrıca selamlıyorum. Milletimizle birlikte biz de tüm kalbimizle, darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız, yanında olmayı sürdüreceğiz. Rabb'ime, bana böyle bir ordunun 'başkomutanı' sıfatını bahşettiği için binlerce kez hamdüsenalar ediyorum.

Tabii, bu emekli amiraller falan, onlar bu işin dışında. Onları karıştırmayalım, o da bize leke olur. Bu emekli amiraller, ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor. Zaten orada onun imzası var. İmzayı atan o. Önce onu temize çıkarması lazım. Temizlenmesi lazım. Temizlenmedikten sonra kendini kurtaramaz. 15 Temmuz gecesi ne yaptın yaptın, kaçtın, Bakırköy'e gittin. Ama şimdi kaçacaksın, kovalayacağız."

- "HER KRİZ ALANINDA KALICI ÇÖZÜM BULUNMASI İÇİN HEM SAHADA, HEM DE MASADA AKTİF ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ"

"Dünyanın dört bir yanındaki varlığımızı artırmak, ay yıldızlı bayrağımızı her yerde dalgalandırmak için temsilcilik ağımızı genişleterek, 163'ten 251'e çıkardık." diyen Erdoğan, "dışişleri" alanındaki çalışmalara ilişkin şu bilgiyi verdi:

"Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Ege'ye, Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar her kriz alanında kalıcı çözüm bulunması için hem sahada, hem de masada aktif şekilde çalışıyoruz. Komşumuz Suriye'nin, toprak bütünlüğü ve milli birliği temelinde bir barış, güven, istikrar iklimine kavuşması için her türlü gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Libya ile imzaladığımız güvenlik ve askeri iş birliği ile deniz yetki alanları mutabakatlarıyla, her iki ülkenin Akdeniz'deki doğal kaynaklar üzerinde var olan haklarını garanti altına aldık. Azerbaycan topraklarının bir kısmı ile Dağlık Karabağ'da 30 yıldır süren işgali sona erdirmek için mücadele eden kardeşlerimizin yanında yer alarak, kazandıkları zafere destek olduk. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İran, Orta Asya ülkeleri, Arap dünyası gibi yakın ilişki içinde olduğumuz yerler başta olmak üzere, herkesle hak ve adalet zemininde ilişkilerimizi geliştirme kararlılığı içindeyiz."

Sanayide, üretimde çarkların kesintisiz çalışması için her türlü gayreti gösterdiklerini belirten Erdoğan, "Salgın döneminde, girişimcilerimizin ve emekçilerimizin gayretleriyle, belirsizliği hızla atlatarak üretimini artıran nadir ülkelerden biri olduk. Bu başarının etkisi, imalat sanayi istihdamında da ortaya çıkmaya başladı." ifadesini kullandı.

Toplam imalat sanayi istihdamının, Ocak 2021 itibarıyla, bir önceki yılın aynı ayına göre 346 bin ilaveyle yüzde 9,2 oranında artış gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şunları paylaştı:

"Yatırım tarafında ise 2020 yılında düzenlediğimiz teşvik belgesi adedi, bir önceki yıla göre yüzde 86 artışla 10 bin 505'e çıktı. Bu yatırımlarla öngörülen sabit yatırım tutarı 238 milyar lira, istihdam da 305 bin kişidir. Ülkemizde hala devletin fabrika yapmasını bekleyenler var. Halbuki günümüzde devletler, fabrikaların üzerine inşa edileceği altyapıyı hazırlar, finansman ihtiyacı duyanlara kaynak desteğinde bulunur, ürünleri pazara ulaştıracak yolları inşa eder. Kısaca devlet, yatırım ortamını hazırlar, girişimci de yatırımını yapar.

Geçtiğimiz yıl, 12 yeni organize sanayi bölgesine tüzel kişilik kazandırarak, ülkemizdeki organize sanayi bölgesi sayısını 325'e çıkardık. Artık ülkemizde organize sanayi bölgesi olmayan şehir kalmamıştır. Salgın döneminde sadece organize sanayi bölgelerinde bin 93 yeni fabrikanın faaliyete geçmesiyle buralardaki istihdam 98 bin kişi artmıştır. Bu yıl ise sanayi üretiminden elektrik tüketimine kadar her alanda çok daha güzel gelişmelerin işaretlerini görmeye başladık. Yatırım iştahındaki artış da mart ayında düzenlediğimiz ve tüm zamanların rekoru olan bin 257 adet yatırıma teşvik belgesiyle devam ediyor.

Üretim tarafındaki bu başarının, salgın tedbirlerinin sürdüğü ve turizm sektörünün büyük oranda kapalı olduğu bir dönemde gerçekleştiğini özellikle belirtmek istiyorum. Türk sanayisinin böyle zorlu bir dönemde ortaya koyduğu bu performans yabancı yatırımcıların da dikkatini cezbediyor. Birçok uluslararası şirket diğer ülkelerdeki üretimlerine ara verirken, Türkiye'de vardiya artırdı. Ford-Otosan'ın 2 milyar avroluk ilave yatırım kararı, teknoloji devleri Xiaomi ve OPPO'nun akıllı telefon üretimi yatırımları bu dönemde gerçekleşti. Dünyada ilk olan ve 10 dakikada market ürünleri teslimat modeli fikri ile kurulan GETİR'in 2,6 milyar dolarlık değerlemeye ulaşması da girişimcilerimizin iftihar tablosuna örnektir."

- "SAVUNMA SANAYISİNDEKİ BAŞARILAR HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR"

Savunma sanayisindeki başarılarının da hız kesmeden sürdüğünün altını çizen Erdoğan, "Bu alanda 2002 yılında bütçesi 5,5 milyar olan 62 proje yürütülürken, bugün bu sayı 75 milyar dolarlık bütçeye sahip 750 projeyi geride bıraktı. SİHA'larımızdan zırhlı araçlarımıza, güdümlü mühimmatlarımızdan roketlerimize kadar her alanda gıptayla takip edilen ürünlere sahibiz. İnşallah savunma sanayisinde, kendi yeni nesil savaş uçağımızın geliştirilmesi ve üretimi başta olmak üzere, çok daha büyük başarılar bizi bekliyor." dedi.

Yorumlar 6 Yorum Var
  • Selman 08.04.2021 00:41
    Kılıçdaroğlu meşrebinin 1400 yıllık kinini güdüyor. Bitmedi bunların kini, bitmeyecek te . Allah bunların hesabını çok kötü soracak. O devirde biz bile yoktuk ,sıffının ,cemel vakasının ,kerbelanın hesabını bizden sormak kindarlığın ,nefretin hastalıklı halidir. Hz. ali efendimiz bacağındaki oku çıkarmaları için "Ben namzadayken çıkarın demişti" şimdi nerede, kimde bu huşu . Hiç kimse rakı masasında saz çalarak cennete gideceğini zannetmesin. Esfelesafilin sizi bekliyor.
  • Çaglar 07.04.2021 23:55
    Ben yinede terettuttiyim reis. Çok dikkat edilmesi gerekiyor. Okyanusu yüzdük derede bogulmayalim.
  • Mustafa 07.04.2021 22:01
    Aynen REİS, Biz de hem böyle bir ORDUMUZ, hem de böyle bir BAŞKOMUTANIMIZ olduğu için HAMD-Ü SENALAR ediyoruz.
  • Mustafa 07.04.2021 22:01
    Aynen REİS, Biz de hem böyle bir ORDUMUZ, hem de böyle bir BAŞKOMUTANIMIZ olduğu için HAMD-Ü SENALAR ediyoruz.
  • Misafir 07.04.2021 21:14
    Elhamdülillahi rabbil alemin.
Daha fazla yorum görüntüle