Yargıtay'dan emsal karar: Çocuk istemeyen eş kusurlu sayıldı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, çocuk istememenin kusurlu davranış olarak sayarak, bu durumun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğuna hükmetti.

Yargıtay'dan emsal karar: Çocuk istemeyen eş kusurlu sayıldı
Yargıtay'dan emsal karar: Çocuk istemeyen eş kusurlu sayıldı
GİRİŞ 24.04.2021 15:35 GÜNCELLEME 24.04.2021 16:12
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek boşanmak istedi. Tarafları eşit kusurlu bulan mahkeme, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verdi.

Davacı erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşti. Davalı kadın, kusur belirleme yönünden kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.

“TAZMİNAT İSTEYEBİLİR”

Yargıtay’ın geçen günlerdeki kararında şöyle denildi:

  • Erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları yanında ‘Kadından ortak çocuk istemediği’ anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
     
  • Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
     
  • O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi.
     
  • Hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
     
  • Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına verilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir.
     
  • Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.
KAYNAK: İHA
YORUMLAR 3
  • osmanlı 2 yıl önce Şikayet Et
    Yuhhh artık çocuk istemeyede mi mahkeme karar verecek
    Cevapla
  • Yakub 2 yıl önce Şikayet Et
    Eskilerin bir lafı vardır avratın karnından çocuğu sırtından odunu kesmeyeksin diye. Doğrumu yanlış. Kadın kız dövülmez sevilir, korunur. Çocuk yapmayacaklar niye evlenirler denilebilinir. Kadınlar kızlar dışarıya çıkalı beri elin evine gider evini beğenmez, elin eşini görür eş beğenmez olunca sıkıntılar arttı. Allah cc buyurdu evin Reis'i erkektir. Avrupa vs küfürü kadınları kariyer adı altında reis yaptı dünyanın düzeni bozuldu. Kocasına ihanet eden nankör kadınları kınıyorum.
    Cevapla
  • Hasan 2 yıl önce Şikayet Et
    Zaten erkek daha ağır kusurlu bulunmasaydı şaşardım!
    Cevapla
DİĞER HABERLER
DEM Parti'den skandal Türk bayrağı kararı!
İsrail'den İran'a saldırı: Açıklamalar peş peşe geliyor